Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı..Buraya kadar her şey normal.Asıl hikaye bundan sonra başlıyor; zulüm, işkence, tecavüz, ve müslüman olmanın zorluğunu anlatıyor.. ağlamaktan ve bazen okumaktan çekindiğim kısaca zor okuyabildiğim bir kitaptı...