H.Ritter şöyle diyor:
"Latin yazısından beş defa kısa ve harikûlâde müsait olan Arap yazısı okuma yazmayı kolaylaştırdığı için İslâm âlimleri sayısız eser vermiştir."
(Classicisme et Declin culturel dans I'histoire de Islâm,Paris 1957, s.178-179)
Fyodor,okulda edebiyatı seven arkadaşlarıyla küçük bir grup oluşturmuştu.
Birbirlerine şiirler okurlar, yazdıkları şiir ve yazılar üzerinde tartışırlardı.
Fyodor ,okulu sevmesede derslerine çalışmayı ihmal etmiyor du.
Ders çalışmadığı zamanlarda ise mutlaka kitap okurdu.
Kitap okurken bazen yemeği kaçırırdı.
Koşmaya gücü yetmeyenlerin adımlarını kabul buyurana, yelkovanın bir adım ilerleyişindeki sabırla akrebin peşi sıra gezinişindeki gayreti aynı neticeye kavuşturana şükürler olsun.
"Canımı tehlikeye atarak size sesleniyorum fakat zaten bütün bir ömür bunun yükü altında ezildim.Şurada kendi insanlarım tarafından canıma kıyılacak olsa bile artık haktan başka bir şey konuşmamanın gönül rahatlığıyla sesleniyorum size... Hepinizden özür dilerim.Bu vakte kadar bu toprakların gördüğü her zulüm günü için, açılmasına mâni olamadığım her yara için,Rosav'ın vatanınızı ilhak etmek adına sebep olduğu her acı için özür dilerim."
"Leyla Taflan burada mı?"
"Benim"
Ancak bana cevap vermeden kafasını koridora uzattı ve "Burada!"diye bağırdı."Nihayet bulduk,burada!"
"Siz kimsiniz?"
"Biz Gecegüzü askerleriyiz,"dedi adam, üzerinde Rosav üniforması olmasına rağmen.
"Günlerdir Birimler'de gizlice seni arıyorduk."
"Yüzbaşının seni kurtaracağını mı sanıyordun Leyla?"
"Böyle bir hayalin varsa onun sadakatinden bihaber olmalısın.Esasen yüzbaşı kadar sadık bir askeri zor bulurum.O,en yakının ihanetine dahi göz kırpmayacak bir sadakate sahiptir.Senin gibi gönül eğlendirdiği bir Gecegüzü aslağının gözünün yaşına bakacağını mı sandın?"
Elini yüzbaşının omzuna koyup gururla sıktığı esnada onun anne ve babasını ihbar edişini kastettiğini anlamıştım.Buna rağmen Karabasan'ın gözlerindeki buz zerre miskal erimemişti,halen düşmanına karşı merhametsiz bir Rosav askerinin soğuk kini vardı üzerinde.
_"Bir taş atabilmek için,taş atanlardan olmak için,"
"Babamın sürgünü,annemin şehadeti, sığınağımızdaki mektep,dükkanımın arka odasında kıldığım namaz, öğrenemediğim onca ilim, okuyamadığım sayfalar, kutlanamamış her bayram,bunca yıllık yalnızlığım ve...Başkan'ın kız kardeşi için, Uyum Birimleri'nde kıyıma mahkûm bırakılmış her Gecegüzü insanı için buradayım. Bir nokta kadarım ancak bedenimden katbekat küçük olan şu ufacık tomurcuğun bana verdiği kuvvete bakılırsa ne kadar büyük olduğum değil, kim olduğum değiştirecek benden büyük şeyleri.
Bismillah "
_"Bir kaç damla nane yağı,baş ağrınıza iyi gelmesi için,"
_"Çayınızda ki yağ uçup gitmeden evvel yağın buharını biraz soluyabilir,sonra çayınızı içebilirsiniz."
_"Tabii yavaşça."
"Neyin doğru neyin yanlış olduğu çok mühimdir ancak en az bunun kadar mühim olan şey,neyin doğru neyin yanlış olarak gösterildiğidir.
Çünkü kitlelere hitap ederken hakikat, beyanın ardında kalır.
Doğru beyan hakikati parlatır, yanlış beyan hakikati gölgeler."
"Allah'ım,beni Reşit Paşa'dan kurtar!"
Reşit Paşa'nın siyasî gücünü bile bile, belki de tahtından olmayı göze alarak onu azletmeye karar vermişti.
28 Nisan 1848 günü Reşit Paşa'yı huzuruna çağırıp mührünü istedi.
3ay 13gün sonra Reşit Paşa'yı tekrar sadrazam yapmak zorunda kaldı.
Çünkü bürokrasi kilitlenmiş,devlet işleri durmuştu.
"Sorularımla sizi rahatsız etmek niyetinde değilim fakat ona bağlılığınız ve bağlı olduğunuz diğer şeyler nasıl bir vücutta barınabilir,bunu anlayamıyorum."
_"Sakin olun lütfen,"
_"Tamamıyla güvendesiniz,merak etmeyin.Gördüğünüz üzere konuşacak çok şeyimiz var."
_"Fakat vakit geçmek üzere, müsaade ederseniz konuşmaya başlamadan önce akşam namazını edâ etmem gerekiyor."
Yüşbaşı Karabasan'dan hayret verici sözler...