Binbaşı Esat Oktay Yıldırım, Diyarbakır 5 No’lu Askerî Cezaevi’nin iç güvenlik amiri idi. Askerî Cezaevi’nde çok sıkı bir disiplin sağlamış, bunu sağlamak için de akla hayale gelmeyen işkence yöntemlerini bulmuş ve uygulamıştı. Şiddet bir kez daha şiddeti doğurmuş ve Esat Oktay Yıldırım, yıllar sonra İstanbul Ümraniye’de bir belediye otobüsünde silahlı saldırı sonucu eşinin gözleri önünde öldürülmüştü.
Bu özelliği ve insanlık dışı zulüm ve işkenceleri ile Diyarbakır Cezaevi, tam bir ‘PKK Akademisi’ne dönüşmüştü. Buraya sempatizan ve suçsuz olarak giren insanlar buradan çıktıktan sonra tam bir militan ve ‘Türkiye düşmanı’ olmuşlar; bunlardan çok sayıda kişi de dağa çıkmıştır.
Alıntılar;
İsmet İnönü, görüşmelerde usule aykırılık olduğu gerekçesiyle anayasa Mahkemesi’nde “karara iptal” davası açtı. (Sayfa 18.)
Avukatlara da sanık gözüyle bakılmış ve hatta savunmalarında geçen bir sözcüğün suç olduğu gerekçesiyle davanın 11 avukatı hakkında T.C.K.266.maddesi gereğince dava açılıp, Ankara 3 Nol’u Sıkıyönetim Mahkemesi’nce
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR
Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun]
Zaman, 14- 15 Şubat 1988
Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz?
Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız?
Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.