Sungur Savran

Türkiye'de Sınıf Mücadeleleri yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
7.5/10
13 Kişi
79
Okunma
8
Beğeni
3.090
Görüntülenme

Sungur Savran Sözleri ve Alıntıları

Sungur Savran sözleri ve alıntılarını, Sungur Savran kitap alıntılarını, Sungur Savran en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de yaygın olarak kabul gören bir kanının aksine, " burjuva demokratik devrim" kategorisi evrensel değildir. Yani kapitalizm öncesi toplumdan kapitalizme geçişteki bütün devrimci dönüşümler demokratik bir nitelik taşımaz. Burjuva devrimleri bir ilk aşamada kitleleri seferber edebildiği için demokratik bir boyut taşımıştır ama on dokuzuncu yüzyılın ortasından itibaren bu demokratik boyut artan bir ölçüde geri plana düşmüş, demokratik olmayan burjuva devrimleri dizisi tarih sahnesine çıkmıştır.
1856 da yabancı sermaye tarafından kurulan Osmanlı bankası, 1862 yılında ülkenin merkez bankası rolünü üstlenir. Böylece ulusal paranın yönetimi dış güçlere devredilmekte, yarı-sömürge statüsüne doğru büyük bir adım atılmaktadır. Süreç, 1854 te başlayan dış borçlanmanın yarattığı bunalım sonucunda Osmanlı maliyesinin yönetiminin yabancı devlet temsilcilerinden oluşan bir idareye, Düyun-u Umumiye'ye devredilmesiyle tamamlanır. Artık Osmanlı kelimenin arı anlamıyla bir yarı- sömürge haline gelmiştir.
Reklam
Küreselcilik insanlığa tek ve kaçınılmaz yol olarak, emperyalist kapitalizmin öncülüğünde, sermayenin dizginsiz hareket ettiği, işçilerin ve emekçilerin birbirlerinden koparak atomize olduğu, “insanın insanın kurdu” olduğu bir dünyayı sunar. Bir kadercilik felsefesidir. Küreselciliğin çürütülmesi ve reddedilmesi uluslararası sermayenin ideologlarının savunduğu dünyanın dışında bir dünya olabileceğini kanıtlar. Teorik eleştiri bu başka dünyanın kapısını açar. O dünyaya girmek ise pratik eleştirinin, yani devrimin işidir.
Burjuvazinin bürokrasiyi satın almasının bir başka biçimi ise yolsuzluktur. Yolsuzluğu basit bir ahlaksızlık sorununa indirgeyen bütün görüşler bilimsellikten uzaktır. Yolsuzluk -burjuvazi içi rekabette oynadığı rolü bu yazının konusu dışında kaldığı için bir kenara bırakırsak- bürokrasinin burjuva toplumuyla bütünleştirilmesinin ana mekanizmasıdır. Devlet bürokrasisinin bütün alanlarında ve kademelerinde, bürokrat için, burjuva sınıf toplumunun nimetlerinden yararlanmanın sistematik yolu yolsuzluktur. Bu aynı zamanda bürokratın temel gelir kategorisi olan ücret biçiminin önemini silikleştiren bir mekanizmadır. Bürokratların çoğunluğu için aldıkları maaş bir asgari gelir dir. Esas hayat tarzlarını belirleyen, üst sınıflara benzer bir tüketim kalıbına ve hayat tarzına geçmelerini sağlayan, onlarla kaynaşmalarını mümkün kılan yolsuzluktur.
Biçimsel bir anlamda düşünüldüğünde hiçbir kelime insanlığın ona verdiği anlam dışında kendiliğinden içkin bir anlam taşımaz elbette. Ama kelimelere anlamını insanlık verir, tekil insanlar değil. Bunun anlamı, kelimelerin kullanıldığı tarihsel/kültürel/ideolojik bağlamda belirli bir içerik yüklendiği, sözlük anlamının yanı sıra önemli yan anlamlar kazandığı, dolayısıyla masum ve tarafsız olmadığıdır. “Küreselleşme” üzerine yapılan tartışmalarda bunun mutlaka göz önüne alınması gerekiyor.
İnsan düşüncesinin nesnel doğruya ulaşıp ulaşamayacağı sorusu, teorik değil pratik bir sorudur. İnsan, düşüncesinin doğruluğunu yani gerçekliğini, şaşmazlığını ve gücünü pratikte kanıtlamak zorundadır.
Reklam
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.