Büyük ümiter, büyük hayaller gerçekleşmezse yerini büyük
üzüntüye burakar. İnsan sanki büyük bir çıkmaza girdiğini, yolunu
bulamayacağını düşünür. Düşündükçe çaresizliğin içinde kalır.
Bir labirentin içine düşer ve kurtulma ümidiyle her yana delice koşar , ama hep kapılar kapalıdır. Geri döner; bir daha dener, bir kez daha… Ta ki bitap düşene ve pes edene dek... İşte bu sonun başlangıcıdır. Bir kez yere düşen ayağa kalkamaz, ayağa kalkacak gücü de kendinde bulamaz.
Diktatörlükte insancıllık küçümsenir. Şiddet sürekli yükselir. Devlet suç örgütüne dönüşür. Toplumdaki tüm gruplar dağıtılır. Insanlar devletin hem kurbanı hem suç ortağı haline gelir. Herkes durmadan birbirini suçlar.
Sürüyle sürüklenmek en büyük erdem kabul edilir.
Her zaman heyecana kapılan insanlık, sabırlı ve adil kişilere itibar etmez. Sabit fikirlilere; kendi iktidarını tek doğru, kendi iradelerini kanun ilan etme cüreti gösterenlere boyun eğer.