Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem geçmen

Gizem geçmen
@1Nereid
Şehir plancısı
17 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
"Polonya'dan bir kalıp sabun alırsan, lütfen yüzünü yıka. Büyük olasılıkla benden yapılmış bir sabun olacaktır. Ve böylece ben de yüzüne bir kez daha dokunabileyim."
Sayfa 64
Reklam
Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlık. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru.
Tarihi yalpalamalar
Umudunu kesmeyenlerin hatrına dönüyor dünya
Sayfa 62

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yazık
Beraber kaybettik Ayrı ayrı üzülüyoruz
Sayfa 76 - İthaki
Biraz müzik dinledim, gökyüzüne baktım. Ne yapıyoruz bu gezegende diye düşündüm, bütün bu saçmalıklar ve bütün bu acılar neden?
Sayfa 113 - İletişim
Reklam
Çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü. Büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
Kurtuluş parkı’nda yaprak dökümü... Hava açık... Yıldızlar yere yakın... Taş atsak bir ikisini düşürebiliriz. "Neden olmaz?" diye soruyorum. "Mutsuz oluruz" diyorsun. Herkes mutlu olacak diye bir kural yok, biz de mutsuz olalım. Birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Sanki az önce, orada bir yerde, kaybettiği anahtarlığı arar gibi.
beni erken öldür
Beni al zamanın dışına götür. Biraz sarıl, biraz koru, biraz öp; sonra yine sokağa bırak. Elimden tut, var olmayan şeylere ekle, zihnimin bataklığından kurtar. Beni al, Tanrı’nın huzuruna çıkar. Ben de ona diyeyim ki, “Tanrım. Beni olduğum gibi kabul edebilecek bir Tanrı’ya her zaman inanabilirim.” O da bana, “Yürü git o zaman şeytanla görüş huzurumda ne işin var alla alla,” desin. “Kim soktu lan bunu içeri? Megalomana bak! ” diye söylenirken biz şeytanın yanına gidelim. Sen de şeytana de ki, “Şeytan kardeş, sonuçta sen de bir melektin; ama iktidar hırsın vardı. Şeytanı şeytan yapan iktidar hırsıdır. Eski günlerini özlüyor musun?” Şeytan da sana, “Sen kaç yaşındasın güzelim?” diye sorsun. “Otuz dört,” de, otuz beş olduğun halde. Şeytanın gözleri dolsun; ama çaktırmasın bizi gene zamanın içine sepetlesin. Orada bir çay molası verelim, geceyi bekleyelim. O gece beni al, kardeşlerinin acılarıyla çarp; sonra kendi yaralarına sar. Biraz sustur, biraz soğuk davran, biraz da teyzem ol. Konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan. Sahiden bak. Beni al biraz sarhoş et, biraz saçlarına tak, biraz da yağmurların peşinden koştur. Beni al erken öldür, mutsuzluk uzun sürmez.
Sayfa 115
Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.
Sayfa 71
Uyanışımla beraber hissetmeye başladığım ve ılık duşun altında hala dinmemiş, hala devam eden sancının nedeni gerçek hayata dair gösterdiğim son çaba olmalıydı.
Sayfa 287
Reklam
Sorarlarsa 'Ne yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından.
Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.
Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardım edilemez. Bir stil meselesi. Ya ağzına soktuğun bir 38'lik ya da ölene kadar kendini oksijenle zehirlemek.
Ah canım insanlar sorarım size: Sizinle biz, birbirimizi nasıl anlayabiliriz?
Sayfa 88
Kendimi tek bir cümleyle tanımlamam gerekse, tam olarak hiçbir şey ama her şeyden de birazcık, diye tarif ederim.
Sayfa 183
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.