Belki de yarının haklı ve insan dünyasının bir gelenek ve görenek ikizi ile hak telakki veya fikrinin uyuşmasından doğacağı güveniyle umut içinde kendi kendimi aldatır, yeniden uyumaya çalışırdım.
Ah, bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri!
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kö- tü olacak. Benden hikâyesi.
Her harekete, söze bin bir türlü mana veriyordu. Her hareket, her söz onun için ölçülmesi, biçilmesi, ona göre yapılması lazım gelen bir köprü, bir bina, ne bileyim bir tezgâhtı. Bu hissini kıza da söylerdi. Genç kız bütün hassasiyetine rağmen nihayet sevemediği bu adama karşı fazla realistti.