Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

velat baskın

velat baskın
@veba
Değer yargısında bulunmadan önce biraz dinle kalbinin sesini...
öğrenci
Lise (devam ediyor)
hakkari
yuksekova, 5 Mayıs
16 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Başkaları yapabildiyse, sen de yaparsın. Hayatta ya tozu dumana katarsın, Ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin!
Reklam
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Henüz dinlemedin benden türküler. Benim aşkım uymaz öyle her saza. En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'in Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın sen bellisin.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünüm benim
Örtün, evet, ey hâile… Örtün, evet, ey şehr; Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..
Reklam
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil
Acıların insanları birbirine yakınlaştırdığı doğru değil. Hepimiz kendi acımızda mahsur kaldık.
Bazen serüvenler kocamandır, anıları küçücük. Bazen serüvenler küçücük, anıları kocaman.
İnsanları yargılamaktan değil, anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum.
Hayal kırıklığım buydu... ne o zaman ne de daha sonra kendime bile itiraf edemediğim bir hayal kırıklığı, fakat bir kadının duyguları sözcükler olmasa da, her şey apaçık ortaya dökülmese de, her şeyi hisseder.
Reklam
“Hiçbir erkek kadını anlamaz, hiçbir kadın erkeği anlamaz ve onların birlikte olmalarının güzelliği buradadır. Gizemi bu yaratır…”
Bir kadin, eger bir erkek onun eline dusmeden once kucagina dusebilseydi daha cazibeli olurdu. »
“Eğer ıstıraplarımız birisine yarayabilseydi, bir fedakarlık yapmış olmak düşüncesiyle kendimizi teselli ederdik.”
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı
Yaşamın kederli geçen günleri arasına, seyrek de olsa bazen, neşeli günler serpiştirilmiştir. Birbirini sevmeyen, hatta birbirlerinden nefret eden insanlar, böyle günlerde birbirlerine yakın görünürler.
Reklam
İhtiyarlar niye öyle şafakla uyanırlar bilmem. Günü azıcık daha uzun yaşayabilmek için mi acep ?
Yeterince büyük bir yaIan söyIeyip yeterince sık tekrarIarsanız inanıIır.
İnsanIarın dünyanın sonuna kadar, kurtIar gibi birbirIerini yiyip bitirmeIerini seyretmek istiyorsan, koIIarını bağIayıp sakinIik içinde durmak en buIunmaz çaredir. Ama bu oIamaz. Buna karşı koymaIı. Aksi hâIde devamIı bir adaIetsizIik hâkim oIacak ve zenginIer her zaman fakirIeri sömürerek yaşayacakIar.
Uygarlık denen şey kaplumbağa hızıyla ilerliyor vallahi. Ama hala barbarlık içinde yerimizde sayıp duruyoruz !
Hayatın en güzel günleri Daha erken demekle geçer, sonra Çok geç olur.
Gönül bedenden önce giriyor erinlik çağına; oysa zevk almaktan çok sevmeye gereksinim duyuyordum, hazdan çok aşkı istiyordu canım. Şimdi o ilk yeniyetmelik zamanımdaki aşkın düşüncesi bile yok artık içimde, duyular hiçbir şey değildi, sonsuzluk dolduruyordu bir başına her şeyi; çocuklukla gençlik arasında yer alan o aşk, çocukluktan gençliğe geçiştir, öyle de çabuk geçer ki unutulur gider. Gustave Flaubert - Kasım
Reklam
Öylece bakma bana. Seni gözlerimin derinliklerinde buluyorum zaten. Kalbime bir sızı girdi mi seni buluyorum orada.
Her ne çeşit olursa olsun, acı aslında ne kaybettiğimizle ilgiliydi. Gençken bize acı verildiğini düşünürüz. Biraz daha yaşlanınca ve çelik kapılar yüzümüze kapanınca, gerçek acının bizden alınanlar olduğunu anlarız. Shantaram, Gregory David RobertsShantaram, Gregory David Roberts
Aşk belki de vaktinden önce yaşlandırıyor bizi; sonra, gençlik uçup gittiğinde yeniden gençleşmemizi sağlıyor. Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım, Paulo Coelho (Sayfa 18)Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım, Paulo Coelho (Sayfa 18)
Sayfa 18
Sözler doğru ve yalandan ibarettir.Susmak ise hilesi ve yalanı olmayan bir doğrudur. Kendini Arayan Adam, Mihail Nuayme (Sayfa 19)
Sayfa 19
"Şimdi, anlıyorum ki kendi boşluklarını gürültüyle doldurma ihtiyacı duyanların rahatı için şarkılarımızı kesmek gerekli değilmiş". Gezgin, Halil Cibran (Sayfa 30)Gezgin, Halil Cibran (Sayfa 30)
Sayfa 30