Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdurrahman

Abdurrahman
@Akurt_kurt
Nerde istersen orda hak cümle vücutta bulduk.
TOB Biyolog
Ankara
5 Ocak
17 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Vardığın hükümler, okuduğun kitaplarla paraleldir mutlaka.
Reklam
544 syf.
·
Puan vermedi
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy
9.3/10 · 6,3bin okunma
Hadîsi vaz’ ediyorken sevâb uman bile var! Sevâbı var mı imiş, bir zaman gelir, anlar! Cihânı titretiyorken nidâ-yı «Men kezebe...» (**) İşitmiyor mu, nedir, bir bakın şu bî-edebe: Lisân-ı pâk-i Nebî’den yalanlar uyduruyor; Sıkılmadan da «sevâb işledim» deyip duruyor! Düşünmedin mi girerken Şerîat’in kanına? Cinâyetin kalacak zanneder misin yanına? Sevâb ümîd ediyor ha! Deyin ki nâmerde: «Sevabı sen göreceksin huzûr-i mahşerde! Tepende gezdirecek ra’d-ı intikàmını Hak, (**) «Kim benim ağzımdan bile bile bir hadîs uydurursa varacağı yer cehen- nemdir» meâlindeki Hadîs-i Şerîf. [Buhârî, İlim 38.]

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilinçli cumalar
Ömer, tevekkülü elbet bilirdi bizden iyi... Ne yaptı «Biz mütevekkilleriz» diyen kümeyi? Dağıttı, kamçıya kuvvet, «Gidin, ekin!» diyerek. Demek: Tevekkül eden, önce mutlakà ekecek; Demek: Tevekküle pek sığmıyormuş, anladın a. Sinek düşer gibi düşmek şunun bunun kabına. Bakın ne hâle getirmiş ki cehlimiz dîni: Hurâfeler bürümüş en temiz menâbi’ini. Değil hakàikı Şer’in, bugün, bedîhiyyât Bilâ-münâkaşa ikrâr olunmuyor... Heyhât! Kitâb’ı, Sünnet’i, icmâ’ı kaldırıp attık; Havâssı maskara yaptık, avâmı aldattık. Yıkıp Şerîat’i, bambaşka bir binâ kurduk; Nebî’ye atf ile binlerce herze uydurduk! O hâli buldu ki cür’et: «Yecûzu fi’t-tergîb...»(*) Karâr-ı erzeli fetvâ kesildi!... Hem ne garîb,. (*) İbâdete teşvik maksadıyle olursa hadîs uydurmak câizdir, mânâsına!
Tevekkül
Ömer, tevekkülü elbet bilirdi bizden iyi... Ne yaptı «Biz mütevekkilleriz» diyen kümeyi? Dağıttı, kamçıya kuvvet, «Gidin, ekin!» diyerek. Demek: Tevekkül eden, önce mutlakà ekecek; Demek: Tevekküle pek sığmıyormuş, anladın a. Sinek düşer gibi düşmek şunun bunun kabına.
Reklam
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
Sorunuz, şimdi Japonlar da nasıl millettir? Onu tasvîre zafer-yâb olamam, hayrettir! Şu kadar söyleyeyim: Dîn-i mübînin orada, Rûh-i feyyâzı yayılmış, yalınız şekli Buda. Siz gidin, safvet-i İslâm’ı Japonlarda görün! O küçük boylu, büyük milletin efrâdı bugün, Müslümanlık’taki erkânı siyânette ferîd; Müslüman denmek için eksiği ancak tevhîd.
Mehmet Akif Ersoy'u anlamak
«Böyle gördük dedemizden!» sesi titrek, titrek! «Böyle gördük dedemizden!» sözü dînen merdûd; Acabâ sâha-i tatbîki neden nâ-mahdûd? Çünkü biz bilmiyoruz dîni. Evet, bilseydik, Çâre yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik. «Böyle gördük dedemizden!» diye izmihlâli Boylayan bir sürü milletlerin olsun hâli, İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de! Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu âyetlerde? Lâfzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’ân’ın: Çünkü kaydında değil hiçbirimiz ma’nânın: Ya açar Nazm-ı Celîl’in, bakarız yaprağına; Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyle bilin, Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için! Bu havâlîdekiler pek yaya kalmış dince; Öyle Kur’ân okuyorlar ki: Sanırsın Çince!
Karakoç
Doğrultmak istersem, kırılır dallar. Sınadım zamana sığmadı yıllar
Karakoç
Aklın ucu değer hiçe; Yol ararım içten içe. Kainat uyur sessizce, ...
Karakoç
Dost ufuklar düşünceme dar benim
Reklam
Devlet
Ve devlet, sistem; ideoloji üretiyor. İdeoloji üreten sistemler demokratik sistemler değil, faşist sistemlerdir. Devletin görevi ideoloji üretmek değildir. İdeoloji, kişilerin, grupların, sivil toplumun tercihidir. Devlet hakemdir, devlet teknik devlettir. Devlet hizmet üretir. Recep YAZICIOĞLU
Hayatım çaresiz bir durumla, değiştiremeyeceğimiz bir kaderle karşı karşıya kalmakta da anlam bulunabileceğini hiç unutmamamız gerekir. Logoterapinin temel dayanaklarından biri, insanın temel amacının haz almak veya acıdan kaçmak değil hayatında anlam bulmak olduğudur.
Hiçbir insan ve hiçbir yazgı başka bir insan ve yazgıyla kıyaslanamaz. Hiçbir durum kendini tekrar etmez ve her durum farklı bir cevap gerektirir. Her durum kendine özgüdür ve her zaman karşımızdaki durumun getirdiği sorunun doğru bir yanıtı vardır.
Hayatın anlamı da kişiden kişiye ve zamandan zamana değişir. bu yüzden de hayatın anlamını genel olarak tanımlamak imkansızdır. hayatın anlamına ilişkin sorular asla topyekün ifadelerle cevaplanamaz. "hayat" belirsiz değil, çok gerçek ve somut bir şeydir; tıpkı hayatın görevlerinin çok gerçek ve somut olması gibi.
Yaşamak için bir nedeni olan insan her türlü nasıl'a katlanabilir. Nietzsche
219 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.