"Bu köye geldiğim gibi yine bir akşam vakti, güneş sarı otlara uzanır ve rüzgar bunları kızıl bir deniz gibi dalgalandırırken, keskin gübre kokularını ve tezek dumanlarını arkamda bırakarak, çıktım yürüdüm."
"Bazen koşup yolu avuçlarımla düzeltmek, orada hiç olmazsa beş on metrelik bir "yol" haline koyarak kendi hisseme düşen vazifeyi yapmış olmak istiyorum."
"Allah'tan bağışlanma, dünya ve ahiret sağlığı, olgunluk, hak üzere direnç ve başa gelen derde dayanma gücünü isteriz. Yardım ve kudret ancak Yüce Allah'tandır. Hamd evrenin Rabbi olan Allah'adır."
"Ama, felaketler ve dertler dağlar gibi birikse de, Allah'a verdiği sözde sadık kalan müminlerin cesareti kaybolmamış ve onlar ümitsizliğe düşmemişlerdir."
"Biz, günümüzün yüreğimizi daraltan ve bizi endişeye boğan acılarının dünün müslümanlarının mirası olduğunu, özellikle onların içine düştüğü gaflet sonucu meydana geldiğini tamamen inkar edemeyiz."