'Karanlık bir sokağın köşesinde bir anda bitiveren bir katil gibi, aşk önümüze dikildi; ikimizi de bir vuruşta devirdi! Yıldırım da böyle çarpar adamı, hançer de böyle saplanır!'
Artık bütün dertlere dermanın Allah'a yönelmekte olduğunu biliyordum. Üstelik bu, çok gönül ferahlatıcı bir şeydi. Teslimiyet, insan ruhuna en ziyade yakışan haldir çünkü. Kalpler ancak Allah'ı anmakla sükûn bulur, tatmin olurlar.
Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir.