...sorunlu çocukların ikinci büyük bölümünü en küçük çocuklar oluşturur. Nedeni de genellikle bütün aile üyelerinin en küçük çocuğu el bebek gül bebek yetiştirmesidir. Nazlı büyütülmüş bir çocuk ise asla bağımsızlığına kavuşamaz. Kendisi çaba harcayarak bir şeyler ele geçirme cesaretini yitirir.
Yağmur dünyanın her yerinde aynı dilde yağar. Güneş hep aynı anlama gelir.Toprak daima topraktır.Fakat insan başkadır. Toprağı kıymetli yapan, yağmuru rahmet bilen suya azizlik payesi veren insandır. Her birimiz bir âlemiz. Eşref-i mahlukat. Şahsiyet,bunu bilmek ve ona göre yaşamaktır.
"Olursa dayanamam, yapamam" dersiniz ancak nelere, nereye kadar dayanabileceğinizi başınıza gelmeden bilemezsiniz..
..aslında sandığınızdan çok daha güçlüsünüz.
“Sana karşı yapılan kusuru affetmenin ilâhî affa vesile olacağını düşün ve intikama gücün yetse bile affet. Bu büyük bir ahlâktır.”
İmam Şa‘rânî Hz. (rah.)
Beni kıyamet kopmasıyla çaysız kalmam arasında seçim yapmak zorunda bıraksalar, dünya yıkılsa umrumda olmayacağını, ama çayımdan vazgeçmeyeceğimi haykırırdım.
Sayfa 131 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Karıkoca arasında geçenleri, nasıl seviştiklerini kimse bilmemeli, hiç kimse. Kavgalarını öz analarından bile saklamalı, birbirlerinden şikâyet ederek kimseden hakemliğini istememelidirler. Her müşkülü kendi aralarında halletmeleri lazımdır. Aşk kutsal bir sırdır; sevişenler arasında ne geçerse, yabancı gözlerden saklanmalıdır. Bu onun kutsallığını bir kat daha artırır. Böyle çiftler birbirlerini daha çok sayarlar ki, saygı pek çok şeyin temelidir. Ortada aşk olduktan, sevişerek evlendikten sonra bu sevgi niçin sönsün? Bunu devam ettirmenin çaresi bulunamaz mı? Çaresiz haller pek nadirdir. Kadının kocası iyi kalpli, namuslu bir adamsa aşk niçin geçsin? Tamam, evliliğin başlangıcındaki ateşli aşk geçebilir, fakat bunun yerini daha iyi, daha sağlam bir sevgi alır. Ruhlar anlaşır, her işi elbirliğiyle yapmaya başlarlar, birbirlerinden gizlileri olmaz. Hele çocuklar gelmeye başlayınca, en çetin devrelerde bile kendilerini bahtiyar hissederler; yeter ki sevgileri, metanetleri sarsılmasın. Bu durumda, neşeyle çalışmak, çocuklar uğruna fedakârlıklara katlanmak da ayrı bir zevktir. Çünkü zamanla onlar seni bu yaptıkların için severler; yani ilerisi için sevgi tasarrufu yapmış olursun. Çocuklar büyüdükçe onlar için örnek, dayanak olduğunu hissedersin; sen ölünce onlar ömürleri boyunca senin duygularını, senin fikirlerini taşır, senin benzerin olurlar. Çocuk yapmak kutsal bir ödevdir. Ana babayı birbirlerine daha çok yaklaştırır. Bazı kimseler çocuğu yük sayar, kim demiş bunu? Çocuk dünyanın en büyük saadetidir!
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu