Bilirsin, insan dert denen şeyin ağırlığı altinda ezilip un ufak olunca, dert çoğu kez o insanın şeklini şemailini alır da, hiç kimseyi iplemeden uluorta konuşmaya başlar.
Çok geçmeden bu pazaryerinin uğultusu çevredeki apartmanların boyunu aşıp dalga dalga bütün caddelere yayılırdı da,şehir insana çeşitli seslerden oluşan uçsuz bucaksız bir şeymiş gibi görünürdü.
Insan otuz yaşina girince anlıyor,otuz yaşına girildi diye dunya sona eriyor falan değil.Yaş almanin sevindirici bir şey olduğu düşüncesinde değilim ama yaşlandıkça kolaylaşan şeyler de var.
Ben kötülük edenle kötülüğe maruz kalana aynı yüz ifadesiyle bakamam, her ikisine de gülümseyemem diyorum size.Bunu yaparsam o zaman da kendi yüzüme bakamam diyorum.
Hayat sırayla giydigimiz bir hırkaysa bile,başkasının çıkardığı üstümüze bol geliyor.Bizden evvelkilerin tecrübelerini şıkır şıkır kuşanamıyoruz,herkes kendi ateşinde yanmak istiyor.
Ben hayatta herkese karşı lakaydımdır.Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır. Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum,zelilane severim.