acılı oğulları ülkemin
ölüp giderler bir akşamüstü
karanlık kuytu bir sokakta;
gözleri sonuna kadar hayata açık.
elleri kavuşmuş, bilmezmiş gibi
ölümü ve kalleşliği bu dünyada.
niye böyle bu, niye bu ölüm?
nedir son düşündüğü acaba
kahpece vurulup giden birinin?
içinde portakal olan bir kağıt torba
patlayıp, dağılır sokağın ortasında.
dürülmüş, çok okunmuş bir gazete kanlanır.
düşer bir can daha sessizce toprağa.
mermerlerin üstüne kazınacak
sözler söylemediler bu dünyada.
yüzleri bir ressama poz vermeye de uygun değildir
çünkü değişir, acıdan sevince
umuttan düş kırıklığına ikide bir