Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selim Genç

Selim Genç
@slmgnc
Uzman Doktor, Acil Tıp Uzmanı, Yaşam Kocu, Aile Danışmanı, Kitap Kurdu, Amatör Fotoğrafçı,
Ankara, Trabzon
Maçka, 5 Temmuz
366 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
600 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kazancakis bu eserinde İsa'nın yaşımında anlatılmayan noktalara da yeni   bakış açısı getirmiştir. Onun gizemli ve kutsal yönlerini ön plana almak yerine zaaflarını, korku ve endişelerini, yani insani yönlerini irdelemiştir. İsa çocukluğundan itibaren Tanrı’yla ve kendisine çizilen yolla mücadele içindedir. Kendisinin şeçilmiş kişi
Günaha Son Çağrı
Günaha Son ÇağrıNikos Kazancakis · Can Yayınları · 2018930 okunma
Reklam
520 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. Bilseydim...Evet, bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu. Yazarın romana giriş cümleleri hem romanı özetliyor hem de okuyucu ile roman arasında daha ilk cümlelerden o sıkı bağı kuruyor aslında. Kitapta, İstanbullu Kemal ile uzak akrabası Füsun arasındaki aşk
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,4bin okunma
236 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Beyaz Diş Alaska’nın sert doğa koşullarında geçen, vahşi bir hayvanın gözünden, hem doğal hayata hem de insanların acımasız dünyasına eleştirel bir bakış getiren bir hikâyedir. Jack London bu eserde edebiyat tarihinin en reel hayvan karakterlerinden birini yaratırken, aynı zamanda düşmanlık, ahlâk, güven, merhamet ve sevgi gibi kavramları bu
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · İletişim Yayıncılık · 201876,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
48 syf.
7/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Bir Çöküşün Öyküsü, Stefan Zweig'ın kadın psikolojisini irdelediği, dönemin saray hayatından kesitler sunan sürükleyici öykülerinden biridir. Zweig bu eserinde; tutkularımızın, sevilme ihtiyacımızın, ilgi ve alaka görmeye duyduğumuz arzunun bizi nerelere sürükleyebileceğini gözler önüne serer. XV. Louis döneminde saraydaki en nüfuzlu ve en
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,3bin okunma
553 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Soylu bir prens olan Nehlüdov jüri üyesi olarak katıldığı bir duruşmada eskiden halalarının hizmetindeki güzel köylü kızı  Katyuşa ile karşılaşır. Katyuşa kötü yola düşmüş ve adam öldürmek suçuyla yargılanmaktadır.  Yıllar önce Katyuşa'yı baştan çıkardıktan sonra terk eden Prens Nehlüdov, Katyuşa'nın durumundan kendini sorumlu tutar ve hayatını gözden geçirmeye başlar. Katyuşa'nın mahkeme, hapishane ve kürek cezasını cekeği Sibirya'ya yolculuğu sürecinde Nehlüdov da vicdanının ezici baskısıyla baştan ayağa değişecek, yaşadığı dünyaya farklı gözlerle bakmaya başlayacaktır. Eser, bir adamın, vicdanının etkisiyle ruhunun uyanması sonucunda çıktığı arayışı konu edinmenin yanında okuyucuya insan ruhunun, vicdanının, inancının ve 19. yüzyıl Çarlık Rusyası'nın gerçekçi bir portresini çizer. Aynı zamanda okur, dönemin yargılama sisteminin ne durumda olduğunu görür, hapishanelerde neler yaşandığına tanıklık eder, insanların çıkarları uğruna neler yapabileceğini anlar. Yazarın hayatını incelediğimizde eserdeki görüşleri nedeniyle 1901 yılında kliseden aforoz edilmiş olduğunu ve ateist ilan edildiğini görürüz
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201917,4bin okunma
Reklam
324 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
- Bizim memlekette şeriatı aşmak kolay değildir. Şeyhülislamlar, hocalar, müderrisler, tarikatlar, şeyhler öylesine güçlüdür ki padişah nefes alıp da istediği şeyleri yapamaz. - Avrupa’da, Rusya’da kadın bir kıymettir ve hayatın içindedir. Erkeklerle birlikte milleti oluşturuyorlar. Bizde ise, kadın kafes arkasındadır. Yani biz yarım bir nüfusa sahibiz. En önce halletmemiz gereken konu budur... Aslında kitapta yer alan bu iki alıntı Osmanlı İmparatorluğunun çözemediği ve ilerlemenin önündeki iki önemli neden idi. Mustafa Kemal'in bu iki hususta verdiği mücadelenin ne anlama geldiğini bu iki örnek çok iyi açıklıyor. Günümüzde bile bu iki temel bir şekilde kendisini göstermeye devam ediyor.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,7bin okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ankara Mahpusu Fransızca yayımlanan ilk Türkçe romandır. Çevirmen yazarın kendisidir. . Roman, sisteminin suçlunun uslanması ve topluma yeniden kazandırılmasını sağlamaktan ne kadar uzak olduğuna ilişkin bir hikâye gibi başlar. . Romanda işlediği cinayet sonrası aldığı 12 yıl hapis cezasıyla sanki hayatı tam orta noktadan kopan, bu mahpusluğunun ardından tahliye olan Vasfi’nin önceki hayatına devam edememesine, kendisine yeni bir hayat kuramamasına, kopan uçların yeniden birleşmesinin neredeyse imkânsız olduğuna tanık oluruz. . Hayatı mahpushaneye düşmesiyle ortasından kopmuş, ama kopan yerden yeni bir hayat başlayamamıştır. . Meselenin özündeki toplumsal sorun romanda Vasfi’nin Zeynep’le olan ilişkisi üzerinden ifadesini bulur. . İş, yemek ve barınacak bir yer bulamadıkça sokakta yaşamaya ve sokakta yaşayan öbür “sefil mahlûk”lara benzemeye başlamıştır. . Suat Derviş'in anlattığı hikâyeye toplumsal/iktisadi boyutun eklenmesiyle, bu eser dönemin sistemini eleştiren bir yapıya dönüşmüştür. . Suat Derviş’in dünya ve sanat görüşünün gerçekten de Gorki’ninkiyle çok yakın olduğunu söylemek mümkündür.
Ankara Mahpusu
Ankara MahpusuSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021474 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Osman Balcıgil 2016 yılında yayımlanan “Yeşil Mürekkep” adlı biyografik romanıyla Sabahattin Ali’nin yaşamını anlatıyor. . Eser aynı zamanda 1930'lu ve 40'lı yıllara da ışık tutuyor. İkinci Dünya Savaşı dönemini öncesi ve sonrasıyla Sebahattin Ali ve bir grup Türk aydınları üzerinden irdeliyor. . Bu eser size Sabahattin Ali kitapların arka planlarını sunuyor. Kitap karakterlerini ve o devrin özel koşullarının eserlerindeki yansımalarını anlıyorsunuz. Yani başka bir deyişle Sebahattin Ali eserlerini, yaşadığı devrin zamanına oturtabiliyorsunuz. . Sebahattin Ali, bütün dünyayı, kocaman bir ülke olarak görmek istiyordu. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmayan, kavgasız gürültüsüz, barış ve huzur içinde yaşanan bir dünyanın vatandaşı olmak istiyordu. . Sebahattin Ali o dönemin gerçeklerine sırtını dönebilirdi, en azından susabilirdi. Belki bunu denemeyi istemişti ama yapamadı. Çünkü onun bakış acısından susmak, susmayı kabullenmek, gerçekleri görüp de susarak bir hayat geçirmek onursuzluk olurdu. . Ankara siyasetini anlatan bir kitap yazmayı planlamış ama ömrü yetmemişti. Bu kitabı yaklaşık 70 yıldır bize okutmaya çalışıyorlar. Gelecek nesiller de bu kitabı daha çok okur, gibi geliyor bana. . Ülkemizin demokratikleşememesinin ana nedeni yönetsel yapının totaliter özelliğidir. Yetkin olmayan insanların yetkin olanları yönetme geleneği ve bu grupların oluşturduğu yönetim hiyerarşisi bu yapıyı oluşturan mihenk taşıdır.
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,986 okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig bu kitabında; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor. . Kitapta yaptığı birçok seçimden de pişman olmuş, hayatından memnun olmayan, depresyon ile uğraşan, 30'lu yaşlarında,  intiharın eşiğinde bir kadın karakter olan Nora Seed’in yaşamına konuk oluruz. . Nora intihar girişimi sonrasında kendini bir kütüphanede bulur. Kitaptan alıntılarsak burası, yaşamla ölüm arasında yer alan bir kütüphanedir. Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabilecek başka bir hayatı yaşama şansını sunar Nora'ya. . Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde bütün sonuçlar değişir. . Gece yarısı kütüphanesinde Nora ideal hayatını bulmaya çalışırken tüm hayatını emen pişmanlıkları ile  yüzleşir ve sonuçta yaşamayı seçer ve hayatına yeni bir sayfa açar. . Matt Haig bu eseri ile verilmeye çalıştığı temel kavram, yaşadığımız kötü olaylara o tenli takılıyoruz  ki, hayatın getirdiği güzelliklere karşı körleşiyoruz fikridir diyebiliriz. . Bu eseri ile Matt Haig 2020 yılında Goodreads Okur Ödülleri’nde En İyi Kurgu ödülü aldı. . Sözlerimi yine kitaptan bir alıntı ile bitirmek istiyorum. "Çok garip, dedi Nora. Her şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resmin tamamı bu değil. Çünkü hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil , yapmadıklarımızdan da oluşur. Ve yaşadığımız her an bir çeşit dönemeçtir."
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,5bin okunma
280 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Narsisizm üzerine yazılan kitaplar alelade incelenmiş, en çok beğenilenlerden örneklem seçilmiş. Güncel medyatik bir hikaye eşliğinde narsisizm bir kaç bakış acısından sunulmaya çalışılmış. . Yormayan basit bir dil eşliğinde narsizm üzerine yazılmış toplam 10 sayfayı geçmeyen bilgiler bol tekrarlı hikayeler ve hikayelerdeki bir birine benzeyen karakterler üzerinden aktarılmaya çalışılmış. . Yazarın hikaye şeklinde anlatılıp sonra durum değerlendirmesi yapması kitabı daha anlaşılır kılmıştır. . Sen olsan seni sever miydin? gibi keskin sorularla yüzleştirme yapılmaya çalışılmış, kurtuluşa giden yol sanki keşişlerin yolundan geçtiği fikri okuyuculara verilmeye çalışılmıştır. . Hakan Mengüç bu eserinde, narsisizmin gölgesinde yaşanan huzursuz ve mutsuz ilişkilerin derinlerine inerek günümüz ilişkilerine ayna tutmaya çalışmıştır diyebiliriz. . Aynı zamanda Bir narsisin yarattığı sahte cennetten nasıl kaçılabileceğini ve giderek yok edilmekte olan özgüven duygusunu nasıl geri kazanabileceğini ipuçlarıyla da okuyucularına sunmaya çalışmıştır. . Her ne kadar burada anlatılan psikoloji amatör olsa da geniş okuyucu kitlelerine ulaştırabilmesi yazarın başarısıdır. . Günümüzde bu şekilde yazılmış çok sayıda esere rastlıyoruz. Baskı sayısı çok, okuyucusu çok ama maalesef bu kitapların içerikleri 10-15 sayfa ile sınırlı. . Ne edebi değeri var ne de psikolojik değeri. Maalesef bu tür eserler bir çok kitapçılarda ilk 20 de. . Eserin okunma başarısını sosyal medya diliyle yazılmış olmasına bağlıyorum.
Gitmeli miyim Kalmalı mıyım
Gitmeli miyim Kalmalı mıyımHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20211,298 okunma
Reklam
327 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hıristiyanlığın en büyük şiiri kabul edilen İlâhî Komedya İtalyan edebiyatının ana kaynaklarından ve Batı edebiyatının da önemli eserlerinden biridir. . İtalyanlar’ın en büyük şairleri ve dillerinin yaratıcısı saydıkları Dante Alighieri’nin, yazımına muhtemelen 1307 yılında başlayıp 1321’de ölümünden kısa bir süre önce tamamlandığı
İlahi Komedya - Cennet
İlahi Komedya - CennetDante Alighieri · Oğlak Yayınları · 20171,170 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler
Olga Tokarczuk eserlerinde tanrı ile insan, akıllılık ile delilik, erillik ve dişilik gibi zıtlıklar ile bunlar arasındaki geçişleri ele almasındaki başarısıyla son yıllarda adından çokça söz ettirdi. . Olga Tokarczuk'un Kadimzamanları, hem gerçek dünyadan uzakta hem de yüzyılın acılarını içinde barındıran, evrenin merkezi olarak bilinen , dört tarafı başmelekler tarafından korunan  masalsı bir kasaba. . Romanda dünyanın bir nevi mikrokozmosu olarak nitelenen bu Polonya kasabasında aslında iki savaş arasında kalan Niebieski ailesi ve onlara yakın kişilerin değişimleri üç kuşak üzerinden irdelenmekte . Burada zaman alışılmışın dışında akar. Her karakter kendi zamanını kendi yazar ve kendi yaşar. . Kocasını bilinmeze gönderen, çocuklarıyla hayata tutunmaya çalışan Genowefa, kendini ormana hapseden  Kötü Adam; savaşla birlikte vicdanını yitiren Ivan Mutka. Dünyanın karmaşasını emen kahve öğütücüsü, deliliğin sınırlarında dolaşan ve kabul edilmeyen Başak. . Her karakter kendi zamanı ve öyküsüyle var olur. İnancını yitiren toprak sahibi Popielski'nin zamanı düşünceli, deliliğin sınırlarında Başak’ın zamanı isyankar, geçmişinden kopmak istemeyen Michal’in zamanı hızlı, nasıl ağlanırdı hatırlayamayan Pavel’in zamanı gözü yaşlıdır. . Bu kitap gerçekçilik ve fantezinin bir karışımı olarak görülebilir. İlk bakışta masalsı, büyülü anlatım görüyorsunuz. Anlatım metaforlar ile güçlü hale getirilmiş.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler
Kadimzamanlar ve Diğer VakitlerOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 2020594 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde doğu-batı sorunu, yurt sevgisi, zaman, rüya, geçmişe özlem, İstanbul sıklıkla işlenmiştir. . Tanpınar, eserlerini karakterlerin hislerini ve düşüncelerini işleyerek yazmıştır. Bu ne kadar hikayeyi okurken heyecan duyma isteğini azaltsa da sanat açısından kaliteli ve nitelikli bir yapıtlar sunmasına neden
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
430 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ben Taciğim sen Peştunsun, sen Hazara, bu Özbek lafları. Hepimiz Afganız ve önemli olan tek şey de bu. Ama bir grup ötekine bu kadar uzun süre tahakküm ederse… Hor görmeler, aşağılanmalar başlar. Rekabet. Husumet. Daima böyle olmuştur. . Tepeden tırnağa silahlı olan ama ortak bir düşmandan yoksun kalan Mücahitler, düşmanı birbirlerinde bulmuştu. . İster muhafazakar ister laik kesimde yetişsin kadın her zaman hakkettiği değeri görmelidir. Daha da önemlisi kadın ne kadar değerli olduğunun farkında olmalıdır. . Zira çocuk olmanın, evli olmanın, eş olmanın, çalışıyor olmanın, çocuk sahibi olmanın getirdiği sıkıntıların büyük çoğunluğunu kadın çekiyor. . Buna bir de savaşta olmanın sıkıntısı eklendiğinde neler olabileceğini bu kadar doğru ve acı bir şekilde anlatabilen bir eseri bana göre tüm kadınlar okumalı ve bilmeliler. Esaret en çok kadınları mahvediyor. Sahip olmak demek onu yaşamak demek bir anlamda. Özgür olmadan nasıl yaşayabiliriz ? . Savaşan yıkıcılığı, yaşattığı acılar, Din yada milliyet kökeninde çekilen acılar...... . Tüm Afgan halkının acılarını onarabilmesini tüm kalbimle diliyorum. Umarım bu mümkün olabilir. . İster başında yazması, ister altında mini eteği olsun tüm kadınlar önce özgür olmalıdırlar. Bir esarete düşmeden özgürlüğün değerini bilmek dileğimle...
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
314 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Michel de Montaigne (1533-1592): "Kendini tanı" ve "Ne biliyorum?" gibi temel sorularla yola çıkarak bir insanda insanlığın bütün hallerini yoklayan "deneme" türünün isim babasıdır. . Montaigne,16. yüzyılın karanlıkları içinde tek başına diri ve tertemiz bir ışık saçmış, cüretkar düşünce ile keskin bir eleştiri
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,8bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Molière (Jean-Baptiste Poquelin) eserlerindeki tiplemelerle dünya edebiyatında, Shakespeare’den sonra insan gerçekliğine belki de en derinlemesine nüfuz eden oyun yazarlarından biridir.  Oyunun baş kahramanı Harpagon, tiyatro tarihinin unutulmaz tiplerindendir. Para hırsı gözünü bürümüş, para için ölümü bile göze alabilecek bir kişiliğe sahiptir. Cimriliği basit bir mal ve para sakınma durumu olarak değil, bir tür meta fetişizmi olarak yaşar.  Cimri, Parisli burjuva kesiminin çılgınlık düzeyine ulaşmış para tutkusunun komedyasıdır. Parayı bütün yaşamsal değerlerin üzerine koyan, bu yüzden kendi insani özüne ve çevresine yabancılaşan insanın içine düştüğü çelişkileri, gülünç ve zavallı durumu sergiler.  Molière, Cimri’de trajik bir durumu komediyle anlatır. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varır. Cimri, XIV. Louis devrindeki Parisli bir burjuva ailesinin ahlaki değerlerini, dünya görüşünü bütün içyüzüyle yansıtmaktadır.
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200622bin okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitap Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilir. . Türk Edebiyatında modern kısa öykünün kurucusu sayılan Samipaşazade Sezai, Sergüzeşt romanında Dilber'in Kafkasya'da başlayıp Mısır'a kadar uzanan hüzün dolu sergüzeştini anlatırken dönemin anlaşılmasına da ışık tutar. . Sergüzeşt'i okumakla esir Çerkez kızı Dilber'le, zengin konağın Celal Bey'i arasında başlayıp, kısa sürede biten ya da bitirilen aşkın, her iki insanın ruh dünyasında açtığı yaraları, fedakarlık, güven, korku, sınıflararası çatışma, kötülük, sevgi paydalarında yeniden yorumlama imkanına kavuşuyoruz. . Türk edebiyatının gelişim çizgisinde bu roman gerek işlediği konu, gerek sanatlı üslubu ve gerekse kurgusu açısından ayrıcalıklı bir yerde durur. . Samipaşazade Sezai'nin romanda, esirlik ve özgürlük kavramlarını işlemesi hükümetin takip çemberine girmesine neden olur ve 1901’de Paris’e kaçar, burada Jön Türkler’e katılır.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646,1bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan bu eserde , bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan iş adamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, bataklıklardan, göllerden, granit taşlarından oluşan Finlandiya ülkesinin nasıl kalkındığının, zambaklar ülkesine nasıl dönüştüğünün hikâyesi anlatılmaktadır. Dönüşümün, yeni bir yaşam kurmanın her türlü sıkıntının ve zorluğun içindeyken dahi mümkün olduğunu, bunu başaranların hayat hikâyeleri üzerinden bize anlatır. Petrov’a göre gerçek iradenin ve azmin olduğu yerde her şey mümkündür. Yazar, Finlandiya'ya ve Johan Wilhelm Snelman'a adadığı bu ölümsüz eserini, başka ülkelere ama özellikle Rusya'ya örnek teşkil etsin diye kaleme aldığı bu çarpıcı roman “hayatın yenilenmesi” için bir rehber niteliğindedir... Meşhur bir atasözü der ki: “Yeni toplumlar, kendileriyle birlikte yeni şarkılar üretirler.” Zaman geçip gittikçe nesiller değişiyor ve yenileniyor. Her nesil gelişirken kendisiyle birlikte yeni kavramlar, yeni söylemler, yeni ihtiyaçlar ve talepler de getiriyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün, tüm öğrencilere tavsiye edilmesini ve özellikle askeri okullarda zorunlu olarak okutulmasını istediği bu kitap, herkes için bir başucu eseri niteliğindedir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Bilgi Yayınevi · 202099,6bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Aziz Nesin okuyorsanız artik şunu çok iyi biliyorsunuz. Herhangi bir konu çok rahat hikayeye dönüşebilir. . O, hikayesine sade bir dil, biraz mizah, toplumun her kesiminden geçiş karakterleri ekler. Karakterlerin bir parça düşünceleri bir parça konuşmaları birleşir ve karakterin dili ortaya çıkar. Bir anlamda güleriz ağlanacak halimize. . Sistemin aksayan yönleri eleştirir ama bu eleştiriler belki de yazarın siyasi kimliğinden ötürü dikkate alınmaz. Zaten bir anlamda da alınmayacağını yazar bilir. Bu nokta yazarın mizah anlayışına yeni katkılar sunar. . Kişilerin kusurları sunar bize. Kimse kusurlarını sevmez, yazar da çok sevilmez bu yüzden. . En sevdiğim alıntı; Yağı alınmış tulum peynirine imansız peynir denildiğini o zaman öğrenmiştim. Elli gram yedin mi, bir teneke de su içersin, yine de için yanar. Ama karnın da şişer, doydum sanırsın.
Bay Düdük
Bay DüdükAziz Nesin · Nesin Yayınları · 20181,794 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Panait İstrati, bu eserinde çocukluğunda kaybettiği annesini ve ablasını arayan Stavro' nun öyküsü anlatmaktadır. . İstrati, Kira Kiralina'sında sade ve şiirsel anlatim tarzı ile insani değerleri acı yönleriyle vurgular. Bir parça burukluk ve hüzün bırakır yüreğimize. . Kira Kiralina, aslında toplum içinde esir edilen, karalanan, istismar ile aşağılanan masum sevginin adıdır. . En sevdiğim alıntı: Çoğunlukla güzellik ayrıntıdadır. Fakat ayrıntıyı kim dinler, kim ondan zevk alır, hele kim anlar.
Kira Kiralina
Kira KiralinaPanait Istrati · Varlık Yayınları · 20171,062 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hasan Hüseyin Korkmazgil toplumcu ve gerçekçi şairlerin önde gelen temsilcilerinden biri olarak bilinir. . Kırsal kesim insanları ile ezilen  işçilerin sorunlarını halk  şiiri geleneklerinden de yararlanarak dile getirdi. Yaşam ve doğa sevgisi, barış ve özgürlük tutkusu, devrim ve bağımsızlık özlemi şiirlerinde işlediği başlıca temalar oldu. Bazı
Acıyı Bal Eyledik
Acıyı Bal EyledikHasan Hüseyin Korkmazgil · Bilgi Yayınevi · 20161,713 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çağdaş Amerikan edebiyatının yükselen bir yazarı Colson Whitehead. Yeraltı Demiryolu eserinden sonra Nickel Çocukları ile de plutzer edebiyat ödülü kazanmış olması bu kitabı okumayı daha değerli kılıyor. . Colson Whitehead bu eserinde çağdaş dünyanın bir türlü çözemediği ırkçılığı hedefleri olan, insanca yaşamak isteyen, okumak isteyen kitap karakteri siyahi Elwood gözüyle anlatıyor okuruna. . Nickel Çocukları'nı okurken İnsanın kendi türüne karşı acımasızlığına , şiddete ve adaletsizliğe tanık oluyorsunuz. Yaşanılan korkuyu , acıyı , çaresizliği sonuna kadar hissediyorsunuz. . En beğendiğim alinti; Yasayı değiştirtebiliyordunuz ama insanları ve birbirine davranışlarını etkiliyemiyordunuz.
Nickel Çocukları
Nickel ÇocuklarıColson Whitehead · Siren Yayınları · 2019534 okunma
Reklam
360 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Franz Kafka'nın, Dönüşüm ve Dava kitaplarını asıl eseri olan Şato'yu yazmak için kaleme aldığı söylenir. Yine kendine has penceresinin ardından gözlemlerini zengin dili, çok katmanlı karakterler üzerinden yansıtır okurlarına. . Kafka Sato'sunda modernleşmeyle beraber artan sınıflar arası eşitsizliği, bozulan toplumsal dengeyi, bireyin ötekileşmesini, yabancılaşmasını ve etkin bir şekilde işleyemeyen bürokrasi eleştirisini okuruz. . Kafka, Dönüşüm ve Dava eserlerinde olduğu gibi bize iç dünyamızı dış evrenle anlatır. Kasvet yine her bölümde hakim olan başlıca duygudur.Farklı olan şey ise kitabı okurken hissedilen umuttur. . Şato aslında çok güçlü bir metafor olarak görülmelidir. İnsanların kendi zihinlerinde geliştirdiği ve anlam yüklediği ama bir türlü de ötesine geçemediği bir metafor. Belki kitap yarim kalmasaydı Kafka roman karakteri olan Bay K'yı şatonun ötesine taşiyabilirdi. . En beğendiğim alinti; Ben en olumsuz, hatta epeyce imkansız bir seçenekten yola çıktım. (Sayfa 209)
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20179,9bin okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Öncelikle felsefi yazınlarda kullanılan dilin akıcı olması eserlerin kolay anlaşılmasına ve birçok kişiye ulaşmasını sağlıyor. Hasan Aydın'ın dili sohbet tadında diyebilirim. Konulara yaklaşırken kullandığı kronoloji bize bir felsefi süreklilik sunuyor. Mitolojiden başlayarak felsefi yazına aşk konusunu bilimsel yönden zengin, akıcı bir dil ile bizlere sunarken aynı zamanda bizlere bir felsefe bütünlük ve bakış sağlıyor. Felsefi akımlar içinde aşka bakış açılarını gözler önüne seriyor. Sadece aşkı değil aynı zamanda toplumları, toplumda kadına bakışı, aile ve devlet yapılarını, cinselliğe bakışı da yansıtiyor bu eser. Mitostan logosa aşk incelemesi bence sadece bir felsefi kitap olarak değerlendirilmesi yanlış olur. Özellikle psikiatri ve psikoloji alanında çalışan kişiler için de değerli bilgiler verdiğini düşünüyorum. Aşkın nasil bu kadar karışık olabileceğini bu eseri okuduğunuzda daha net görebiliyorsunuz.
Eski Yunan Felsefesinde Aşk
Eski Yunan Felsefesinde AşkHasan Aydın · Bilim ve gelecek Kitaplığı · 201329 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Müthiş betimlemeler ile karşılaşıyorsunuz kitabı okurken. Bazen bir cümleyi anlamak için bir kaç kez okuma durumunda kalıyorsunuz. Bence basit bir konu üzerine yapılmış tasvirlerden oluşuyor bu kitap. Bazen bu kadarı da artık çok fazla dedirtiyor. Okurken sıkılmadım değil.
Deniz
DenizJohn Banville · Can Yayınları · 2006144 okunma
332 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Cumhuriyet döneminin en iyi şairlerinden birisidir Cemal Süreyya. Sevda sözleri şairin tüm şiirlerinin bir araya getirilmesi ile oluşan kitabı. Bana kalırsa şiir kitapları bu şekilde uzun olmamalı. Şiir kitapları bir araya getirilmemeli.
Sevda Sözleri
Sevda SözleriCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201727,2bin okunma
132 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İhtiyar bir balıkçının bir kılıç balığını yakalamasını okuyorsunuz aslında. Bir yazarın bir öyküye ne katabileceğini görüyorsunuz. Hamingway dili ve yazın tarzı ile sizi alıp götürüyor. Okurken aynı zamanda deneyimleyebilmenin tadını yaşıyorsunuz.
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,1bin okunma
565 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bir aydının aymazlığını, içine düştüğü çelişkiyi, çıkış noktalarındaki karamsarlıkları, sıradışı bir şekilde ortaya koyan ve günümüzde de güncelliğini koruyan güzel bir eser. Bu güne kadar okuduğum en iyi üç kitaptan biri
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,560 okunma
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Günümüzde insan gittikçe farklılaşıyor. Bir taraftan yalnızlaşırken diğer taraftan çevreyi umursamayan, kendinden başka bir şeyin önemi olmadığını gösteren tutum, davranış içerisine girebiliyor. Sürekli duygusal kör noktalar ve değer yargıları üretiyor. Beş kritik noktaya dikkat çeken bu kitapta çözümler uygun örneklerle güzel bir şekilde anlatılıyor. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama SanatıMark Manson · Butik Yayınları · 201713,2bin okunma