Bilgi eyleme davettir sadece, Asıl olan bilmek değil yapabilmektir.
İnsanların iyi, güzel ve doğru olana dair sürekli konuşmaları,iyi olamadıkları, güzeli bulamadıkları, doğruyu yapamadıklarının habercisidir çünkü iyi, güzel ve doğrunun tarifi bilginin mevzusu ise de kendisi eylemin konusudur.Bilgi eyleme davettir sadece ,eylem hakkı verildiğinde bize bilgiyide verir.Asıl olan bilmek değil yapabilmektir.
...herkesle ve her şeyle helalleşebilmenin tek yolu sahicilik ve samimiyet ...
İnsan halis bir niyetle baktığında o şeyle irtibata geçebiliyor.
Böyle kesintisiz bir bakışın içinde kalabilmek.
İnsana iyi geliyor.
Güzelliğe değip geçmekten,anlama eğilememekten,hayata dokunamamaktan kendini sevdiğine verememekten koruyor insanı.
-Leyla ipekçi
Kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim. Kimsenin inanmadığı bir deli
Yazarın bile okumadığı bir kitap
Hiç çalmayan bir şarkı
Hiç vatandaşı olmayan bir ülke
Hiç sorulmayan bir soru gibiyim Kalabalıklar içinde varım ama yok gibiyim
Sen,derinliği öylesine yüklen ve getir ki,her insan bu derinliği kendi derinliği sansın,şuuraltında bir umut buğusu,gerçek insana rastlayacağı güvenini kaynatıp dursun.
İnsan,beş yüz yıl önce istanbulda,bin yıl önce Bağdatta,bin üç yüz yıl önce Mekke de,bin dokuz yüz yıl önce Kudüs te, üç bin yıl önce Mısır'da dört bin yıl önce Babilde üstün insanın bulunduğunu bilir de,kendi gününde yaşayacağına inanamaz.