Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seda Yılmaz

Seda Yılmaz
@Ades00
Biz büyüdük ve kirlendi dünya...
Bu da bir toplumun önüne serilen her (metin) gibi orada, iyi niyetli veya kötü niyetli, akıllı veya deli, bilgin ya da cahil, herkesin istediği gibi yorumlayacağı, ölümsüz bir taşın üstünde ölü süz kalacak bir yazı oldu. Dinleyenlerden de herkes, karakterine en uygun, kulağına en tatlı gelen mısraları hatırında tutuyordu. Ve böylece, orada herkesin gözü önüne serilen bu yazı, sert taşa kazılmış bu mısralar, ağızdan ağıza geçerken, başka kılığa bürünüyor, bazen saçmalaşacak kadar değişiyordu.
Reklam
Bir kuşun sesini gerçek anlamda dinlememiz, bir sonbahar yaprağının görkemini derinden görmemiz, başka birinin yüreğine dokunmamıza ve onun bize dokunmasına izin veren şey sadece bir dikkat verme olayıdır.
Aşk dediğin kitap bilgiçliğidir. Sözünü etmek, hakkında yazılar yazmak için uydurulmuş bir şeydir aşk. Şairlerin saçma sapan laflarıdır. Müspet olan evliliktir. Medeni Kanun aşktan değil, evlilikten söz açar. Bütün bu aşk teraneleri müziktir ancak.
Sayfa 104Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"işte hayat!Dönüp gelen, gelirken de aşkı getiren hayat!.. Nedir aşk? Her şeyin özeti, sıkıntının özü değil mi? Eugenia 'yı düşünelim, tam sırası. "
Dünya bir kaleydeskoptur. Bu dünyaya mantığı yalnız insan sokar. En yüksek sanat yalnız, tesadüfün sanatıdır daima.
Reklam
Winston Churchill, başarının, bir yenilgiden diğerine koşarken heves ve coşkuyu kaybetmemek olduğunu söylemişti.
Bugün hayatımdaki en güzel iltifatı aldım. Biri bana ne düşündüğümü sordu ve cevabımı gerçekten dinledi.
İnsanlar başarmak istediklerine çok odaklanıp içinde bulunduğumuz andan zevk almayı bıraktıklarında sorun çıkar. Bunu yaptıklarında mutlu olma şanslarını kaçırırlar.
Kurtul o yüklerken dostum! Bırak kayığın hafiflesin, içinde yalnızca sana yetecek kadar eşya kalsın:... İşte o zaman kürek çekmek kolaylaşacak, kayık batacak diye endişelenip durmayacaksın ama tut ki battı diyelim basit, sağlam malzemeler su üstünde kalacak. İş yapmaya da düşünmeye de vaktin olacak.
Konuşmanın alışmak, alışmanın da sevmek gibi yan etkileri oluyor. Ama siz insanlar da ne kolay alışıyorsunuz be.Yabancılara bile.Hatta hep yabancılara.Sonra aslında hiç gelmemiş birilerinin gidişine üzülerek geçiyor hayatınız.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Senin o karanlık dediğin şeyden herkeste var canım. Alayı da karanlığıyla ölüyor. Televizyonda söylüyorlardı geçen, karadelikler yakınlarındaki yıldızlardan kopan parçaları yutarak büyüyormuş. Tıpkı insanlar gibi. İnsanlar da içlerinin karanlığını, ruhunu emdikleri başka insanların aydınlığıyla besleniyor. Anlasana, herkes birbirinin katili. Ama sorsan, herkes Çobanyıldızı, herkes incitildi, herkes aldatıldı. Peki o zaman inciten kim, kim kırdı bunca insanı? Şunu kafana sok artık, kötülük bu türün hamurunda var.
Ölüm haberi tuhaf şey. İstenmeyen misafirlere benziyor. O gelince evin bütün düzeni bozuluyor. Kap kacağın yeri değişiyor, kimin nereye oturacağı karışıyor, her yerimiz ayıplanacak tozlar içinde kalıyor sanki, ne kadar ovsakta bir türlü tam temizlenmiyor.
Görmenin bir tür lanet olabileceğini erken fark etmişim.
Bir insan, ancak kendi kendini bağışlayabilirse kötülükten kurtulabilir. Küskün insan iyi insan olamaz. Marifet insanları küstürmemekte, kendi gözlerinden yine kendilerini düşürmemektedir.
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.