Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
68 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bilinen ama kendisini hiç bilmeyen bir adam tarafından bilinmesi arzusunu hep içinde taşıyan bilinmeyen bir kadın..Bilinmeyen kadınımız, çocukluğunda daha yüzünü bile bilmediği bir adamı kafasında öyle bir yere taşımış ki artık ordan atması imkansız bir hale gelmiş. Belki de burada bir kız çocuğunun yıllar boyu süregelen, kadın olduğunda da peşini bırakmamış sevgi eksikliğini görüyoruz. Babasından karşılayamadığı sevgiyi daha önce hiç tanımadığı, hatta görmediği bir adama karşı olan hayranlığıyla açığa vuruyor. Adam zamanla görmeden ve onu hissedemeden yaşayamayacağını düşündüğü biri haline geliyor. Buna aşk der miyiz bilmiyorum. Apaçık bir saplantı diyebiliriz ama. Ve hastalık, yaşayanına koca bir tehlike.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,4bin okunma
103 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
“Yapabildiğim tek şey bu üzüntüyü insanlığın geldiği nokta adına ömür boyu taşıyacaklarım arasına eklemek olmuştu.” Satranç oyunu, çocukluğumdan beri büyülü bir atmosfer gibi gelir. Oyuncuların strateji ve taktiklerini yakalamaya çalışmak ya da oyun sırasında beklenmedik hamlelerle oluşan dramatik durumlar fazlasıyla heyecanlandırır. Yazarın da satranç müsabakasına benzettiği ‘Don Kişot’un Düşüşü’ okuma boyunca beni de tam bu heyecanla sardı. Gelelim hikayeye; Faris bencil, empati eksikliği olan, mutsuz ve egoist bir insandır. Kendi cehennemine çevresini de sürükleyen, yaşamı boyunca zorluklarla karşılaşmamış ve hataları hiç kendinde aramamış bir karakter. İthal takıntısını abartmış olan Faris Bey, kültür ve sanatta iyi-kötü ayrımı yapmadan yabancı sevdasından vazgeçmez; aksine, bunu hayatının merkezine yerleştirir. Yediği, içtiği ve kullandığı hiçbir şeyde yerli malına tahammülü yoktur. Evdeki çalışanlarına bile taktığı isimler, bence bu özentisinin saplantı derecesini okuyucuya çok güzel yansıtmış. 19. yüzyılın Bihruz Bey'i ile 21. yüzyılın Faris Bey'i rakip oluyor. Ve aşk devreye girer, kar tanesi gibi saf, temiz, melek gibi kız, Belfü. Faris'i iyileştirebilecek mi sorusunun cevabını okuyuculara bırakıyorum. Bir gece vakti, uçurumun kenarında mürekkep ve hokkanın yer değiştirmesi başlar. Artık taşlar yeniden konumlandırılacaktır. Bakalım maçı kim kazanacak? Okurken alt metinlerde okuyucuya bir dizi mesaj bırakan keyifli bir okuma deneyimi oldu.
Don Kişot’un Düşüşü
Don Kişot’un DüşüşüE.B.U · Uyanış Yayınevi · 202023 okunma
Reklam
559 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Bir tarafta saf, temiz, sevdiğini yaşatmaya çalışan bir aşk; diğer tarafta ise aşkını bir takıntı haline getirip sevdiğine zarar veren bir saplantı. Notre Dame'ın Kamburu.. Kitabın yaklaşık ilk 200-250 sayfasında çok sık bulunan betimlemeler, kitabı okurken sıkılmama sebep olmuştu. Ama kitabı bitirince iyi ki yarım bırakmayıp okumaya devam
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yazar kitabına adını da verdiği Martin Eden isimli karakterin yaşadığı önce duygusal sonra zihinsel gelişmelerin kendi içinde ve yaşadığı toplumla cereyan eden çatışmaları konu edinmiş. Kendi zamanı ve coğrafyasında tabiri caizse toplumun varoş kesimlerine ait olan Martin Eden bir tesadüf eseri toplumun elit kesiminde yaşam sürdüren Ruth adındaki
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,8bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
İlk kitabı çok beğenerek ve büyük bir heyecanla okuduktan sonra ikinci kitapta hayal kırıklığına uğradım açıkcası. Kitabın büyük bir bölümü ilk kitap olan Sadistin özeti. Tek fark bu sefer Sadistin gözünden olayları okumamız. Yazar bu kitabı zorla yazmış gibi hissetim. Ve kitabın sonu bu şekilde bitmemeliydi bence. 1 hafta bu kitabın sonunun neden böyle bittiğini düşündüm.
Saplantı
SaplantıBeyzanur Yılmaz · Eftelya Kitap · 201760 okunma
412 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okumaya başlamadan önce, eser hakkındaki incelemelere göz attığımda; tabuları, ön yargıları olanların bu kitabı okumamalarının daha iyi olacağına dair ifadelere rastladım. Bilimin var olması ve gelişmesi için vazgeçilmez bir gereklilik olan eleştirel düşüncenin kendini bilimin, objektifliğin ve açık görüşlülüğün yanında olarak değerlendirenler
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
Reklam
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Geçmişine yapışıp kalmanın bedeli, geleceğinden olmaktır... Beyhan Budak. Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama, hayatın her adımında olumsuzlukların olabileceğini, olumsuzlukların bizde saplantı olarak kalmaması ve hayata olumlu devam edebilmemiz için yol haritamızı nasıl değiştirip, düzenleyeceğimizi anlatmış. Yazarın, okuduğum ilk kitabı. Kalemini ve üslubunu sevdim. Sıcak, samimi, keyifle okunan güzel bir eser. Keyifli okumalar, kitapla kalın. Olan oldu şimdi ne yapa bilirim?
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde Arama
Mutluluğu Kaybettiğin Yerde AramaBeyhan Budak · Sahi Kitap · 20214,326 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kairos. / Jenny Erpenbeck Kairos. Uğurlu Anlar Tanrısı. Uğurdur değil mi ayakları yerden kesecek bir aşka yelken açtıracak karşılaşmalar? Ama ilişki yıpranıp da aşk saplantıya dönüşünce Kairos.’a gerçekten de bu anlamı yükleyebilir mi insan? İnanılmaz etkileyici bir kitap okudum, bunu en başından söyleyeyim. Sırtını Berlin Duvarı’na yaslayan
Kairos
KairosJenny Erpenbeck · Can Yayınları · 202375 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
kitapta okuduğum şey bir aşk mıydı yoksa bir saplantı mıydı tam olarak karar veremedim. kitap boyunca sürekli olarak bir insanın kendine niye bu kadar uzun süren bir işkence yaptığını sorgulayıp durdum açıkçası. çünkü bence-ki herkes kitapları kendi düşüncesiyle okur- bir durumu uzun süre devam ettirip kendine ıstırap çektirmektense olup olmayacağını anlamak için bir adım atıp netliğe kavuşturmak daha mantıklı ve daha az acı verici olur. yazının başında karar veremediğim şey şu an yazdıkça daha netleşti açıkçası. bu bir aşk değil bir saplantıydı bana kalırsa, çünkü aşk denilen şey kendine olan saygını kaybetmek ve gereksiz yere bir acı çekip bunu uzatmaksa yaşanmaması gerekir ve de kendine saygını kaybettiğin ve saplantı haline getirdiğin şeye, çoğu kişinin büyülü bir şeymiş gibi anlattığı ve yaşadığı aşk adını vermek de bu terime saygısızlık olur bence :)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Aşk mı saplantı mı ?
Öncelikle merhaba sevgili 1K ailesi bu benim ilk incelemem, kötü yazmış isem mazur görün artık. Bu kitabı 2. Okuyuşum ve istemsizce yazmak istedim ve İçimden geldiğince fikirlerimi belirtmek istiyorum. Stefan Zweig kitapları bence kısa ve fazlasıyla derin içerikler barındırıyor. Bence iyi bir yazar. Ve kitaplarını okumakta zevkli bu öznel yargılarımdı kitaba geçecek olur isek… Bilinmeyen bir kadının mektubu ergenlik döneminden itibaren yaşça büyük olan R’ye karşılıksız duyulan aşkı konu alıyor. Ve yazarın erkek olmasına rağmen kadın hissiyatlarını bu kadar iyi betimleye bilmesi açıkçası beni mest etti. Bu kitapla alakalı bir yoruma denk gelmiştim kitaptaki kadın karakter için bunun bir saplantı ve psikolojik bir sorun olduğunu yazmıştı. Niyeyse bu yorum beni üzdü… Ben açıkçası öyle düşünmüyorum. Saf bir şekilde bence aşkı anlatıyor. Ergenlik dönemlerinde hepimiz yaşça büyük birine aşk veya hayranlık duymuşuzdur ve bu saf hissiyatlarımızdı burdada aslında karşılıksız koşulsuz şartsız kadının duyduğu aşkı anlatıyor nedense iliklerime kadar hissediyorum. Ergenlik döneminde bende tam olarak bu kadar olmasa da benzer bir platonik aşk yaşadım. Sanırım bazı kitapları da anlamak için yaşamak gerekiyor. Belki de o yorumu yapan ablamız hiç birini sevmemiş ya da sevme stili farklı. Onu bunu es geçelim bence okunmalı ve karakterleri hissederek empati kurarak okunmalı.. Harika bir eser. Okuyun okutun :) aşk mı saplantılı mı? Bu konuda fikri olan yorum yapabilir… bana sorarsanız Aşk.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Ren Kitap · 2017224,4bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Yazık Toplumumuza!
Yaşım gereğince pek de fazla kitap okumadım. Birazcık da tembelliğimden olabilir. Genellikle nitelik benim için daha çok önem arz eder. Asılacak Kadın'ı okurken çokça durakladım. Melek'in bölümünü okurken, gece okuyordum, ekstra zorluk hissettim çünkü bir yerlerde bir kız kardeşimin böyle bir iğrençliğe maruz kaldığını düşünmek bile korkunçtu. Yarım saat kadar kendime gelemedim, abartmıyorum. Şu an bile etkisinden çıkabildiğim pek söylenemez. Olay Melek, Yalçın, Hüsrev Bey etrafında geçer, biz ek olarak da İrfan adlı mahkeme başkanının düşüncelerini okuruz ilk bölümde. Melek sevginin ne olduğunu bilmeyen, hayatı çilelerle geçmiş, isyan etmeyi bilmeyip durumu kabullenmek zorunda kalmış bir kız. Olayın asıl kurbanı Melek. Zaten hikayenin sonunda asılacaktır... Bu Melek oldukça masum, suskun biridir. Yalçın Melek'i saplantı haline getirir, hikayede sevginin bahsi geçse de bana kalırsa Yalçın Melek'in kurtarıcısı olmak istemektedir. Hüsrev Bey ise Melek'e işkence eden yaratıktır. Kahvehaneden adam bulup Melek'le Melek'in rızası olmadan cinsel ilişkiye girmelerini sağlar. Kitabın baş kısımda ise İrfan Elverir'in hayatını ve olayları onun bakış açısından okuruz o da aslında hayatında sevgiyi kalbinde hissetmemiş biridir bana kalırsa. Bugünlük bu kadar. Sağlıcakla kalın!
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,837 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Bizarro/Uçuk Yazın
Bizarro/Uçuk yazın tarzında yazılmış bir eser. Yazarımız Kevın L. Donıhe'de bu yazım türünün öncülerinden biriymiş.Kaba, absürt, şaşırtıcı, itici, kaçık, fantastik,cinsellik,yer altı edebiyatı,küfür,argo ve aklınıza gelebilecek bütün aykırı tabirleri içinde bulunduruyor diyebilirim. Carlos evine aşık bir adam ama bu aşk öyle "insanın evi gibisi yoktur" düşüncesin de değil saplantı boyutunda. Meşhur evimizin adı da Helen. Edebi yönü zayıf bir kitap ama yine de severek okudum. Sanırım insanların birbirini görmediği ve yok saydığı bu dünyada Carlos'un cansız bir varlığa, sırf içerisinde barındığı için bir ruh ve anlam yüklemesi beni etkiledi. Görmeyi, hissetmeyi, sevmeyi bilen bir insan için varlıkların canlı veya cansız olmasının hiç fark etmediğini anlıyoruz. Sıradışı bir kitap okumak isteyenlere #tavsiyemdir NOT:David Lynch ya da Tim Burton filmlerinin edebiyat dünyasında vücut bulmuş hali bir esermiş ayrıca. İlgililere duyurulur
Evlerin Evi
Evlerin EviKevin L. Donihe · Ayrıksı Kitap · 20219 okunma
75 syf.
10/10 puan verdi
Aşk kitabı demek haksızlık olur. Bir saplantı, sevileceğine inanmama, hastalıklı ruh hali ve daha nicesi. Kitabın da yazarın da çok bilindiğini, yeterli ilgiyi/tanınmayı görmediğini düşünüyorum. 30lu yaşlarda dul bir kadının 20li yaşlarda olan bir genç ile etraf ne der korkusu ile başlayan aşkının kişinin iç dünyasındaki eksiklikler ile tetiklenmesi hali. Duygular, hisler bundan daha iyi nasıl anlatılırdı bilemiyorum. Kısacık bir kitap ama verdiği duygu kat kat fazla. Önce kendini seveceksin da sonra istersen bir başkasını. Bir de kaybetme korkusu dedin mi orada bir durmalı... O korkuyu yenemediysen mutlaka kaybedersin.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,304 okunma
208 syf.
1/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kendimden çok özür dileyerek bitirmediğim bu kitabı read olarak isaretliyorum çünkü haftalardır kendisini okuyamıyorum, kendisi yüzünden başka bir kitap da okuyamıyorum. Zamanımı çaldı. Rüyamda bile gördüm. Gerçekten okumaya çalıştım ama olmuyor. İyi ki para vermemiş de pdf indirmişim. Allah belasını versin. Zamanımı çaldığı ve sinirlerimi
Saplantılı Düşüncelerden Kurtulmak
Saplantılı Düşüncelerden KurtulmakMartin N. Seif · Sola Unitas · 201897 okunma
232 syf.
2/10 puan verdi
Bu aşk değil, aşk böyle bir şey değil sadece saplantı...
Leylim Leylim
Leylim Leylim
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Leyla Erbil
Leyla Erbil
An itibariyle Ahmed Arif'in burada kayıtlı olan dört kitabından üç tanesini okumuş olarak bulunuyorum. İncelemenin hemen başında söyleyeyim şiirleri güzel lakin nesir yani düz yazı mektupta ise Ahmed Arif cidden çok yavan ve hoş olmayan şekilde yazmış bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Mektuplara gelecek olursak
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.