Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben seni gördüğüm zaman gönlümden nelerin geçtiğini bilir misin?
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
- Bir köpek bile ekmek yediği çanağa pislemez. Bu vatan toprağında gözü olanlara, toprağın üstünü değil altını veririz. Kimse bu ülkeyi bölemez, buna müsaade etmeyiz…
Reklam
Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü...
Mustafa Kemal Paşa da "Siz orada yanlız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz. İstila altındaki topraklarımızla beraber bütün vatan , bugün en ücra köşelerine kadar zaferinizi kutluyor."
Bir fidanda yeşersin Özgürlük uğruna seçildik Bu vatan Toprağını serer göğe Bir olduk bu sevda uğruna.
Vatan toplumundur. Ona kişiler sahip çıkamaz da, sığınamaz da. Vatana tüm toplum sığınır. Tüm toplum sahip çıkabilir.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Talimlerimiz bitince bizi bir gün İçerenköy tarafından bir düzlükte topladılar. Bu toplantıdan bende kalan hatıra, kırık dökük, tutuk ve anlaşılmaz bazı cümlelerdir. Meydana önce talimgahın kumandanı geldi biraz sonra etrafında maiyeti ile genç bir paşa göründü. İlk önce safların önünden geçti sonra safların uçları kırılarak bir kale nizamı meydana getirildi. Bu dörtgenin ortasında bu genç paşa bir zaman sessiz kaldı. Gergin ve donuk yüzünün hiçbir ifadesi yoktu galiba bir şeyler düşünüyor, bir şeyler söylemek istiyordu. Nihayet söyledi bütün nutku o kırık dökük birkaç cümleden ibaretti. Önce: - Hepiniz öleceksiniz! Dedi. Sonra bu cümleyi eksik buldu. Sözlerini: - Hepimiz öleceğiz! diye tamamladı ve ilave etti: - Vatan kurtulucaktır! Bütün nutuk hemen hemen bundan ibaret kaldı orduya bir tek asker vermeyen Yemen'in, Hicaz'ın, Irak'ın; orduya karşı savaşan Sina, Filistin, Suriye çöllerinin; yolları kesen ve devlete başa eğmeyip her gün Türk askerlerini öldüren asilerin yaşadığı Dersim, Sason, Talori dağlarının nasıl kurtulacağını, bu genç kumandan işte bu sözlerde göstermiş oldu... Fakat kumandanımızın bu nutkunu dinlemek için onun etrafında cephe tutan saflarda hiç kimseye, o zaman bu nutuk, soğuk ve mantıksız görünmedi. Hatta bizlere sorulursa bu nutka bile lüzum yoktu. Bizler kendimizi, zaten bu ölüm için yetişmiş sayıyorduk. Bu ölüm için hazırlanmıştık. O zaman bizim neslimiz, kendisi için hiçbir hak düşünmeyen bir nesildi. Bize göre hak yok, vazife vardı. Vazife görülecek, can verilecek, şan vatana bağışlanacaktı. Can bizimse şan onundu...
Bir de benim gibi olanlar var tabii... Küçük dertleri büyük olanların önüne alan, hizmet gailesiyle koşturan ama dava güderken manayı unutan, kendi elinin dilinin meyvesi olan işleri bir yerden sonra nazlı bebekler gibi aklından ve vicdanından sakınıp sorgulatmayanlar var. Vatan, millet, devlet, din, diyanet uğruna koşturup mücadele ederken dava güdüyor olmanın cezbesine kapılıp Allah'ı unutanlar veya taraftarı oldukları mukaddes davaları bile Allah ile aralarında başlı başına perde edinenler var. Maazallah, içine düştüğü o çukuru fark edemeyip bu hâlde kalan bir insan, gözü varken yıldızların battığını görmez. Aklı vardır ama gün ortasında yıldızlara bakıp yön tayin etmeye kalkar.
93 harbinde üç şeyin hududu yoktu: Hastalığın, açlığın ve vatan toprağının!..
Sayfa 10 - Oğlak YayınlarıKitabı okuyor
"toprak" derdi. Tutkusunu toprağa, çelesi toprak içindi. Bütün değer kavramlarını toprak timsalleştirmişti. Vatan, millet, ana, iyilik, sabır, güç, bereket, emek, hak... Ve hepsi adına; Toprak!
Sayfa 51 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyor
Reklam
Ne demektir ‘Köylü bizim efendimiz?’ Köylü kim, bir koca Gazi Paşa kim? Laf gelimi bir laftır bu... ‘Vatan millet yoluna zorlatmaktayım,’ anlamınadır. ‘Köylü takımına efendi dedikse, gerisini anlamalı,’ demektir. Bunca padişah gelip geçmiştir. Osmanoğullarından... Bunca tarih kitapları yazılmıştır ki, eşşek yüküyle yazılmıştır. Bak bakalım birinde
Dadal efendiKitabı okudu
Bu cümlelerin ardından Kâmil Efendi, bir anlığına durdu. Yanında duran Mustafa Kemal'i işaret etti ve bağırmaya başladı: "İşte size Hazret-i Ömer gibi bir başbuğ olarak Mustafa Kemal Paşa'yı gösteriyorum!" Bakışlarını ahaliden ayırıp doğrudan Mustafa Kemal'in gözlerine odaklandı ve eliyle tüm Amas- ya halkını işaret ederek haykırdı: "Paşa Hazretleri! Şu görmüş olduğunuz Türk evlatları, başta ben olmak şartıyla şu andan itibaren size biat etmiş bulunmaktayız. Vatan ve milletimizin refah yolunu buluncaya kadar sizlerle el birliği yapacaklarına söz veriyorum!"
Bölüm 1 YARININ ADAMI
O gece orada bulunanların hepsi Mustafa Kemal'e bağlanmış, bu birliktelik "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti" adını almıştı.
Sayfa 21 - Masa KitapKitabı okuyor
Vatan uykuda olduğu sırada serseriler ırzına geçer!
Çanakkale Muharebeleri bütün Şark'ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır.Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale 'deki [esas Gelibolu Yarımadası] zafer çok kolay organize olan ,direnebilen,tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu ,kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir.Cumhuriyeti kuran da bu mayadır.
Sayfa 82 - Tarihin seyrini değiştiren cephe:ÇanakkaleKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.