Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah Resulü'nün komuta ettiği büyük savaşların (Bedir, Uhud, Hendek, Mekke'nin Fethi, Huneyn ve Taif Savaşları) yanında, pek çok gazveler de yapılmıştır. Bu savaşların tamamı Medine dönemindeki 10 yıl içinde (M. 622-632) gerçekleştirilmiştir. Allah Resulü'nün Medine'ye hicret ettiği tarihte Medine Şehir Devleti bazı dar sokaklardan ibaret küçük bir kent iken, vefat ettiği tarihte 1.5 milyon kilometrekareden fazla bir alana yayılmış bulunuyordu. Bu alan, Rusya dışında kalan Avrupa büyüklüğündeki bir alana karşılık geliyor. Üzerinde milyonlarca insanı barındıran bir ülke... 10 yıl boyunca neredeyse kesintisiz biçimde sürdürülen bu irili ufaklı savaşlarda (gazalar ve gazveler) hasım tarafından katledilen insan sayısı 150 kişiyken, Müslüman şehitlerin sayısı ise 120 kişi civarındaydı. Her iki taraftan ölenlerin toplam 300 kişiyi bulmuyordu.
Fakat bu ülkede modernlik devlet eliyle yönlendirildiğinden ve çeşitli güç odakları modernlikten yana ağırlıklarını koymuş bir konumda durmuş göründüklerinden, kutsal olanla kutsal olmayan arasındaki egemenlik mücadelesi hâlihazırda bir kör dövüşü halinde sürmektedir. Böylece bu ülkede aşağıdaki Türkiye çeşitlemesinin var olduğunu
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
(Rasim Özdenören) bazen taşra duyarlığını kentli gözüyle, bazen de kentli duyarlığını taşralı gözüyle sunar.
Sayfa 570 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Bilhassa yaşadığı dönemin izlerini taşıyan, temeli insan üzerine kurulmuş, incelikli dil işçiliği ile anlatımının zirveye taşındığı öyküler kaleme almıştır, Rasim Özdenören.
Sayfa 569 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Ülkelerin siyasî rejimleri ister sosyalist olsun, ister kapitalist olsun, hatta isterse İslâm olsun, fark etmez. Yeter ki bu ülkeler, kapitalizmin standartlarına göre tüketim harcamalarında bulunsunlar. Nitekim mesela ABD'nin bu gün Şeriatı uyguladığını iddia eden Suudi Arabistan'la başı sıkıntıda değildir. Ama o, aynı iddiada bulunan İran'dan hoşlanmıyor. Öte yandan, başta Fransa olmak üzere bütün Batı Avrupa'nın demokrasi havarisi ülkeleri ve demokrasiyi kimseye kaptırmamaya niyetli görünen ABD 1 milyara yaklaşan nüfusuyla komünist Çin'de pazar kurabilmek için milliyetçi Çin'in sızlanmalarına aldırış etmeden onu serçe parmağıyla bir kenara itebilmiştir.
Reklam
Hangi İslâm Âlemi
Günümüz dünyasında gerçekten "İslâm âlemi" adlandırmasına lâyık bir bölge var mı; yoksa bu da bir illüzyondan mı ibaret? Halen İslâm âlemi diye anılan ve dünya haritasının çok önemli bir bölümünü teşkil eden yeşil renkte işaret edilmiş ülkelerden acaba kaç tanesi gerçekten İslâm'ın hükümleriyle yönetilmektedir? Doğru, sınırları yeşil çizgiyle belirtilmiş bu ülkelerde 1 milyara yakın bir Müslüman nüfus yaşamaktadır. Fakat bu Müslüman nüfusa uygulanan hukukî, siyasî ve iktisadî rejimlerin mahiyetleri nedir? Bu ülkelerden kimi tekelci Batı kapitalizminin boyunduruğunda yaşıyor, kimi tekelci Doğu sosyalizminin boyunduruğuna girmeye teşne haldedir veya bu boyunduruğa girmiştir. Öyleyse, zaman zaman akdedilen ve adının başına "İslâmî" diye bir sıfat yakıştırılan toplantılar, konferanslar gerçekte kimin adına yapılmaktadır? Müslümanların adına mı, yoksa o ülkelerde hâkim olan siyasî iktidarların temayül ettiği Doğu veya Batı emperyalizmi adına mı?
İngiliz filozofu Yahudi asıllı Bertrand Russell'dan “seçme düşünceleri” bir araya getiren bir kitapta şöyle bir parça var: ❝Şu rahibelerin işine şaşıyorum, diyordu filozof, banyoda tek başlarına yıkanırlarken bile peştamalla örtünmeyi ihmal etmiyorlar; banyonun kalın duvarlarının arkasından tanrının kendilerinin örtünüp örtünmediğini
Sayfa 44 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Lise 1 öğrencisiydik. 1956 yılıydı. O gazetelerden birinde bir yazımızı gören bir yakınımız hem şikâyet, hem uyarı için babama gelmiş: “Yazı yazmasınlar, başlarına dert açarlar” demiş.
114 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.