Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnkılâp, eskiyi, kötüyü, çirkini birden yıkıp, yerine yeniyi, iyiyi, güzeli koymaktır. Islahat, eski ile yeniyi, kötü ile iyiyi, çir- kin ile güzeli, yan yana yaşatmaktır. Dünküler, Cumhuriyet'e kadar neye teşebbüs ettilerse, hamle, hadise namına ne yaptılarsa ıslahat [yenileşme] tarifinin sınırlarını aşamadılar. Ne kadar çabaladılarsa, bu girdaptan dışarı çıkamadılar. Yaptıkları her şey bozuldu, çürüdü ve çöktü. Çünkü yarım tedbirlerle mevcudu yaşatmak istediler. Enerjik hareket yapamadılar. Çünkü tek kaldılar. Çünkü zümrelere ve şahsî menfaatlere dayandılar. Şeriattan korktular, padişahtan çekindiler ve kendilerini düşündüler. Bu sebeple milleti feda ettiler. Ne Nizamı Cedit, ne Tanzimat, ne Islahat Fermanı, ne Birinci, ne İkinci Meşrutiyet, hiçbiri, bir inkılâp [devrim] ifade etmedi. Kanunun yanında fetva yaşadı. Medenî mahkemenin arkasında şer'i mahkeme sırıttı. Adalet savurdular, haksızlık biçtiler, faziletten bahsettiler, rezalete misal oldular, sulh diye haykırdılar, harpten başlarını kaldıramadılar, siyaset göstermek istediler, hamakat numunesi oldular. Demokrasiden dem vurdular, daima aristokrat yaşadılar. Velhasıl, manasız, gülünç ve hain ıslahatçı [yenilikçi) zümrelerden bu memleket çok çekti. Akacak kanı, dökülecek gözyaşı, verilecek tuz parası ve harcanacak evladı kalmadı..."
339 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Genel Bakış: Cemil Meriç'in Bu Ülke kitabı, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. 1975 yılında yayımlanan kitap, Tanzimat Fermanı'ndan itibaren Türkiye'nin geçirdiği Batılılaşma sürecini ele alır. Meriç, bu süreci keskin bir dille eleştirir ve Türkiye'nin kimlik arayışındaki çelişkilerini
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
Reklam
Osmanlı devlet adamlarından Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı Devleti'nin kadim düşmanı Rusya'ya dayanamayacağı görüşünü savunuyordu. Bu sebeple 1839 yılından itibaren Dışişleri Bakanı olarak Sultan Abdülmecid üzerinde etkili olmaya başlamasıyla devletin dış politikasını İngiltere üzerine yöneltti. Bu dönemde ilan edilen Tanzimat Fermanı, İngiltere ve Fransa'ya yakınlaşmanın bir aracı olarak görüldü.
Sayfa 105 - Timaş Yayınları, Taha Niyazi KaracaKitabı okuyor
264 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gerçekten gerçek bir roman
Toplumların konfor alanından çıkması yüzyıllardır zorlandıkları bir mesele olagelmiştir. Din, mezhep, ideoloji gibi kültür vasıtalarına dair yeni bakış açıları geliştirmek, bu bakış açılarına dair yeni teoriler üretebilmek de haliyle her toplumun üstleneceği bir durum değildir. Bu yüzden gelişime açık olmayan beyinlerin türediği bir toplumda,
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Can Yayınları · 202025,3bin okunma
Stratejik bir hamle olarak gördüğü yargı reformu ise Tanzimat Fermanı ile dini ve etnik kimliği ne olursa olsun tüm vatandaşların yargı önünde eşit olmasının önünü açtığı için Prens Sabahattinin Tanzimatçıların övgüyle söz ettiği yegane icraatıydı.
Sayfa 147Kitabı okudu
"Tanzimat aydınını Batılı aydından ayıran en önemli özelliği, ümmet aydını olmasıdır. (…) Pan-Osmanlıcı olan bu aydın gurubu aynı zamanda modern İslamcıdır. Bu nedenledir ki Tanzimat’ın bu müsavat (eşitlik) yapısına en keskin eleştiriler onlardan gelmiştir. Namık Kemal Islahat Fermanı ile sağlanan gayrimüslimlerin askerlik durumlarıyla ilgili
Reklam
Son iki asır boyunca meydana gelen değişiklikler, Araplar ile diğer unsurlar arasındaki bağların sarsılmasına yol açmıştır. Sultan II. Mahmud zamanında ilan edilen Tanzimat Fermanı[!], Kurandan ve Peygamberin sünnetinden elde edilen İslâmî öğretilerden ayrılarak bizzat bu yolu benimseyenlerin bile anlamadığı Batı tarzı yeni ve garip bir yola girme macerasındaki ilk basamaktı.
Sayfa 222Kitabı okudu
Bazı kpss tarih notları
1-) Türk İslam Devletleri Yazar-eser ~Mevlana - Divanı kebir ~Hacı Bektaş Veli - Makalat ~Yunus Emre - Divan ~Ahmet Gülşehri - Mantıkut Tayr ~Hoca Dehhani - Selçuklu Şehnamesi Oğuzlar - Dede Korkut Hikayelerini oluşturan Türk topluluğu Kıpçaklar - Dede Korkut Hikayelerine konu olan Türk topluluğu Akkoyunlular - Dede Korkut hikayelerini yazılı
Aslında halk Tanzimat Fermanı'nın İngilizler ile ortak yazıldığını bilmez. Aslında Mustafa Reşit de İngilizlerin maaşlı adamı sayılmaz. Mustafa Reşit Tanzimat Fermanı'nı Osmanlı'yı batmaktan kurtaracak bir formül saydığı için okumaya gider.
"Güneş Dil Teorisi" âdeta dilde bir ıslahat fermânı idi. Ammâ nasıl ki Tanzîmât'ın Islâhat Fermânı bir işe yaramamışsa, bu ümit bağlanan hareket de netîcesiz kalacaktı. Zîra dil bir içtimâî vâkıa olduğuna göre, onu meydana getiren milletin, kollektif temâyül, irâde ve zaman tezgâhında dili ilmî-şifâhî bir inbikten geçirerek işlemesi lazımdı. Bunun için de, evvel emirde dili, çift bozan tâifesinin elinde arpalık hâline gelmiş bulunmasından kurtarmak lâzımdı. Tâ ki esâret çilesinden çekip almakla, hür ve âzat olabilsindi.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
"Bizde batılılaşma hareketinin başlangıcı olarak 1839 Tanzîmât fermânı gösterilir. Biz batıdan almamız gereken şeyin teknoloji olduğunu, kültürün ise, millî olması gerekdiğini görememişiz. Batılılaşma hareketine, hıristiyanlığı benimseme olarak bakmışız. Mustafâ Reşîd pâşanın İngilizlerle yapdığı ticâret anlaşması, sanâyi’leşmemize en büyük darbeyi vurmuşdur." İktisâd profesörlerinden Ömer Aksu
Bir ingiliz masonu olan Reşîd pâşanın hâzırladığı 1255 [m. 1839] Tanzîmât Fermânı ile yüzümüzü Batıya çevirdiğimizi i’lân etdik. Birçok şehrlerde mason locaları açıldı. Fekat, bu taklîdcilik, zevk ve safâda oldu. İlmde, fende ve çocuklarımızı islâmın güzel ahlâkı ile yetişdirmekde ecdâdımız gibi çalışmadık. Dînimizin gösterdiği yola ve Peygamberimizin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” üstün ahlâkına gericilik denildi. Bizden tâm 29 sene sonra, 1284 [m. 1868] de batıya dönen Japonlar, bizden kat kat ilerlediler. Hem de bâtıl dinlerinden hiç ayrılmadan! Medeniyyet yarışında önde iken, Tanzîmâtdan sonra ilm ve irfân bırakılıp, nefse ve şeytâna uyuldu. Bu ingiliz afyonu, devlet adamlarını uyutdu. Bugün, yeniden hamle yapmak, batı ile aramızdaki mesâfeyi azaltmak, onlara yetişmek, hattâ geçmek zorundayız. Bu da boş lafla, nutuk çekerek olmaz! Ecdâdımızın yoluna dönmeliyiz!
Sayfa 470Kitabı okudu
Hemen Tanzimat Fermanını ve asıl Islahat fermanını hatırlamak durumundayız....Mayıs 1999 tarihinde Ecevit'in Alman Şansölye Şansölye ve tüm düvel-i avrupa, daha sonraki tartışma ve pürüz-lerde sürekli bu mektuba dönüyorlardı, bir Islahat fermanı ta-ahhüdü Schroder'e yazdığı mektubu, Alman olarak algılıyorduk...
Tanzimat Dönemi'nin üç önemli kilometre taşı vardır: 1.>1839 Tanzimat Fermanı 2.>1839'daki maddelere yenilerini ekleyen 1856 Islahat Fermanı 3.>1876 Anayasası.
598 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.