Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

B..

B..
@A__AMeer
Con amore
474 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
"Öyleyse," dedi Hummin, "sen de çöküşün bir parçası olmuşsun. Başarısızlığı kabullenmeye hazırsın." "Seçeneğim var mı?" "En azından deneyemez misin? Bu uğurda çabalamak sana ne kadar boş görünürse görünsün, yaşamın boyunca yapabileceğin daha iyi bir şey var mı? Daha değerli bir hedef var mı önünde? Kendi gözünde yaşamına haklılık kazandıracak başka bir amacın var mı?" Seldon gözlerini hızlı hızlı kırptı. "Milyonlarca farklı kültür. Katrilyonlarca insan. Desilyonlarca ilişki... Sen de kalkmış benden bütün bunları bir düzene sokmamı istiyorsun." "Hayır, denemeni istiyorum. Milyonlarca gezegen, milyarlarca farklı kültür ve katrilyonlarca insan için, Imparator ya da Demerzel için değil. Insanlık için." "Başarısız olurum," dedi Seldon. "O takdirde bundan daha kötü bir durumda olmayız. Deneyecek misin?" Seldon, kendi istencinin dışında ve niçin böyle bir şey yaptığını da anlayamadan, "Deneyeceğim," dedigini duydu... ve yaşamının akışı belirlenmişti.
Hummin-Seldon
Reklam
Ruh güncesi-w7
new decisions, cleaning time! Bugün karşılaştım, evet çok netti bu kez yüzü, kendimden hiç bir katkı olmadan karşıladım ama bu sefer bariz olanı gördüm.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ruh güncesi-w6
Bir Kişi Bana Yeter Buna başlıkta atmak istedim. Hep iyi insanlarla karşılaşıyorum! Yoksa sadece iyi olabilecek kısımlarını mı tanıyor, görüyor, hatırlıyorum? Çok istememe rağmen gidemedigim panelde de benzer konular konuşulmuş ki, Agah Hoca bir kesit paylaşmış kendi konuşmasıyla ilgili. Sadece bu kısım bile muazzam... "İyi yaşam doğru insanlarla karşılaşmaya dayanan olağanüstü bir talihtir. Başka deyişle kötüdeki iyiyi görebilecek kadar iyiye sahip olanların talihidir. Yani kötüyü başkasına atıp, kendi iyiliğinden kuşku duymayan dedikodu şebekelerinin bile iyi bir yaşam için ufak bir şansı vardır.   Pessoa, sevilmeyi düşünmektir bizi tek yoran, telaşa düşürecek kadar yorar hem de, der. Yaşadım demek için karmaşık ve zor yollar deneyip muhteşem çözümler üretti insan. Benim durduğum yerden mevzu daha basit görünüyor! Hemingway’in dediği gibi, tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen, sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olması yeter. Bir kişi yani!" (18 Ocak 2024, Pınar Sabancı ile Yaşadım demek için ne yapmalı? Zorlu Performans Sanatları Merkezi)
Reklam
Elias Canetti iki tür ruh arasında ayrım yapar: "yaraları mesken tutanlar ve evleri mesken tutanlar."" Yara, ötekinin içeri girdiği aralıktır. Aynı zamanda öteki için açık olan kulaktır. Tamamen kendinde evde olan kişi, kendini eve kapatan kişi, dinleyemez. Ev egoyu, ötekinin içeri girmesinden korur. Yara, evcil, narsisist içselliği kırıp açar. Dolayısıyla ötekine açık bir kapıya dönüşür.
"Birbirinden büsbütün farklı şeyleri onları korumak için topluyor gibi görünüyordu." "Gözlerinin değdiği her şeyi kendine katıyordu, içine alıyordu -ama bu içine alma ritmi, yutma şeklinde değil, soluma şeklindeydi. Hiçbir şeye karşı durmuyor, dokunmuyordu, hiçbir şeyi itip kakmıyordu, her şey olduğu gibi, yaydığı kendine özgü havayı koruyarak, değişmezliği içinde kalıyordu. O, bunları koruyabilmek için her türden şeyi kendi içine katıyor gibiydi."
Aşk, her zaman bir başkalığı şart koşar ve yalnızca ötekinin başkalığını değil, aynı zamanda bizzat kişinin kendisinin başkalığını da. İnsanın bu ikiliği, kendisine olan sevgisi açısından kurucudur: "Aşk, bir başkasının bizim yaşadığımızdan farklı ve buna zıt bir şekilde yaşadığını, davrandığını ve hissettiğini anlamak ve buna sevinmekten başka nedir? Aşkın, çelişkileri neşeyle bağlayabilmesi için onları ortadan kaldırmaması, inkâr etmemesi gerekir. - Öz-sevgi bile önkoşul olarak bir kişide birbirine karışmayan ikiliği (veya çokluğu) içerir."*
*Friedrich Nietzsche, Menschliches, Allzumenschliches II. Kritische Gesamtausgabe, C. IV3, Berlin 1967, s. 408.
Bir insanla karşılaşmak, Lévinas'a göre, "bir gizem tarafından ayık tutulmak" demektir.
Reklam
Ben ve Sen
"İfadeleri çekici olabilir, fakat denenmiş, sınanmış yapıyı gevşeterek, geride hoşnutluktan ziyade şüphe bırakarak, güvenimizi sarsarak -hepsi gizemli, hepi zaruri- bizi tehlikeli şekilde aşırı uçlara çekerler."
Ah Celan!
'Peki gidilir mi, şiir düşünüldüğünde, böyle yollarda şiirlerle ilerlenir mi? Bu yollar, dolambaçlı yollar mı, sadece senden sene dolaylı yollar mı? Ancak aynı zamanda, kim bilir kaç başka yol arasında, dilin seslendirildiği yollar da vardır, karşılaşmalar, bir sesin algılayan bir Sen'e doğru uzanan yolları."
Paul Celan, Der Meridian. Endfassung-Entwürfe-Materialien, Haz. B. Böschhenstein v.b., Frankfurt am Main 1999, s. 11.
Ses, bilincin altında yatan o derin katmana nüfuz eder. Bakış da aynı yoğunluğa ve derinlik etkisine sahiptir. [...] Bilinçli eylemden kaçan o alana nüfuz eder. Ben'deki ötekiyle, öteki olarak Ben'le iletişim kurar:...
4.851 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.