Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alp

Alp
@Albusaltus
7 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
185 syf.
·
Puan vermedi
Aziyade
AziyadePierre Loti
7.7/10 · 754 okunma
Reklam
Alp
Bir kitabı okumaya başladı
Sosyal Zeka
Sosyal ZekaDaniel Goleman
8.5/10 · 234 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok iyi bir kitap okuyucusuysanız bile, yaşamınız boyunca en çok 2.000 kitap okuyabilirsiniz. O hâlde, benim için en kötü armağan “kitap”tır. Bu anlamda, çok değerli zamanımı, sadece 2.000 kitap kapasiteli ömrümü, bir başkasının benim için “uygun olduğunu düşündüğü” bir kitaba ayırmamalıyım. Yani “nezaket” sonucunda değerli kapasiteyi 1.999’a indirmemeliyim. Hatta bir kitabı beğenmediysem, ceza niyetine, “zorlayarak” okumayı sürdürmemeliyim.
Yorgun ve bitkin, yırtık pırtık üniformalar içerisinde cepheden dönen askerlerimizi anımsadım. Küt küt çarpan yüreğimle geçmiş savaşı da, bugün başlayan ve korkunç çehresini henüz bakışlardan saklayan savaşı da hissediyordum. Şunu da iyi biliyordum. Geçmişteki her şey yok olmuştu. Tüm başarılar yerle bir edilmişti ve yeni bir dönem başlıyordu. Ancak o döneme ulaşmak için bir çok cehennemi ve arafı geçmek gerekiyordu. Güneş bütün gücüyle ışıldıyordu. Eve dönerken birden kendi gölgemi farkettiğim gibi şimdiki savaşın ardında önceki savaşın gölgesini gördüm...
Reklam
"Eskiden insan denen varlık bedenden ve ruhtan oluşuyordu. Bugün ise bir de pasaportunun olması gerekiyor, aksi halde insandan sayılmıyor"
Avrupa'nın ustaca oynanan bir propagandaya kurban edilişini görmek çok acıydı. Sürekli aynı aldatmacaya başvuruluyordu, Hitler'in tek amacının Almanları kendi sınırlarına dahil etmek olduğu, bunu başardıktan sonra memnun olacağı ve sonrasında teşekkür olarak bolşevikliğin kökünü kazıyacağı söyleniyordu. Bu tuzak iyi işliyordu. Hitler bir konuşmasında "barış "sözcüğünü ağzına alıyor, bütün gazeteler heyecan ve coşkuyla tüm olanları unutuyor ve Almanların neden böyle çılgınca silahlandıklarını sormuyordu.. Berlin'e turist olarak giden ve orada çok iyi ağırlanan İngilizler , ülkelerine döndüklerinde oradaki düzeni ve mimariyi öve öve bitiremiyorlardı..
Ortalık o gün iyice kızışmıştı ve hükümet makineli tüfeklerden sonra toplarla işçilerin evlerine yürünmesine karar vermişti. Fakat ben topları da duymamıştım silahları da. O tarihlerde tüm Avusturya sosyalistler, naziler ya da komunistler tarafından işgal edilseydi de, benim haberim olmayacaktı. Tıpkı tarihte Münih halkının bir sabah uyandığında gazatede Hitler'in kenti ele geçirdiğini öğrenecekleri ana kadar hiç bir şeyden haberdar olmadıkları gibi.
KOT PANTOLON İkinci dünya savaşı sırasında Türkiye'de üs kurmuş olan Amerikan ordusuyla birlikte blucinler ülkemize girmiş ve büyük bir ilgi görmüştü. Ancak Türkiye'nin ilk blucinini yani Kot pantolonunu üreten Muhteşem Kot, bu sürece hiç dahil olmamıştı. Kendisi blucini ilk kez Fransa'da tanıdı. Bu rahat ve bakımı kolay pantolonu Amerika'da çiftçilerin ve sığır çobanlarının kullandığını öğrenen Muhteşem Kot, Türk işçi ve köylüsününde aynı rahatlıkta bir ürüne ihtiyacı olduğu düşüncesiyle yurduna döner dönmez üretime başlamıştır. Ve bugünde hala bu pantolon için kendisininde soyadı olan "Kot" kelimesini kullanırız..
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.