Ahmet Emin Güçlü

Ahmet Emin Güçlü
@Ahmet_emin
Öğrenci
Marmara üniversitesi mekatronik mühendisliği
İstanbul
Kahramanmaraş, 12 Nisan 2003
12 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
... Uluslar düşünmezler, yalnızca hissederler. Duygularını mizaçları aracılığıyla ikinci elden alırlar, beyinlerinden değil. Bir ulus, düşünebilecek her çeşit hükümet ya da dinle uzlaşabilir. Bu, şartların zorlamasıyla olur, tartışmayla değil. Zamanla, kendini gerekli koşullara göre ayarlayacaktır. Sonra da onları tercih edip, onlar adına ateşli şekilde mücadele verecektir. Örnek olarak tüm tarih karşısında duruyor. Yunanlar Romalılar Persler mısırlılar Ruslar almanlar Fransızlar İngilizler İspanyollar Amerikalılar güney Amerikalılar Japonlar Çinliler Hintliler Türkler... Binlerce çılgın ve sakin din, akla gelebilecek her türlü hükümet; kaplan kadar vahşi, ev kedisi kadar uysal olanına kadar... Her ulus, tek gerçek dine inandıklarını, tek mantıklı hükümet sistemine sahip olduklarını “biliyor.” Hepsi, kendilerinin de berbat olduklarından şüphelenmeden, diğerlerini küçümsüyor. Hepsi, kafalarındaki, üstün oldukları hayaliyle gurur duyuyor. Hepsi Tanrı’nın en çok onları sevdiğinden emin. Hepsi savaş zamanında şüphe etmeden, kendilerine güvenle O’na yakarıyorlar. Hepsi O düşmanın tarafını tuttuğunda şaşırıyor fakat alışkanlıktan bunu mazur görüp O’na methiyeler düzmeye devam ediyorlar. Kısacası, tüm insan ırkı memnun. Daima, bıkıp usanmadan, yıkılmaz şekilde memnun. Dini ne olursa olsun, başındaki efendi kaplan da ev kedisi de olsa, hep mutlu, minnettar, gururlu...
Reklam
Genç adam: Efendi nedir? Ya da basitçe söylemek gerekirse, vicdan nedir? Açıklar mısın? Yaşlı adam: İnsanın içinde konaklayan gizemli bir Otokrattır. Arzularını tatmin etmesi için kişiyi zorlar. Ona, ana ihtiras da denebilir. Yani kendini onaylama için hissedilen açlık
...görünüşe bakılırsa, iyisiyle kötüsüyle tüm insanlar, hayatlarını vicdanlarını tatmin etmeye adıyorlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..... aklın yalnızca bir makineden ibaret, fazlası değil. Üzerinde yetkin yok, onun kendi üzerindeki yetkisi yok. Ancak dışarıdan çalıştırılır. Yapısının kanunu öyle.
Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır.
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam