Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarkovski Eyes Wide Shut filmini izleseydi ne hissederdi?
Sinemanın en önemli koşulluluklarından biri, sinemasal imgenin, görülebilir ve duyulabilir dünyanın fiili ve doğal biçimleri halinde tecessüm etmesidir. Sinemada betimleme doğalcı olmak zorundadır. ... Peki o zaman yönetmenin hayal gücü ne olacak? İç dünyamızda olup bitenler? Gece ve 'gündüz gördüğümüz bütün o düşler? ... Beyazperdeye yansıtılan 'düş'ün, hayatta görünür, doğal bir karşılığı olmalıdır. ... Öyleyse yapılması gereken nedir? Öncelikle, karakterin ne düş gördüğünün bilinmesi gerekir. Düşün ardında yatan gerçek, olgusal sebepleri tam olarak bilmek gerekir. ... Ve bunların, sis perdeleri, vb. gibi sözümona birtakım kurnazlıklara başvurmadan, olanca açık seçikliğiyle, eksiksiz bir biçimde beyazperdeye yansıtılması gerekir. İyi ama düşlerin özellikleri ne olacaktır: bulanık, belirginlikten uzak, gerçek dışı gibi oluşları? Benim bu soruya verebileceğim cevap, sinemada düşlerin 'bulanıklık', 'anlatılamaz olma' gibi özelliklerinin, hiçbir şekilde belirgin olmayan görüntüler anlamına gelmediğidir.
Rosario odadan çıktı. Kız çıkar çıkmaz Augusto, dağda fersahlarca yaya dolaşıp bitkin düşmüş gibi kendisini yatağa attı, ışığı söndürdü ve kendi kendine konuşmaya başladı:" Ona yalan söyledim, kendime yalan söyledim. Hep böyle oluyor! Her şey bir düş ve düşten başka bir şey yok. İnsan konuşurken yalan söylüyor ve kendi kendine konuşurken,
Reklam
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
En güzel yalanları kendine saklar insan...
Her şey bir düş ve düşten başka bir şey yok. İnsan konuşurken yalan söylüyor ve kendi kendine konuşurken, yani düşündüğünü bilerek düşündüğü zaman yalan söylüyor. Fizyolojik yaşamdan daha gerçeği yok. Söz, toplumsal üründür, yalan söylemek için yaratılmıştır
Istırap molası :((
Her şey beni yoruyor, yormayan şeyler bile. Neşeyle acının tadı, benim için bir. Ne kadar da isterdim bir bahçedeki havuzda, kâğıttan gemilerini yüzdüren bir çocuk olmayı, bir de asma kameriyesi olsun üzerimde.. Hayatla aramda ince bir cam var. Açıkça görmeme ve anlamama rağmen, dokunamıyorum hayata. Hüznümü akıl çerçevesine sığdırmak mı? Akıl
O kadar sık düş kurduğum halde, ben bile düşleri elimden kaçırdığım boşluklara düşüyorum. O zaman açık seçik görüyorum varlıkları. Sarındığım sis tabakası dağılıyor. Ve gözle görülen tüm sivri köşeler ruhumun etini örseliyor, baktıkça tüm sert şeyler beni yaralıyor, ki sert olduklarını böyle anlıyorum. Nesnelerin görülen bü­tün ağırlığı, ruhumun içine çöküyor. Hayatım dayak yemekle geçiyor sanki.
Sayfa 123 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kronik Tersine-Dönmüş Kutupluluk Sihirli Kucaklamalar, D031002, Baltimore, MD. Soru: Tersine-dönmüş kutupluluktan söz etmiştiniz; onun ne­ denlerini ve nasıl düzeltilebileceğini açıklayabilir misiniz? Grup: Fiziksel bedenin manyetikleri çok yanlış anlaşılmıştır. Fiz- 1 04 'EnetjiveŞija yolojinizin manyetik yapıda olan bölümleri vardır ve
Çok yanıldım
kalbim bir yara mı göğsümün altında ilerliyor günden güne bir semender ateşe zaman soyumu sürüyor kışta tanrım çok yanıldım gönlümü al kendine bir düş evren çiziyor bahar ağaçları, göğü ve dağları boyuyor sonra kuşlar konuyor telefon direklerine
O kadar sık düş kurduğum halde, ben bile düşleri elimden kaçırdığım boşluklara düşüyorum. O zaman açık seçik görüyorum varlıkları. Sarındığım sis tabakası dağılıyor. Ve gözle görülen tüm sivri köşeler ruhumun etini örseliyor, baktıkça tüm sert şeyler beni yaralıyor, ki sert olduklarını böyle anlıyorum. Nesnelerin görülen bütün ağırlığı, ruhumun içine çöküyor. Hayatım dayak yemekle geçiyor sanki.
Sayfa 123 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Resmi geçitte, büyük kalabalıklarda, futbol maçlarında ve savaşta olayların can damarı silinir; gerçekler düş olur ve belleği bir sis bürür. Sinirsel gerginlik, coşku, bezginlik, devinim, hepsi boz renkli koca bir düşün içine siner, yiter; öylesine yiter ki, her iş olup bittikten sonra nasıl adam öldürdüğünüzü ya da öldürttüğünüzü bilemez, işin içinden çıkamazsınız. İşte o zaman, olanları uzaktan duyup bilenler bu işi nasıl yaptığınızı size anlatırlar, siz de pek kavrayamadan: “Evet,” dersiniz. “Sanırım öyle olmuştu.”"
Reklam
Ve şimdi yalnızlığımın gökyüzünde Eugenia'nın iki gözü bana parıldıyor. Annemin gözyaşlarının ışıltısı ile bana parıldıyorlar. Ve var olduğuma inandırıyorlar beni, tatlı düş! Amo, ergo sum! Bu aşk, Orfeo, içinde var olma sisinin eridiği ve somutlaştığı yardımsever bir yağmur gibidir. Aşk sayesinde ruhumun bir cismi olduğu bilincini duyumsuyorum ve ona dokunuyorum. Aşk sayesinde Orfeo, ruh da derinliklerine kadar bana acı vermeye başlıyor. Ruhun kendisi, aşktan ve ete kemiğe bürünmüş acıdan başka nedir?
Sayfa 39 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
1984
1984
George Orwell
George Orwell
SAVAŞ BARIŞTIR. ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR. CEHALET GÜÇTÜR. İKİ ARTI İKİ EŞİTTİR BEŞ EDER. BÜYÜK BİRADER’İN GÖZÜ ÜSTÜNDE. Bazı yazarlar ve bazı kitapların zamanı vardır, onlar sizin kendi deminizi almanızı bekler. Sonra bir anda sizi kendine çeker. George Orwell ve
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166bin okunma
O kadar sık düş kurduğum halde, ben bile düşleri elimden kaçırdığım boşluklara düşüyorum. O zaman açık seçik görüyorum varlıkları. Sarındığım sis tabakası dağılıyor. Ve gözle görülen tüm sivri köşeler ruhumun etini örseliyor, baktıkça tüm sert şeyler beni yaralıyor, ki sert olduklarını böyle anlıyorum. Nesnelerin görülen bütün ağırlığı, ruhumun içine çöküyor. Hayatım dayak yemekle geçiyor sanki.
Sayfa 123 - Can yayınlarıKitabı okudu
Her şey bir düş ve düşten başka bir şey yok. Insan konuşurken yalan söylüyor ve kendi kendine konuşurken, yani düşündüğünü bilerek düşündüğü zaman yalan söylüyor. Fizyolojik yaşamdan daha gerçeği yok. Söz, toplumsal üründür, yalan söylemek için yaratılmıştır. Bir düşünürümüzün, gerçeğin de söz gibi toplumsal bir ürün olduğunu söylediğini duydum, zaten herkes buna inanıyor ve buna inanırken anlaşıyorlar. Toplumsal ürün olan yalandır...
Sayfa 112Kitabı okudu
O kadar sık düş kurduğum halde, ben bile düşleri elimden kaçırdığım boşluklara düşüyorum. O zaman açık seçik görüyorum varlıkları. Sarındığım sis tabakası dağılıyor. Ve gözle görülen tüm sivri köşeler ruhumun etini örseliyor, baktıkça tüm sert şeyler beni yaralıyor ki sert olduklarını böyle anlıyorum. Nesnelerin görülen bütün ağırlığı, ruhumun içine çöküyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
191 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.