Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Angela

Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Yeryüzünün, gökyüzünün güçlülerine avuç açanlar, yaltaklanmasını bilenler için. Kasap dükkanı önünde bir sinir parçası için kuyruk sallayan aç köpek gibiydi onlar.
Reklam
Kalp durunca duygular düşünceler de kayboluyor mu, yoksa kılcal damarlarda kalan kan sayesinde belli belirsiz bir hayat sürüp gidiyor mu? Ölüm olayı aslında korkunç bir şey ; ya öldüklerini kavrayanların hissettikleri? Yaşlılar vardır, gülümseyerek ölürler, uykuda sağdan sola döner gibi veya sönmesi gibi yağı biten bir lambanın. ama sağlam bir genç, ölüme karşı var gücüyle savaştıktan sonra birdenbire ölürse neler hisseder?
Korkunç bir şeydi bu: ne tam diri, ne tam ölü olduğumu hissetmek. Bir canlı cenazeydim artık; ne beni diriler dünyasına bağlayan bir şey vardı, ne de ölümdeki unutmadan, huzurdan yararlandığım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Fakat masal ,her anlatanın, miras aldığı ruh durumunun sınırları içinde,tasarlayıp de eremediği dilekler için bir çözüm, bir kaçış yolu ancak.
Birbirine ters düşen öyle çok gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki!O görmeler yüzünden gözlerim , eşyanın yüzeyinde ,ruhu özü örten o ince ve sert kabukta aşındı.Artık hiçbir şeye inanmıyorum, hatta şimdi eşyanın ağırlığından, sabitliğinden, açık seçik gerçeklerden şüphe ediyorum.Avludaki taş havana parmağımla vursam ve sorsam sabit misin, muhkem misin?-Evet! diye cevap verse bilmem inanır mıyım!
Reklam
Bütün hayatımı bir salkım üzüm gibi avucumda sıkmak istiyorum, suyunu, hayır, şarabını damla damla gölgemin kurumuş boğazına akıtmak istiyorum, kutsal su gibi.
Hayır adını söylemem asla. O ince, esîrî ,belli belirsiz endamın , iri hayran parlak gözlerin ardında ömrüm azar azar ve acıyla yanadursun , eriyedursun bu aşağılık dünya ile bir ilişkisi yoktu onun! Hayır , yeryüzü nesnelerine bulaştıramam, kirletemem adını.
Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir.
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
İçinde hala acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
Reklam
İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.
Sayfa 45 - FritzKitabı okudu
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiç bir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Sayfa 45 - FritzKitabı okudu
Zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan?
Sayfa 39 - İreneKitabı okudu
Şimdi her şeyin sonuna yaklaştığı sırada ilk kez bir başlangıç hissediyordu. Tüm yeryüzüyle kaynaşmış olmanın muhteşemliğini bu sefil kadının kaba yumrukları mı bozacaktı? İlk kez dahil olma yeterliliğini hissettiği bu yücelik ve güzellik tek bir hata yüzünden darmadağın mı olacaktı?
Sayfa 38 - İreneKitabı okudu
Geri136
554 öğeden 541 ile 554 arasındakiler gösteriliyor.