Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
·
Puan vermedi
*Sevmek kavuşmak değilmiş ama kavuşmamak da değil .* Herkese merhaba Bugün sizlere Sözcüklerin Dansı kitabı ile geldim. 46 yazar 46 öykü.. Her bir öykü de acı,mutluluk, üzüntü, sevinç, yaşanmışlıklar, özlem, keder vb. birçok duyguyu okuyorsunuz. Her bir öykü ile yeni dünyanın kapılarını açıyorsunuz. Her yazar kendi diliyle kendi bakış açısıyla sözcükleri dans ettirmişlerdir. Öykü okumayı seviyorsanız kitaba göz atabilirsiniz. #Alıntılar *İşte o gün öğrendim'Neden?' sorusu tek başına bir paragrafmış.* *Bir farenin kapanla dansı kadardır yaşamanın bedeli. Yorgun düştüğün an kapana kısılırsın.* *Ah be kızım bu insanlık nereye gidiyor? Herkes menfaat peşinde. Yalan ağızlardan değil gözlerinden okunuyor.* *İnsanı büyütüp derinleştiren şey acılar ve o acılarda bulduğu anlamlardı.*
Sözcüklerin Dansı
Sözcüklerin DansıKolektif · Kibele · 202315 okunma
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Reklam
.. Allah sabredenlerle beraberdir. | Enfâl 46
Yaş 5: Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının, beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim. Yaş 7: Meşrubat içerken gülersem, içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim. Yaş 12: Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun, bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim. Yaş 13: Annemle babamın elele tutuşmalarının, beni daima mutlu ettiğini
Ne demiş Peyami Safa? "Suçlamak anlamaktan daha kolaydır çünkü anlarsan değişmen gerekir."
Utancın ağırlığını, omuzlarında hissetmiş bir çocuğun yetişkinlikte de omuzları güvenmez kendine.
Reklam
Bazen görünür olmak utandırır, bazen de görülmüyor olmak. Görünür olduğumuzda hata yapmak, yanlış davranmak, gülünç duruma düşmek endişelendirir; görülmediğimizde ise sevilmezlik düşünceleri kendiliğinden utanmaya neden olur.
İlk ne zaman deneyimledik utanç duygusunu? Utandık mı utandırıldık mı? Hep mi böyleydi, zamanla mı gelişti? İnsan kimin için utanır, kendi için mi diğerleri için mi? Peki ya suçluluk? Hatalarımız mı doğurdu bu duyguyu, yoksa tekrarlayan suçlanmalar mı?
Neredeyse 1,5 yıl süren tutukluluk bu kararla sona erdi. Atsız "şimdi serbest, fakat yine işsizdi. Babası Mehmet Nail Bey, o hapisteyken Deniz Hastahanesi'nde hayata gözlerini yummuş, ölüm haberini bir çavuş, komşuları Sıdıka Hanım'a tebliğ etmişti. Bedriye Atsız, Cuma günleri Nişantaşı'ndaki British High Schhol (İngiliz Okulu)'da tarih dersi veriyor ve ayda 30 lira kazanıyordu. Üç nüfus, işte bu parayla geçinmek zorundaydılar. 30 lira tabii ki yetmiyor, babadan kalma halılar, başka eşyalar ve bir kısım kitaplar yok pahasına satılıyordu." (Yağmur Atsız 2005: 156'dan Deliorman 2013: 77). "Atsız'ın ise bütün bunlar muhtemelen pek umurunda bile değildi. Algıladığı bile şüpheliydi. Onun tek amacı, 'Bozkurtlar'ı tamamlamaktı. Sarı saman kâğıtlı bir kalın müsvedde defterine yine sapsarı ve reklam olsun diye bir firma tarafından hazırlanmış yaklaşık 40 santim uzunluğundaki bir kurşunkalemle, 1945/46 Kışı'nın o mağmum ve rutûbetli kış ikindileri günler saat 16.00'ya doğru başını alıp giderken deliler gibi romanı bölüm bölüm nasıl tamamlamaya uğraştığını anımsıyorum. Ortalık karardıktan sonra da, elektrik tasarrufu için sâdece tek bir masa lambasıyla aydınlatılan alt kattaki oturma odasında o gün yazdıklarını Annemle bana okurdu.” (Yağmur Atsız 2005: 156).
" -Papaz Yitbercest bu kongrede(kahire misyonerler kongresi) serdettiği Yeni İslam konulu konuşmasında Avrupai tedris(eğitim)sisteminin müslümanları Hıristiyanlığa yaklaştırdığını anlattı. Bu satırlarda,Haçlı emperyalizminin müslümanlar arasında yanlış yol tutan şahısları yakalayarak hareketlerini övmek suretiyle şöhrete kavuşturmaya ve
Sayfa 141
Reklam
46. Hırs insanı kör eder. İzah: Hırslı insan elde etmek istediği şey için her şeyi feda eder; onu kazanacağım derken ne- leri kaybettiğini göremez. ***
Tebeşir YAYINLARIKitabı okuyor
23:46
Zamanı say,tempo tut, Runik bir tempo olsun, Tintintin sesleri müzik gibi yükselsin Çanlardan,çanlardan,çanlardan, Çan...çan...çan... Çanların çınlayan sesini dinle... O cesur çanlar! Titreşimleri ne müşiş bir korku masalı anlatıyor! Ah, çanlar,çanlar! Korkuları nasıl bir masal anlatıyor...
Edgar Allan Poe
Edgar Allan Poe
Kırk bavulla geliyorum her gün sana. Dünyanın sekizinci, yüreğimin ilk kıtası olan ruhunu koymaya. Kırk bavulla geliyorum yetmiyor ruhunu sığdırmaya…
Seni tanıdığım her an , yeni kıtalar keşfediyorum. Dünyanın bütün kirinden , kibrinden uzak kıtalar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.