Geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum. Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım. Gece beni taş ezer. Gündüz rüzgar devirir. Kanadıkça kanarım. Hayallerimi o yüzden kanla yazarım.
İnsansız hiçbir şeyin tadı yok. Havva anamızla Adem babamız cenneti insansızlıktan dolayı bırakmış olmalılar vre Vasili, diye söylendi, vre oğlum, daha dün bir, bugün iki…Ohhoooo, bu kadar çabuk özlersen insanoğlunu yandın, oğlusu…
İnsanlardan iyice uzaklaşmıştı. Onlara düzgün davranmak her geçen gün daha zor geliyordu. İnsanların varlığı Martin’i huzursuz ediyor, onlarla konuşma çabası asabını bozuyordu. İnsanlardan rahatsız oluyor ve biriyle yan yana geldiği andan itibaren ondan kurtulmanın çaresini aramaya başlıyordu.