Hz. Ali (r.a) yiğit ve cesur bir sahabi olması yanında büyük bir alimdi. Onun Kur'an ve sünneti en iyi bilen sahabilerden biri olduğunda ittifak edilmiştir. Nitekim Efendimiz (s.a.v) onu Yemen kadısı olarak tayin etmiştir. Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer gibi büyük sahabiler (r.anhüm) dahi fıkhi meselelerde ona sorular sormuşlardır. Hz. Ömer (r.a) onun hakkında "Görüşünde ve hükmünde en isabetli olanımız Ali'dir" buyurmuştur.
"Yarın (ahirette) insana faydası olacak olan, bu şeriatın sahibi Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme tabi olmaktır."
İmam-ı Rabbânî kuddise sırruhû
Kur'ân-ı Kerîm, içi faydalı ilaçlarla dolu bir şifa eczanesidir. Allah Resûlü (s.a.v) ise bu faydalı ilaçları hastalıklarına göre insanlara tarif ve tavsiye eden uzman bir hekimdir. Zira insanlar çeşit çeşittir. Hastalıkları ayrı ayrıdır.
Kalp değişkendir. Hedefi anbean değişebilir. Bu hedef insanın varacağı yeri belirler. Kalpte ya Cenâb-ı Allah'ın muhabbeti ya da dünya muhabbeti vardır. Bir bardağın içindeki su ve hava gibi... İkisi bir arada bulunamaz.