Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra albayrak

Tek başına oturup yeni bir tür mutluluğun ve hüznün tadına vardı. Yıkım ve doğum, geçmişteki çirkin şeylerin ürpertisi, ufuktaki güzel şeylerin titrek görüntüsü, bulmak ve yitirmek…hayat buydu, şimdi görüyordu.
Reklam
Bir aptalla onun aptalca davranışları arasına girmenin boşuna olacağını biliyordu; sonuçta iki ya da üç aptal eksik olsa, dünya yerinden oynamazdı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Çok tuhaf değil mi? Sadece dışımızı görebiliyoruz, oysa hemen her şey içimizde oluyor.”
İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.
Reklam
Merak etme hayatın yakında tazelenecek yeniden. Böyle sorular, insanı cevap alamayacağı bir uçuruma sürükler. Hayata büyük bir aşkla tekrar bakmaya zorlar. Çoktan terbiye ettiğin güçlerini bu sefer kendinle mücadele etmeye çağırır. Sanki gelecekte de bu güçlerin uykuya dalmasına müsaade etmemek içindir bu.
Canlı, heyecanlı bir zihnin arayışları bazen yaşamsal sınırları aşar; elbette cevap bulamaz, böyle olunca üzülür insan. Hayattan geçici bir memnuniyetsizlik duymaya başlar. Hayatı, sırrı için sorguya çeken ruhun kederidir bu.
Yerin, göğün ve denizin güzelliğine alışamamıştı hassas ruhları. Her şey duygularını harekete geçiriyordu. Böyle anlarda konuşmadan yan yana oturuyor, aynı gözlerle ve aynı ruhla bu yaratıcı pırıltıyı seyrediyor ve birbirlerini tek kelime etmeden anlıyorlardı.
“Büyük” ne kadar büyük olmayı hayal edebilirse, sen ondan büyük hayal kur.
Vücudunuzda büyük bir güç harekete geçtiğinde çevrenizdeki hayat da harekete geçer. O andan itibaren daha önce gözünüze görünmeyen şeyleri görmeye ve algılamaya başlayacak, daha önce size kendilerini açık etmeyen sinirlerinizin müziğini, toprağın sesini, çimenlerin nasıl büyüdüğünü işiteceksiniz. Bekleyin, acele etmeyin, kendiliğinden gelecektir!
Reklam
Hayatın, yani hislerinin aşamaları önünde açığa çıktığı sürece, olayları daha açık görmeye başladı. İçgüdülerinin sesin daha çok dinler oldu. Önceden sepetine doldurduğu az sayıda gözleme daha kolay güveniyor, adım atacağı toprağı ayağıyla kontrol etmeden adımını atmıyordu.
En değerli şey mi? Kelimeler! Kelimelerle özgürleşirsin ve güzellikler yaratabilirsin. Ancak dikkatli olman gerekir, bazen kelimeler paslı bir çivi gibi yaralar açabilir.
Bu benim rüyam. Değerli olan her şey benim rüyamın bir parçası. Şimdi ve her zaman! Görüyorsun ya, bir rüyadayız. Senin söylediğin her şey benim rüyama ait. Söylediğin her şeye ve hatta daha da fazlasına sahibim! İşte rüyalarımda, tüm dünya benim!
Yazgısını göklerin eline teslim ettikten sonra sakinleşerek yeryüzündeki her şeye karşı kayıtsızlaşır, fırtınayı bir kenara bırakırdı.
Bir türlü kurtulamadığı kaygı dolu düşünceler eziyet ediyordu ona.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.