Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
• Türkiye’de 3 çeşit aydın vardır: • 1. Modasever aydın: Onlar her zaman Batı'daki en son modanın peşinden koşarlar. Bu, on sekizinci yüzyılda Fransız aristokratlarının bir bölümünü meşgul eden iyi yemek düşkünlüğünden farksızdır. Voltaire, aydınlatıcı düşünceleri için 'bunlar terziler ve ayakkabıcılar için değil' demişti» Marx, moda sever ve izler aydınların evrenselliğine işaret ediyor. Moda sever ve moda izler Türkiye entelijan- siyası için en moda kitap, en moda elbise veya ayakkabıdan farksızdır. • 2. Destek sever aydın: Az pilav ve az fasulya seven yurttaşa benzer. Biraz teori ve biraz pratik. Her ikisi de eksik. Bir pratiğe bağlıdır. Bu partileşmiş bir hareket olabilir veya olmayabilir. Yayınlara abone olur, bağış verir, kamuya açık toplantılara katılır, sunuculuk yapar, türkü söyle, oyun oynar, bildiri imzalar vb. Bunun dışında yaşamı kendisinindir. Belki de kendisinin bile değildir. Ondan yalnızca destek istenir. Türkiye’de ne olup bittiğiyle pek ilgilenmez. Gerek duymaz. Çünkü gerekli olanın kendisine, bağlı olduğu pratik tarafından getirileceğine inanır. İnandırılmıştır. At gözlüklüdür. • 3. Pratiksever aydın: Teoriye hiç yakınlıkları yoktur. Bunlar Türkiye’nin pratisyen’leridir. İlk özellikleri çok kalabalık olmaları (tüm üniversite öğrencileri). İkinci özellikleri öğrenmeyi sevmemeleri.
Nüzul Sırasına Göre Kur’an’daki Emirler ve Yasaklar 1. Kur’an okuyun! (Alak, 3) 2. Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19) 3. Secde edin! (Alak, 19) 4. İnkarcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15) 5. Sabırlı olun! (Kalem, 48) 6. Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4) 7. Allah’ın adını anın ve tüm
Reklam
İbni Sina'dan 17 Değerli Söz 1. “#Şüphe hastalıkların yarısıdır. İyimser olmak olumlu düşünmek ilaçların yarısıdır. Sabır ise şifanın ilk adımıdır. “ 2. “Aletlerin en faydalısı #kalemdir. Bir şişe #mürekkep bir külçe #altından hayırlıdır.” 3. “Açıktır ki, önce var olmayıp sonra var olan her şey, kendinden başka bir şeyle belirlenir.” 4.
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
1- sağlıklı ilişkiler bazen sıkıcı/monoton hissettirebilir. eğer hayatta kalma modunda sevgi görmeye aşinaysanız, kaos heyecan uyandırabilir. tahmin edilemez, bencil kişiler gizemli gelebilir. güvenebileceğiniz insanlar sıkıcı gelebilir, sıkılabilrisiniz. 2 - sağlıklı ilişkilerde, aşırı kıskançlık söz konusu değildir. aşırı kıskançlık, bağlanma sorunu ve güvensizlik işaretidir. sağlıklı ilişkilerde, aşırı kıskançlık ve kontrolcü davranışlar olmaz. 3 - duygusal destek sağlanır. samimi olarak duygu paylaşımı vardır. 4 - sağlıklı ilişkide sınırlar vardır. sağlıklı ilişkilerde partnerler neler yapıp/yapamayacaklarını bilirler. 5 - doğrudan iletişim. sağlıklı ilişkilerde, karşıdakinin ne hissettiğini tahmin etme zorunluluğu yoktur, sorunlar/beklentiler doğrudan iletilir. 6 - oyun yoktur. sıcak ya da soğuk davranışlar, tahmin edilememezlik söz konusu değildir. bu mükemmel bir ilişki olduğu anlamına gelmez, sadece her zaman arkanızda birinin olduğunu bilirsiniz.
Nicole LePera
Nicole LePera
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Irkçılık-Turancılık Davası ve Dış Politika: Hem sanıklar, hem de birçok araştırıcı, Irkçılık-Turancılık Davası'nı, hükümetin dış politikasıyla ilişkili saymışlardır. Reha Oğuz Türkkan, yabancı araştırıcıların ve basının bu yöndeki görüşlerini aktarır: "Prof. Edward Weisband, 1974'te yayınlanan '2. Dünya Savaşında İnönü'nün
"Prof. Edward Weisband, 1974'te yayınlanan '2. Dünya Savaşında İnönü'nün Dış Politikası' adlı eserinde, İnönü'nün 'Atsız'ın yayınladığı mektupların hazırladığı fırsatı kaçırmak' istemediğini yazıyor ve şöyle devam ediyor: 'İnönü'nün (bu yolla) Sovyetleri yatıştırma çabası yine de başarısızlığa uğradı. İnönü, Turancıları ezerken... Sovyetlerin Türkiye'ye karşı takındığı tutumu etkilemek istemiş. Ancak bunda da hayal kırıklığına uğramıştı. Ruslar Turancıların yargılanmasını maskaraca bir oyun olarak nitelendiriyorlardı.' (s. 320). 1944'te bir makale yayınlayan İngiliz Review dergisi ise, Türkçü tevkiflerini Ankara hükümetinin 'Moskova'dan iyi not alma' çabasına bağlamaktaydı (15/11.1944, sayı: 37, sayfa: 181). C. W. Hostler de, 1952'deki yazısında ve daha sonra 1957'deki kitabında bu hareketi İnönü'nün 'Sovyetler Birliği'nin gözüne hoş görünmek' diye niteliyor (Trends in Pan-Turanism. Middle Eastern Affairs, Ocak 1972; c: 3, sayı:1)" (Türkkan 1988: 185). 01 Eylül 1947 tarihinde Arif Türkdoğan'a yazdığı mektupta davanın bitişiyle ilgili olarak Atsız şunları söylüyor: "Gerçi beraat ettik. Fakat dâva henüz bitmedi. Biz 17 Mart'ta beraat etmiştik. Sıkıyönetim Kumandanlığı, bu beraat kararını 24 Nisan'da temyiz etti. Askeri Yargıtay henüz bir karar vermedi." (Hacaloğlu 2013: 34). .... Atsız da 23 Temmuz 1946'da yazdığı mektupta "Bizim davamız, Ruslara kompliman yapmak yüzünden çıkmıştı." (Hacaloğlu 2013: 33) diyerek aynı görüşte olduğunu belirtir.
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.