Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Olduğunuz kişiyi değiştirmenin en pratik yolu, yaptığınız şeyi değiştirmektir.”
Reklam
Allah ve Resulûne itaat
"De ki: “Allah'a itaat edin, resule itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluk yalnız ona aittir; size yüklenen sorumluluk da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Resulün görevi ancak apaçık bir tebliğdir." (Nur 54) Lafzen: “Allah’a ve Rasul’e”. Vav edatının sadece iki ayrı
Dini hükümler başlıca üç kısımdır. Bir kısmı inançlarla ilgilidir. Tevhid ilmi/ kelam ilmi bir kısmı ihtiva eder. Diğer bir kısmı da amelle (pratik) ilişkilidir ki, Fıkıh ilmi/ İslam hukuku bu kısmı içerir. Üçüncü kısım ise ahlaka, kalbin kemaline, ruhun arındırılmasına yöneliktir. Ahlak ve tasavvuf ilmi bu kısmı içermektedir.
Önsöz
Propagandanın en büyük zaferleri, bir şeyi yapmakla değil onu yapmaktan kaçınmakla kazanılmıştır. Gerçek yücedir, ancak pratik bir bakış açısından bakılacak olursa daha yücesi, gerçek konusunda sessiz kalmaktır.
İthaki Yayınları
Hatırlat Da Haziranın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım
... Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur. Ne ikna edici bir intihar biçimidir şimdi göz göze gelmek.. Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak.. Freud diye bir şey yoktur! Sen beni öpersen, belki de gangasterleşirim Belki de şair olur, seni de aldırırım yanıma Bilesin; göğsümde hangi yöne açılmış gülsün, Yani ya bu eller öpülür ,ya sen öldürülürsün. Hadi iç de çay koyayım.
Reklam
İmparatorluğun son yıllarında Avrupa'da yüksek tarım eğitimi görmüş yalnız 20 uzman vardı. Halkalı'da bir yüksek tarım okulu ve ayrıca birkaç pratik okul öğretim yapıyordu. Bursa'da faaliyet halinde orta dereceli bir tarım okulu bulunuyordu. Nüfusun %80'i toprak ekonomisine bağlı idi ve milli gelirin yaklaşık yarısı tarımdan elde ediliyordu. Köylü perişandı. Tarım yöntemleri ilkeldi.
Sayfa 21 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
"Dehâ, doktrin kalıplarına sığmayan bir niteliktir. Dâhi, sistemlere meydan okuyan, geleneklerin etkisinden sıyrılabilen ve çığır açan kişidir. Dehânın okulu yoktur. Dâhi, kendini yetiştirir. O, daima bir hocadır. Hiç bir doktrinin çömezi değildir. Dâhi, sosyal akımlara kapılmaz. Yeni akımlara kaynak olur ve yön çizer." Bu sözler, Atatürk için söylenmiş gibidir. Atatürk, pragmatist bir devlet adamıydı. Doktrinleri tahlil ederken pratik değerlerini ölçerdi. Katı ilkelere bağlanan ve değişen koşullara uymayan sistemlerin toplumlara yarar sağlayabileceklerini kabul etmezdi. Uygulama alanında sağladıkları sonuçları dikkate alarak politik ve sosyal akımlar hakkında yargıya varırdı. İktisadi konuların ana çizgileri üzerinde durur, ayrıntılarına inmezdi.
Sayfa 9 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Pratik dersen sallanmakta
Kuramda anlıyoruz insanları, ama uygulamada onlara katlanamıyoruz, diye düşündüm, onlarla çoğunlukla isteksiz birlikte oluyor ve onlara kendi bakış açımızla davranıyoruz. Oysa insanlara kendi açımızdan değil her açıdan bakmalı ve ona göre davranmalıyız, diye düşündüm, onlara öyle davranmalıyız ki, onlara önyargılı davranmadığımızı söyleyebilelim, ama bunu beceremiyoruz, çünkü gerçekten de herkese karşı önyargılıyız.
Önsöz
Öyleyse Hiroşima'dan, atalarımızın Magdeburg'dan aldığı gibi ders alabileceğimizi varsayarsak gerçekten barış dolu olmasa bile sınırlı ve kısmen yıkıcı savaşların olduğu bir dönem yaşamayı umabiliriz. Bu dönem süresince nükleer enerjinin endüstriyel amaçlar için kullanılacağı varsayılabilir. Elbette sonuç, eşi görülmedik hız ve
İthaki Yayınları
Reklam
Maclntyre da şöyle diyor: "Halbuki halkın büyük bir çoğunluğu -gittikçe daha fazla ötekileştirmeye maruz kalan toplumsal gruplar dışında-benim erdemler geleneği adını verdiğim düşünce ve pratik geleneğini kaybettiler:'
giriş
Ne var ki Kant bu yazıyı pratik aklın ya da genel olarak iradenin uzmanı olarak değil yazının başında açıkça belirttiği gibi, salt uzun yaşamayı başarmış bir ölümlü olarak kaleme alır. Hatta bunu daha güçlü vurgulamak için yaşlılara gösterilen saygının onların hayatta elde ettikleri şu ya da bu başarıdan dolayı değil salt ölmemeyi başarmış olmalarından kaynaklandığını söyler.
Doğrusunu söylemek gerekirse, daha dünyayla ilgili hiç deneyimi olmadığı halde dünyadan bezmiş durumdaydı. .. İçinden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Hayatı zihninde canlandırmak ona yetiyordu. Ona göre hiçbir şey "önemli" değildi. O yüzden tüm zamanını pis yurttaki bir odada yatarak, daha pratik insanların asla deneyimlemediği türden rüyalar görerek geçirmişti. Yani, bu adam tek kelimeyle radikal bir hülyacıdan başka bir şey değildi.
Bunlardan en önemlisi hali vakti yerinde olanlar arasında kötü cinsel eğitim köylülerden çok daha yaygındır. Köylü çocukları sadece insanlar arasında değil hayvanlar arasında da gözledikleri yaşamın gerçekleriyle, erken yaşlarda tanışırlar. Böylece hem bilgisizlikten hem de müşkülpesentlikten korunmuş olurlar. Bunların tam tersine cinsel konularda tüm pratik bilgilerden uzak tutularak titizlikle eğitilen zengin çocukları ve hatta çocuklarını kitaplarla yetiştiren en çağdaş ana babalar, köylü çocuklarının erken yaşlarda edindikleri pratik yatkınlığı verememektedirler.
Büyük Amerikalı Benjamin Franklin'in biyografisinden çok şey öğrenebilirsin. Mahatma Gandhi'nin Bir Özyaşam Öyküsü 4 adlı otobiyografisinden ilerleme konusunda hayli güç alabilirsin. Sana Herman Hesse'in Siddhartha'sını, Marcus Aurelius'un oldukça pratik felsefesini ve Seneca'nın bazı çalışmalarını da öneririm. Napoleon Hill'in Düşün ve Zengin Ol'unu bile okuyabilirsin. Ben geçen hafta okudum ve oldukça derin olduğunu düşünüyorum."
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.