Yabancı, Albert Camus'un varoluşçuluk ve absürtizm temalarını derinlemesine işlediği bir roman. Başkarakter Meursault, duygusuz bir adam olarak betimlenir ve roman, onun hayatı, ilişkileri ve sonuçları üzerine odaklanır. Meursault'un duygusuzluğu ve toplum tarafından dışlanması, insanın varoluşsal boşluğunu ve anlamsızlığını vurgular. Camus, romanında sıradanlık ve absürtlüğün insan varoluşunu nasıl etkilediğini ustalıkla anlatır.
Meursault'un annesinin ölümüyle başlayan hikaye, onun duygusal soğukluğunu ve toplumsal beklentilere karşı kayıtsızlığını sergiler. Ardından, Meursault'un ilişkileri ve yaşam tarzı, onun absürt dünyasını daha da derinleştirir. Roman, sıradan olaylarla dolu gibi görünen hayatın altında yatan anlamsızlığı ve insanın yalnızlığını sorgular.
Kitabın etkileyici bir bölümü, Meursault'un cezaevine düşmesi ve yargılanmasıdır. Onun olaylara duyarsız tavrı ve toplumun ona olan tepkisi, insanın adalet anlayışını ve ahlaki değerlerini sorgular. Sonunda, Meursault'un varoluşsal krizi ve kabulü, okuyucuya insanın kendi varoluşsal gerçekliğiyle yüzleşme zorunluluğunu hatırlatır.
Yabancı, insanın anlam arayışı ve varoluşsal sorgulamalar üzerine derin düşündürücü bir eserdir. Albert Camus'un akıcı dili ve derin felsefi temalarıyla, okuyucuya insanın absürt dünyasındaki yerini keşfetme fırsatı sunar.