Sultan Mahmud Han-ı Sânî”, “Sultan Mahmud bin Abdülhamid” ve “Adlî” mahlasından dolayı “Sultan Mahmud-ı Adlî" olarak anılmıştır. I. Abdülhamid ile Fransız asıllı Nakşidil Sultan'ın (öl. 1819) oğludur. (...) Osmanlı Devleti'nin genel yapısında Batılılaşma çığırını açmış, kurumlardan kıyafete ve müziğe kadar birçok alanda köklü
Sayfa 462 - 30- Sultan II. MahmudKitabı okudu
57.Bab
1-Ey mecâzî mahbûblar arasında nihâyetsiz muhabbete lâyık sevgili bulamayanların gerçek dostu ve sâlih kullarını seven ve onlar tarafından sevilen Habîb! 2-Ey maddî-ma‘nevî hastalıklarına çâre olacak bir doktor bulamayanların gerçek şifâ vericisi olan Tabîb! 3-Ey hadsiz istek ve taleblerini karşılayacak kimsesi olmayanların yegâne cevab vericisi olan Mücîb! 4-Ey kendisine merhamet edecek kimsesi olmayanların tek şefkat edicisi olan Şefîk! 5-Ey arkadaş olacak kimsesi olmayanların her ânında yoldaşları olan Refîk! 6-Ey sâhibsiz, hâmîsiz kalmış kimsesizlerin koruyucusu ve şefâat edicisi olan Şefî‘! 7-Ey dara düşüp çâresiz kalanlara her darlık ânlarında imdâd eden Muğîs! 8-Ey rehbersizlikten müdhiş ve ma‘nevî fırtınalar içinde savrulan âcizlere en doğru yolu gösteren Delîl! 9-Ey önüne düşecek kimsesi olmayanlara ellerinden tutarak kumandanlık eden Kāid! 10-Ey kendisine acıyacak kimsesi olmayan çâresizlerin hudûdsuz merhamet edicisi olan Râhim! Sen her türlü noksanlıktan münezzehsin. Senden başka İlâh yoktur. El-emân, el-emân! Senin yüce dergâhına sığınıyor, senden emân diliyoruz! Bizi cehennem ateşinden muhâfaza eyle!
Reklam
Sadrazam Keçecizade Mehmed Fuad Paşa
Fuad Paşa, ölüm döşeğinden Sultan Abdülaziz’e özetle şöyle sesleniyor: "Bâb-ı Ali, Rumlar arasında dirayetli memurlar bulabilir, ama Yunanlılık ruhu, özünde her zaman bizim davamıza düşman kalacaktır."
Sayfa 462
Kim islamda iyi bir çığır açarsa açtığı çığrın ecri ve kendisinden sonra, onunla (o çığırla) amel edenlerin ecirleri, sevaplarından hiçbir şey eksilmeden ona aittir. Kim de islamda (müslümanlar içinde) kötü bir çığır açarsa, açtığı çığrın günahı ve kendisinden sonra onunla amel edenlerin günahları, günahlarından birşey eksilmeden ona aittir.” (Riyâzu’s-Salihîn, 19, bab. 172. hadis, s. 158 (müslim’den)
İptida dünyaya mektep kurunca Hocamın dersini verdim idi ben Melekler Ademe secde kılınca Kırkların kapısın açtım idi ben Hamdullahım şükür gezdim cihanı Car'ıma yetişdi keremler kani Bab - ı velayetle kevn - i mekanı Bir abdal donunda gezdim idi ben
açıklamayı yaph: Yeryüzünün üç sınırı vardır: 1. Yerin üzerinde ve göğün altında bulunan sınırdır. Bunun tüm gerçekliği (künhü) bilinmiş, içinde bulunan nesnelerin ço- ğu hdkkında tam olarak bilgi elde edilmiş, bunlara ilişkin haber- ler alınmış ve verilmiştir. 2. Bab tarafında bulunan sınırdır. Bu sınır mağribin arkasındadır. 3. Bu sınır da batı tarafındadır; doğu (maşrık) yönündedir.
Reklam
201 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.