Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Tuba ışık
Tuba ışık
@tubarslann
Sociologist
Ordu Üniversitesi
England
Elazığ, 25 Kasım 1998
36 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
"Uçurumdan Dönüş" kitabı, farklı yaşanmış hikayelerin derinlikli bir şekilde ele alındığı bir eser olarak dikkat çekiyor. Her bir hikaye, bizlere farklı dersler verirken aynı zamanda yaşamın çeşitli yönlerine ışık tutuyor. Halit Ertuğrul’un bu eserdeki hikayeler aracılığıyla bizlere sunduğu farklı perspektifler, bizlerin kendi yaşam deneyimlerine farklı bir açıdan bakmasını sağlıyor.
Kitaptaki her bir hikaye, okuyucuya özgün bir deneyim sunarken aynı zamanda derin düşüncelere sevk ediyor. Kitap, her hikayede farklı bir derse odaklanması, bizlerin kitapla etkileşimini güçlendiriyor ve her bir hikayenin kendi içinde bir bütünlük taşımasını sağlıyor.
Kısacası; kitap farklı yaşanmışlıkların, deneyimlerin ve derslerin bir araya geldiği bir mozaik gibi bizlere sunuluyor. Bu da bizlerin her bir sayfada yeni bir keşif yapmasına ve farklı duygusal deneyimler yaşamasına olanak tanıyıp, kitapla bütünleşmesini ve kendi yaşamıyla ilişkilendirmesini kolaylaştırıyor.
"Othello" William Shakespeare tarafından yazılmış ünlü bir tragedya oyunudur bildiğimiz gibi. Kitap , kıskançlık, ihanet ve manipülasyon temaları etrafında döner. Hikaye, baş karakter Othello'nun, karısı Desdemona'yı kıskanan ve onu manipüle eden Iago'nun entrikalarıyla nasıl yıkıma sürüklendiğini anlatıyor. Kitap aynı zamanda ırk, toplumsal statü ve cinsiyet gibi konuları da ele alıyor. Othello'nun askeri lideri olarak görev yaparken, kıskançlık ve entrika tarafından ele geçirilmesini konu alıyor. Kitap insan doğasının karanlık yönlerini ve toplumdaki önyargıların etkilerini derinlemesine inceliyor.
Kitabın bana göre en etkileyici yönlerinden biri, karakterler arasındaki karmaşık ilişkilerin derinliği ve karmaşıklığıdır. Othello'nun karakteri, etkileyici ve karmaşıktır. Kitap, onun kıskançlığın ve manipülasyonun etkisi altında nasıl değiştiğini gösterir. Iago ise, karanlık ve entrikacı bir karakter olarak karşımıza çıkıyor, Othello'yu kıskançlık ve şüphe içinde bırakarak trajik bir sona sürüklüyor.
Othello'nun kıskançlığının, onun eylemlerini nasıl etkilediğini gözlemlemek, insan psikolojisi ve duygusal zekâ hakkında derin düşüncelere yol açıyor.
İyi okumalar
Kitap, sıradan bir yaşamın içinde gizlenmiş derin anlamları ve insanın iç dünyasını sarsıcı bir şekilde yansıtıyor. Yazar, bizlere Mehmet'in yaşadığı deneyimler aracılığıyla insanın içsel mücadelelerine ve toplumsal dinamiklere dokunuyor. Kitap, sadece bir karakterin hikayesi değil, aynı zamanda insanlık hallerine dair derin bir bakış sunuyor.
"Düzceli Mehmet"i okuduktan sonra, kitabın derinliklerinde kaybolmamak imkansız. Halit Ertuğrul'un anlatımı, insanı hikayenin içine çekiyor ve Mehmet'in dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu etkileyici eseri, içindeki derin duyguları ve toplumsal meseleleri keşfetmek isteyen herkese öneriyorum. Kitap, sıradanlığın altında yatan derin anlamları keşfetmek isteyen herkes için bir başyapıt niteliğinde kesinlikle. Aslında yazmak istediğim o kadar çok şey var ki ama yazmayıp sadece kesinlikle okunması gereken, kendimizi dini anlamda sorgulamamız gereken ve çok önemli hayat dersleri çıkarmamız gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
İyi okumalar..
Okur Takip Önerileri
Ben bu kitabı Üniversitedeki Psikoloji hocamın tavsiyesi üzerine almıştım o zaman okumuştum ve tekrar okumak istemiştim. Buradan görmesede ona çok sevgilerimi iletiyorum
Kitap, insan vücudu dilini anlamaya ve kullanmaya yönelik kapsamlı bir rehber sunuyor bizlere. Ahmet Şerif İzgören, beden dilinin günlük hayatta nasıl kullanıldığını ve nasıl yorumlanabileceğini detaylı bir şekilde kitapta anlatıyor. Kitap, insan ilişkilerinde, iş hayatında ve iletişimde beden dilinin rolünü anlamak isteyenler için değerli bir kaynaktır. Ahmet Şerif İzgören'ın akıcı üslubu ve örnekleriyle desteklenmiş açıklamaları, konuyu anlaşılır kılarak bizlere pratik uygulamalar sunuyor. Özellikle hem bizim ülkemizdeki liderlerden hemde diğer ülkelerdeki liderlerden örneklendirme yaparak anlatması kitabı daha genel kılmıştır bana göre.
Son olarak 'Dikkat Vücudumuz Konuşuyor', beden dilini anlama ve kullanma konusunda kendini geliştirmek isteyen herkes için faydalı bir kaynak olacağını düşünüyorum.
Kitap, modern ilişkiler ve evlilik üzerine derinlemesine bir bakış sunan kapsamlı bir eserdir. Gülseren Gümüş ve Ahmet Bulut tarafından insan ilişkileri ve aşkın karmaşıklıkları üzerine derinlemesine bir anlayış sunarak, bizlere ilişkilerde daha derin bir bağlantı kurmamız için rehberlik etmeyi amaçlıyor.
Kitap, içinde bulunduğumuz çağın getirdiği zorluklar ve fırsatlar ışığında, modern ilişkilerin dinamiklerini inceler. Ayrıca, iletişim, çatışma çözme, bağlılık ve kişisel gelişim gibi konuları ele alarak, bizlere somut ve uygulanabilir öneriler sunuyor. Kitabın bir bölümü erkeklere özel, erkeklere nasihat verirken, bir bölümü kadınlara özel , kadınlara nasihat vermektedir. Ama benim tavsiyem tabiki de eşlerin veya evlenmek üzere olan çiftin beraber okuması.
Yazarlar, derin psikolojik içgörülerle birlikte samimi hikayeler ve araştırmalara dayalı bilgiyi harmanlayarak, bizlerin kitaptan hem keyif almasını hem de ilişkilerimizde faydalı bulabileceğimiz bilgiler edinmemizi sağlıyor.
"Aşkın Ev Hali", günümüz ilişkilerinde sağlıklı bir temel oluşturmak isteyen herkesin okuması gereken bir rehber niteliğindedir bence. Kitap, içten ve samimi bir dille yazılmış olup, modern ilişkilerin karmaşıklıklarını anlamak ve aşkın evdeki yansımalarını keşfetmek isteyen herkes için değerli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Keyifli okumalar..
Kitap, Platon'un ideal bir toplum modelini ve adalet kavramını ele aldığı bir diyalog formatında yazılmış bir eser. Kitap, Platon'un düşüncelerini Sokrates'in ağzından aktardığı bir diyalogla başlıyor.
Kitap, toplumun ideal yapısını, eğitim sistemi, cinsiyet rolleri, sınıf yapısı ve adaletin nasıl sağlanacağı gibi konuları ele alıyor. Ayrıca, filozof-kralın toplumu yönetmesi fikri de eserin önemli temalarından.
Kitap, Antik Yunan felsefesinin yanı sıra genel olarak felsefe tarihi açısından da büyük bir etkiye sahip.
Genel olarak eğer bu tarz kitaplardan hoşlananlar için akıcı bir şekilde okunabilir ama eğer ilgi alanınızda değilse akıcı olmuyor kitap.
İyi okumalar..
Kitap, insan ilişkilerinde başarılı olmak için gereken temel iletişim becerilerini anlaşılır bir şekilde ele alıyor.
Doğan Cüceloğlu, bizlere iletişim sürecini anlamamız ve iletişimdeki engelleri aşmamız için pratik bilgiler sunuyor. Kitapta, etkili dinleme, beden dili, doğru sorular sorma ve empati gibi konulara odaklanılıyor genelde. Ayrıca, iletişimdeki sorunlu durumları tanımlayıp çözme yöntemleri de paylaşılıyor.
Doğan Cüceloğlu’nun anlatımı akıcı ve anlaşılır olmakla beraber, gerçek hayattan örneklerle, konferanslarındaki konuşmalarıyla desteklemiştir. Bu da bizlerin kitaptaki bilgileri pratikte uygulayabilmesini sağlar. İletişim becerilerini güçlendirmek isteyen herkes için değerli bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.
Kısacası; "İletişim Donanımları", içerdiği kapsamlı bilgiler ve pratik önerileriyle iletişim becerilerini geliştirmek isteyen herkesin okumasını tavsiye ettiğim bir kitap.
Kitap, bizlerin gerçek anlamda neyle yaşadığına dair derin bir düşünce ve sorgulama sürecine odaklandırır. Tolstoy, kitapta anlattığı hikayelerle insanın maddi zenginliklerle değil, manevi değerlerle yaşadığını vurgular.
Tolstoy, basit bir yaşamın ve içsel değerlerin önemini vurgulayıp , insanın mutluluğunun maddi zenginlikten veya toplumsal statüden değil, manevi değerlerden kaynaklandığını savunur. Kitapta, insanın gerçek mutluluğunu, iyilik, dürüstlük, sevgi ve anlam arayışında bulabileceği fikri işlenir.
Kitapta, toplumun yozlaşmışlığına ve insanların ahlaki değerleri terk etmesine dair eleştiriler de yer alır. Tolstoy, insanların içsel aydınlanmayı ve doğru bir yaşamı nasıl bulabileceklerini vurgularken, okuyucuya derin bir özgün düşünce sunar. Okudukça sizde benim gibi kendinize sıklıkla biz ne için yaşıyoruz? Ne için bu kadar çabamız ? gibi hayata, yaşamınıza dair bir çok soru soracağınızı düşünüyorum.
Son olarak, "İnsan Neyle Yaşar?" kısa ve etkileyici bir eser olup, insanın hayatını anlamlandırmak için içsel yolculuğunu keşfetmek isteyenler için ilham verici bir okuma sunacağını düşünüyorum ve kesinlikle herkesin okuması gerektiği bir kitap ve bir defa değil hayatının belli dönemlerinde tekrar tekrar okunabilecek bir kitap..
İyi okumalar
Kitap Kafka’nın diğer kitaplarında da sıklıkla rastlandığı absürt atmosfer ve kabus gibi bir dünya Dava kitabında da kendini göstermiştir. Kitap bizlere derin düşünce deneyimi sunduğunu düşünüyorum daha doğrusu Kafka’nın yazdığı bir çok kitap için aynı şeyleri söylemek mümkün. Dava, bizleri gerçeklikle bağlantısını sorgulatan ve bürokrasinin yozlaşmış doğasını eleştiren bir yolcuya dönüştürüyor. Kitabın içeriğine bakacak olursak;
Dava, ana karakteri Josef K.‘nın beklenmedik bir şekilde tutuklanmasıyla başlar. Ancak K.‘nın neye, ne zaman ve neden suçlandığı belirsizdir. Kitap boyunca, Josef K. kendisini savunmaya ve suçlamayı anlamaya çalışırken, gittikçe daha da karmaşık bir dünyanın içine sürüklenir. Kısacası; K.’nın adalet arayışı ve sürecin karmaşıklığını okuyacaksınız.
Kitabın sonu ise açık uçlu bir şekilde sonlanır ve bizlere pek çok soru işareti bırakarak bizlerin kendi yorumumuzu yapmamıza olanak sağlar. Bu da Kafka’nın eserlerinin genel özelliği zaten..
Kitap, bir martının maceralarını ve arayışlarını anlatırken, insanların yaşam anlamı, özgürlük, sınırların ötesine geçme ve bireysel gelişim gibi evrensel temalarına beraberinde ele alır.
Hikaye, Jonathan Livingston adlı bir martının sıradan bir martı olmaktan çıkıp uçmanın sınırlarını zorlamasını anlatır. Jonathan, diğer martılardan farklı olarak uçma tutkusuna sahiptir ve sıradanlıkla yetinmeyip kendini geliştirmek için çabalar. Uçuş yeteneklerini sınırlarının ötesine taşıyarak özgürlüğü arar ve kendini keşfeder.
Kitap, bizlere cesaret, özgüven ve kendi potansiyellerini keşfetme konularında ilham verir. Yazarın, akıcı ve derin anlatımıyla, insanların kendi sınırlarının farkına varması ve içsel dönüşümü deneyimlemesi teşvik edilir.
Bu kitap, hafif bir roman formunda olsa da derin felsefi mesajlar içerir. Bizlerin, sıradanlığın dışına çıkmayı, kendi tutkularını takip etmeyi ve özgürlük arayışında sınırları zorlamayı öğrenmemize, anlamamıza yardımcı olur .
Kitabın, kendini gerçekleştirme yolculuğunda ilham arayan herkes için güçlü bir rehber niteliği taşıyacağını düşünüyorum.
Kısacası; "Martı Jonathan Livingston," bizlere bireysel potansiyellerini keşfetmek ve yaşamın anlamını bulmak için cesur adımlar atmamız gerektiğini hatırlatan bir eserdir.
Kitap, çocukluk ve büyüme sürecinin iç içe geçtiği bir hikâyeyi anlatarak , bizlere duygusal bir yolculuk sunar.
Kitap, ana karakteri olan Zeze'nin gözünden anlatılmaktadır. Zeze, yoksul bir ailenin çocuğudur ve hayatta karşılaştığı zorluklarla baş etmeye çalışırken iç dünyasında bir kaçış noktası olarak hayal dünyasına sığınır. Şeker Portakalı ağacıyla kurduğu hayali bağ, ona umut ve sevgi dolu bir dünya sunar.
Zeze'nin çocukluk döneminde yaşadığı zorlukları, ailenin yoksulluğunu, arkadaşlık ilişkilerini ve hayal gücünün gücünü vurgular. Aynı zamanda, kitapta yer alan diğer karakterler aracılığıyla toplumsal sorunlara da zaman zaman değinilmiştir.
Kitapta çocukluk ve büyüme temalarının yanında insana dair evrensel duygular da işlenmiştir. Zeze'nin içsel çatışmalarını, umutlarını, hayal kırıklıklarını ve sevinçlerini Zeze sayesinde kendi çocukluğuma dair anılara ve duygulara dokundurdum. Kısacası; kitap, çocukların dünyasına samimi bir şekilde eşlik ederken yetişkinlere de çocukluk anılarını hatırlatıyor.
"Şeker Portakalı"nı okuduğunuzda, Zeze'nin içsel yolculuğuna tanıklık ederken kendi duygusal dünyanızı keşfetme fırsatı bulacaksınız. Bu kitap, unutulmaz bir çocukluk hikayesi anlatırken aynı zamanda insanın içsel gücünü ve dayanıklılığını da anlatan bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. Özellikle birazcık duygusalsanız kesinlikle yer yer göz yaşlarınızı tutamayacaksınız..
Kitap, Afganistan'ın tarihsel ve sosyal dokusunu anlatan güçlü bir hikâyeyi içerir.
Kitap , dostluk, ihanet, pişmanlık ve affetme üzerine derin bir portre çizer. Hosseini'nin etkileyici ve akıcı anlatımıyla, bizleri duygusal bir yolculuğa çıkarır. Afganistan'ın karmaşık tarihini ve toplumsal değişimlerini içeren bu hikâye, zorlu insan ilişkilerini, aidiyet duygusunu ve vicdanın gücünü ele alır.
Kitap, sürükleyici bir anlatıma sahiptir ve karakterlerin duygusal derinliği ve gelişimi bizleri etkileyen unsurlardır. Khaled Hosseini, kitaba insan doğasının karmaşıklığını ve hayatın acımasız gerçeklerini ustalıkla işlemiştir.
Sonuç olarak, "Uçurtma Avcısı" sadece bir roman değil, aynı zamanda insanlık hallerine dair derin bir yolculuktur..
“Buradaki en bol şey, çocukluğunu yitirmiş çocuklar.”
Kitaptaki olaylar , kitapların yasaklandığı ve yakıldığı bir toplumda geçmektedir. Kitaplar, insanları düşünmeye teşvik edebileceği için toplumun kontrol altında tutulması için tehlikeli kabul edilmektedir. Hikayenin merkezinde, kitap yakma görevini yerine getiren bir itfaiyeci yer almaktadır. Ancak, zamanla kendi içinde bir değişim yaşar ve kitaplara olan ilgisi artar.
Fahrenheit gerçekliği sorgulama, sansür, bilginin gücü ve bireysel özgürlük gibi önemli temaları ele almıştır. Bradbury'nin dil ve imge kullanımı, romanın atmosferini derinleştirir ve okuyucuyu içine çeker. Bunun yanında teknolojinin insan ilişkilerini nasıl etkilediği konusunda da çarpıcı bir yansıma sunar.
Kitap, distopik bir geleceği anlatırken insan doğasının özgürlük arayışını da eleştirel bir şekilde inceler. Bradbury'nin uyarısı, bilginin ve kültürel değerlerin korunması gerektiğine dair önemli bir mesaj taşır.
Sonuç olarak, Fahrenheit 451 bir distopya romanıdır ve bizleri kitapların gücünü, özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün önemini sorgulamaya teşvik eder.
Ve kesinlikle bize çok güzel bir cümle bıraktığını düşünüyorum..
“Belki kitaplar bizi mağaradan biraz çıkarabilir. Belki hep aynı, lanet olası, çılgınca hataları yapmaktan alıkoyabilirler bizi!
Franz Kafka'nın "Babasına Mektup", Kafka ile babası Hermann arasındaki karmaşık ilişkiyi anlatan ilgi çekici ve içe dönük bir kitap. Franz Kafka kitabında baskıcı ve otoriter babasıyla yaşadığı derin duyguları, çatışmaları ve çözülmemiş sorunları dokunaklı bir şekilde kaleme almıştır. Kafka, bir dizi samimi ve duygu yüklü mektup aracılığıyla kendi iç çalkantılarını, yetersizlik duygularını ve babasının etkisinin hayatı üzerindeki derin etkisini dile getiriyor.
Kitap bizlere, okuyucularına Kafka'nın ruhuna dair derin bir bakış açısı sunarak aile ilişkilerinin karmaşık dinamiklerini ve edebi eserlerini şekillendiren psikolojik karmaşıklıkları açığa çıkarıyor. Kafka’nın "Babasına Mektup"taki yazım tarzı son derece içe dönük, çağrıştırıcı ve saf duygularla yüklü olup, yazarın iç dünyasının dokunaklı bir şekilde betimlemesidir.
Bana göre kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri Kafka'nın aşk, kırgınlık ve babasından onay alma arzusu gibi çelişkili duygularla boğuşurken gösterdiği gözü kara dürüstlüktür. Mektuplar, Kafka'nın en derin korkuları ve zayıf yönleriyle yüzleşmesi için bir araç görevi görüyor ve bizlere yazarın en derin düşüncelerine ve mücadelelerine samimi bir bakış sunuyor.
Kafka'nın "Babasına Mektup" aile ilişkileri, kimlik ve ebeveyn etkisinin bireyin iç dünyası üzerindeki derin etkisi üzerine güçlü ve düşündürücü bir kitaptır.
Son olarak Kafka kadar cesaretli olabilseydim kesinlikle böyle bir mektup yazmak isterdim..
SOKRATES’İN SAVUNMASI
Kitapta, Sokrates'in mahkemede kendisine yöneltilen suçlamalara nasıl cevap verdiğini, felsefi argümanlarını nasıl kullandığını ve öğrencileriyle olan ilişkisini soru cevap şeklinde anlatır. Sokrates, "sofistler" olarak bilinen düşünürlerin aksine, bilgeliği arayışı ve insanların bilinçlenmesi üzerine odaklanmıştır.Ayrıca, insan bilgisinin sınırlılığına ve kendi cehaletinin farkında olmanın önemine vurgu yapar.
Platon'un bu kitabı Sokrates'in felsefi düşüncesini ve öğretilerini derinlemesine anlamamızı sağlar. Sokrates'in Savunması, düşünce özgürlüğü, adalet, bilgelik arayışı ve insan doğasının anlaşılması gibi evrensel konulara ışık tutar.
Kitap, sade bir dille yazılmış olmasına rağmen derin bir felsefi içeriğe sahiptir. Sokrates'in mantık ve sorgulama becerileri, okuyuculara felsefi düşünce yapısını anlamada yardımcı olur. Aynı zamanda, adalet ve insan hakları gibi konulara da değinir ve düşünce özgürlüğünün önemini vurgular.
"Sokrates'in Savunması", felsefe ve antik düşünceye ilgi duyanlar için önemli bir eser olduğunu düşünüyorum. Sokrates'in felsefi arayışlarına ve Atina'daki hukuki sürecine dair bir anlayış geliştirmek isteyen okuyucular için zengin bir kaynak sunar. Kitap, Sokrates'in düşüncelerinin günümüzde hala geçerli ve etkili olduğunu gösterir ve okuyucuya düşünce yolculuğunda ilham verir.
