Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yakup Coşkunoğlu

Yakup Coşkunoğlu
@YakupTimur
Bursa
23 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
168 syf.
·
Puan vermedi
Sahabe Hatıraları
Sahabe HatıralarıElif Erdem
8.7/10 · 394 okunma
Reklam
Yakup Coşkunoğlu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Hakimiyet Sembolü Ayasofya Camii
Hakimiyet Sembolü Ayasofya CamiiAhmet Şimşirgil
10/10 · 19 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Süleyman'ın Osmanlı kuvvetlerine komuta ettiği on üç seferden dokuzu batıya yönelikti. 1. 1521 Nandorfehervar/Belgrad 2. 1522-23 Rodos 3. 1526 Mohaç 4. 1529 Viyana 5. 1532 Viyana (Köszeg/Güns) 6. 1534-35 Irak 7. 1537 Roma (Avlonya) 8. 1538 Boğdan 9. 1541 Budin 10. 1543 Viyana (Estergon, İstolni Belgrad) 11. 1548-49 İran (Tebriz) 12. 1553-55 İran (Nahcivan) 13. 1566 Viyana (Zigetvar)
1552 YILINDA OSMANLI SEFERLERİ 1. Macaristan'da askeri teşebbüsler (Tımışvar ve Temezköz'ün zaptı; Besprim, Lipova, Solnok, Virovitice ve Zaçasna'nın ele geçirilmesi; başarısız Eğri seferi). Erdel'de Sekeller bölgesinin istila ve talan edilmesi. 2. Akdeniz'de savaş: Osmanlı donanmasının Trablusgarp'ı zaptı. 3. Basra Körfesinde savaş: Piri Reis komutasında Süveyş'ten yelken açan Osmanlı donanmasının ( Portekiz hakimiyetindeki) Hürmüz adasına saldırısı Muskat'ın yağmalanması ve Hürmüz Kuşatması. ( Hint Okyanusu'nu elde etme çabası). 4. Irak-ı Arab'ın ele geçirilmesi 5. Safevi hududunda sıcak çatışmaların çıkışı: Erzurum beylerbeyinin kuvvetlerini dağıtan Safevi ordusunun Ahlat kalesini yerle bir edişi.
Reklam
Allah Resulü'nün komuta ettiği büyük savaşların (Bedir, Uhud, Hendek, Mekke'nin Fethi, Huneyn ve Taif Savaşları) yanında, pek çok gazveler de yapılmıştır. Bu savaşların tamamı Medine dönemindeki 10 yıl içinde (M. 622-632) gerçekleştirilmiştir. Allah Resulü'nün Medine'ye hicret ettiği tarihte Medine Şehir Devleti bazı dar sokaklardan ibaret küçük bir kent iken, vefat ettiği tarihte 1.5 milyon kilometrekareden fazla bir alana yayılmış bulunuyordu. Bu alan, Rusya dışında kalan Avrupa büyüklüğündeki bir alana karşılık geliyor. Üzerinde milyonlarca insanı barındıran bir ülke... 10 yıl boyunca neredeyse kesintisiz biçimde sürdürülen bu irili ufaklı savaşlarda (gazalar ve gazveler) hasım tarafından katledilen insan sayısı 150 kişiyken, Müslüman şehitlerin sayısı ise 120 kişi civarındaydı. Her iki taraftan ölenlerin toplam 300 kişiyi bulmuyordu.
Keşke ders kitaplarımızda 1073'te Atsız Bey'in Kudüs'e girişi ile bundan 26 sene sonra (1099) Haçlıların Kudüs'e girişi arasındaki farklar mukayeseli olarak anlatılmış olsaydı. Ne şehri teslim eden Fatimi emirine dokunulmuştu ne de halktan herhangi bir kişiye... Atsız Bey, şehrin bir çok yerine muhafız birlikleri yerleştirerek herhangi bir yağmayı engellemiş, hangi dinden ya da ırktan olursa olsun herkese aman vermiştir.
Tıpkı Fatih döneminde olduğu gibi Sultan Alparslan da oğlu Melikşah'a düzeni kurulu bir Selçuklu Devleti teslim etti. Ordu yeni bir sistemle güçlendirilmişti. Selçuk'lunun başını ağrıtacak büyük güçler kontrol altına alınmıştı. Karahanlılar ve Gaznelilerden Gürcü krallıklarına, Şii Büveyhilerden Kırman sultanlarına, Doğu Roma İmparatorluğu'ndan Orta Doğu'daki Mervanilere ve Mirdâsilere kadar herkes Büyük Selçuk'luya boyun eğmişti.
Türk-İslam kuvvetleri, birbirine düştüğü için zelil bir şekilde esarete sürüklenmişti. Dünyanın bu en stratejik bölgesinde artık ne Fatimiler ne Selçuklular ne de bir başka Müslüman güç otorite değildi. Yıllar içinde birbirlerinin kanını emip durmuş, sonunda hepsi bitap düşmüştü. Fatimilerin Kudüs'ü ele geçirmesinden tam bir sene sonra Avrupa'dan kopup gelen Haçlılar rahat bir şekilde İslam topraklarını işgal etti. Önce Antakya, sonra Urfa, Akka, Remle, Kerak ve derken Kudüs düştü. Haçlılar şehre girdiğinde haftalarca insan kesti. Kendi tarihçilerinin anlatımıyla Kudüs sokaklarından akan kanın seviyesi atların diz kapaklarına kadar gelmişti. Artık Haçlılara dur diyecek bir Tuğrul bey, bir Alparslan, bir Melikşah bir Atsız bey yoktu. İslam toplulukları, özellikle de Kudüs, birbirine düşmenin bedelini çok ağır ödemişti. Size tam 900 sene önce gerçekleşmiş olayları anlatıyorum. Peki bugün aynı coğrafyaya baktığınızda herhangi bir fark görebiliyor musunuz?
Özellikle Nizamiye Medreseleri asrın eğitim anlayışına yeni bir soluk getirmiş, Selçuk'lunun Sünni İslam politikasını ilimle bayraklaştırmış, dünyanın en prestijli üniversiteleri olarak nam salmıştı. Alparslan ile birlikte Anadolu, Orta Doğu, Arap Yarımadası, Orta Asya itaatkâr bir vaziyette Melikşah'ın fütuhat hareketlerini bekliyordu. İyi yetişmiş bir genç, kurulmuş olan bu güçlü sistemi, daha da büyümeye müsait bu toprakları, çok daha ileri seviyelere götürebildi. Melikşah, bu idealini yanındaki Nizamülmülk gibi önemli devlet adamlarıyla gerçekleştirecekti.
333 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.