Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
26 Ağuatos 1071' den 26 Ağuatos 1922'ye...
"26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağuatos ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir; zaten çıkmayacak durumda olduğumuz açıktır."
Sayfa 224Kitabı okudu
Kutlu daha nice Ağustoslar
Türk tarihinin altın sayfaları Ağustosta yazıldı 🇹🇷 Ağustos ayı içerisinde, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi ve Anadolu topraklarının korunmasını sağlayan Büyük Taarruz'a kadar birçok zafer yaşandı. 26.08.2018 Anadolu Ajansı Haberleri ANKARA - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ Türk tarihinin altın sayfalarının yazıldığı
Reklam
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
Deha ancak çevresiyle parlar. Büyük adamların ideali kitlenin itaati ve tasvibiyle gerçekleşebilir. Gazi Mustafa Kemal Paşa geniş kitleyi kazanabilmişti.
Sayfa 225 - KronikKitabı okudu
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
Hatta şunu da ifade edebiliriz; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir; zaten çıkamayacak durumda olduğumuz da açıktır.
Sayfa 224 - KronikKitabı okudu
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
Hatta şunu ifade edebiliriz ki; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir; zaten çıkamayacak durumda olduğumuz da açıktır.
Sayfa 224Kitabı okudu
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
Lozan'da savaşın süngüyle çizdiği sınırı onaylattık; tek kazanç kapitülasyonların gürültü ve kavgayla kaldırılışıdır. Kimsenin kimseye fazla diretecek gücü yoktu, bütün Avrupa ve Türkiye yorgundu. "30 Ağustos" bir zaferdir. Çok ülkede böylesi yoktur; böylesine sahip olanlar da bunu kutlar.
Sayfa 222 - KronikKitabı okudu
Reklam
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir.
Sayfa 224 - Kronik Yayınevi, 1. Baskı (Ocak 2018)Kitabı okudu
26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye...
Şimdi bir de 30 Ağustos sorunsalı çıktı. Memlekette sağdan soldan, "30 Ağustos'u kaldıralım" veya "Lozan zafer değil hezimet" deniyor. Birinci Dünya Savaşı'nın son barış muahedesiyle, 26 Ağustos'ta Büyük Taarruz ile başlayıp 30 Ağustos'ta elde edilen zaferi bu şekilde değerlendirmek, abes bir hükmüdür. Lozan'da zafer olmaz, çünkü diplomatlar birbirine süngüyle saldırmıyorlar. Lozan'da şartların elverişliliği ölçüsünde bir uzlaşma söz konusudur. Lozan'da savaşın süngüyle çizdiği sınırı onaylattık; tek kazanç kapitülasyonların gürültü ve kavgayla kaldırılışıdır. Kimsenin kimseye fazla diretecek gücü yoktu, bütün Avrupa ve Türkiye yorgundu.
Sayfa 221Kitabı okudu