Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ece

202 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Her bir "nehir"in sonsuzluğa karışma hikâyesini okurken o kadar canım yandı ki, her bölüm bittikten sonra gözlerim doldu. Kitabı okurken "Gamze hoca nasıl dinleyebildi, nasıl kaldırabildi (ya da kaldırabildi mi)?" diye düşünmedim değil. Yıllardır kanayan yaramız olan kadın cinayetleri konusunda vurucu bir farkındalık kazandıracak muhteşem bir araştırma. Her ne kadar asıl okuması gerekenlerin bu kitabın yanından dahi geçmeyeceğini bilsem de bu kitaba ulaşan herkesin okumasını öneriyorum.
Baba Anneyi Öldürdüğünde
Baba Anneyi ÖldürdüğündeGamze Erükçü Akbaş · Doğan Kitap · 2020129 okunma
Reklam
304 syf.
6/10 puan verdi
·
13 günde okudu
ESG "hozomuzu" Olmaz Öyle Saçma Tarih programı ile tanıdım ve severek de takip ediyorum. Ama kitap tam olarak beklediğim seviyede değildi. Kişiden kişiye değişir bu tabi ki, okurken keyif alan insan sayısı çok. Ancak ben kitabı takip etmede ve bitirmede çok zorlandım, özellikle bazı kelimelerin Arapça, Fransızca, Latince vb. kökenlerinin parantez içinde verilmesi ve bunun sıklıkla yapılması okumayı çok bölüyor, aynı cümleyi birkaç kez baştan okumak zorunda kaldım. Bu açıklamalar parantez içinde yazılmak yerine dipnot olarak altta verilebilirdi, cümleler de bu kadar bölünmezdi diye düşünüyorum. Zaten hoca alanıyla ilgili çok fazla teknik terim kullanmış; yanınızda sözlük ile okumanızı öneririm kitabı. Ayrıca kitabı tek kişi yazmış, buna rağmen "yapmaya çalıştık, belirtmek istedik" gibi kendinden birinci çoğul şahıs olarak bahsetmesine de anlam veremedim. Hocamızın verdiği bilgiler çok kıymetli ancak bu kitabı çıkarırken "Beyaz yakalılara özel, daha anlaşılır düzeyde" olacağını söylemişti, pek o seviyeye inememiş gibi duruyor. Yani bir Sapiens'in anlatım dili sadeliğine pek inememiş. Ben çok üzülerek hocamızı artık Flu TV'den takip etmeye karar verdim. Hocamız burayı ola ki okursa bana gücenmesin ama orada bana daha iyi sanki. :)
Bunu Herkes Bilir
Bunu Herkes BilirEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 20203,630 okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu kitabı okumak için cesaretimi toplamayı bekledim çünkü okuyacaklarımdan korktum. Ama bitirince iyi ki okumuşum dedim. Kitap 2018 Sedat Simavi Ödülleri - Övgüye Değer Araştırma ödülünü sonuna kadar hak etmekte. Yazar Büşra Sanay, oldukça titiz bir çalışma yürüterek Türkiye'deki ensest vakalarını incelemekle kalmamış, psikologlardan nöroloji uzmanlarına, siyaset bilimcilerden ağır ceza hakimlerine kadar pek çok uzmanla görüşerek disiplinlerarası bir çalışma sunmuş. Oldukça değerli ve bu acı gerçeğe farkındalık kazanılabilmesi için herkesin okuması gereken bir kitap.
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sosyal psikoloji, nöropsikoloji gibi pek çok psikoloji alt alanından çarpıcı deneyleri bir araya toplayan şahane bir eser. 19. yüzyılda Darwin'in solucanlarla yaptığı ilk psikolojik deney ile başlıyor, 21. yüzyıldan yeni deneylerle son buluyor. Rosenhan'ın o dönemde psikiyatrları epey zor durumda bırakan deneyinden tutun, Zimbardo'nun etik kurallar ihlalinde çığır açan kült deneyine kadar pek çok psikoloji deneyini öğrenecek ve kimisinden çıkan sonuçlara hayret edeceksiniz.
Pavlov'dan Günümüze Deneylerle Psikoloji
Pavlov'dan Günümüze Deneylerle PsikolojiAdam Hart Davis · Epsilon Yayınevi · 2019125 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bu kitap daha çok şema terapiyi kullanacak klinisyenlere özgü, şema terapinin bilişsel davranışçı terapiden farklarını, ayırıcı özelliklerini inceleme üzerine odaklı. Şema terapiden genel hatlarıyla bahsettikten sonra terapi esnasında kullanılabilecek çeşitli tekniklerin üstünkörü üzerinden geçip kişilik bozukluklarında nasıl kullanılabileceği de çok detaylı değil ancak basit bir dille anlatılıyor. Şema terapiyi bu kitap ile öğrenmeniz mümkün değil (hoş hiçbir terapi tekniğini kitap ile öğrenmeniz mümkün değil) ancak önceden bilginiz varsa, bilişsel davranışçı terapi üzerine şema terapi eğitimi almak isteyen veya almış bir klinisyenseniz yararını görebilirsiniz.
Şema Terapi
Şema TerapiJeffrey Young · Psikonet Yayınları · 2013327 okunma
Reklam
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Demek ki Oluyormuş, çiftler arasındaki kronik ve sürekli tekrarlayan sorunlara "şemalar", yani çocukluk veya gençlikte ortaya çıkan, yaşam boyunca gelişen, genel ve yayılımcı bir içerikte olan, kişinin kendisiyle ve diğerleri ile olan ilişkisini ele alan duygu ve düşünce balonları, aracılığıyla nasıl çözülebileceğine dair klinisyenlere yol haritası oluşturuyor. Kitap sırf klinisyenler için olamayacak kadar basit ve alan terminolojisini de oldukça açıklayıcı bir dille yazılmış; dolayısıyla romantik ilişkinizde iletişim problemleri çekiyorsanız, birbirinizi bir türlü anlayamadığınızı hissediyorsanız, dönüp dolaşıp sürekli aynı sorunları yaşıyorsanız bu kitabın sizler için de bir rehber kitap olabileceğini düşünüyorum. Kitapta önerilen egzersizleri de partneriniz ile birlikte dilerseniz uygulayabilirsiniz. Not: Ana hatlarıyla hayatınızın şemaları ve nasıl değiştirebileceğinize dair kitap önerisi için bkz. Hayatı Yeniden Keşfedin.
Demek ki Oluyormuş
Demek ki OluyormuşEckhard Roediger · Psikonet Yayınları · 201663 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gülcan Özer'i Ted Talks'taki "İlişkinizde Bu Günahları İşlemeyin" adlı konuşması ile tanıdım. Kendisi bana kalırsa harika bir çift terapisti, bir o kadar da dobra bir kadın. Belli bir ekolü aynen benimsemek yerine kültürümüzle harmanlayarak kendine özgü bir tarz yaratmış ve kendim de bir çift terapisti olarak ondan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Gülcan hanımın dili epey akıcı, sayfalar su gibi akıp gidiyor ellerinizde. Ancak konuşmasını izlediğim için sanırım, kitabı bana çok tekrar edici geldi. Yani kitabının özeti Ted Talks'taki konuşmasıydı sanırım, keşke önce kitabını okuyup sonra konuşmasını izleme fırsatım olsaymış. Benim önerim önce kitabını okuyup sonra konuşmasını izlemeniz olur (eğer ki önceden izlemediyseniz).
Herkes Kendi Hayatının Kahramanı
Herkes Kendi Hayatının KahramanıGülcan Özer · Doğan Kitap · 2016647 okunma
432 syf.
3/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Kitabın "çok özel bir aşk romanı" olduğunu iyi övgülerle okuyarak kitaba başladım ancak beni hayal kırıklığına uğrattı. İnsanların bunun neresinde özel olduğunu bulmayı geçtim, neresinde "aşk" hissettiğini dahi anlayamadım. 3 puanı verme sebebim sırf yazarda kötü niyetli olmadan kendince farkındalık yaratma çabası
Gizli Anların Yolcusu
Gizli Anların YolcusuAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20198,2bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
--Kitap hakkında spoiler içerebilir. -- 23 Mayıs 1988 yılında, spino-cerebellar ataksi (beyin ve omuriliğin dejenere olması sonucu yürüme, konuşma, koordinasyon, solunum vs gibi hayati fonksiyonları da etkileyen nörolojik bir bozukluk) hastalığından dolayı gencecik yaşta hayatını kaybeden, ama sonunun nereye varacağını bile bile yaşama bağlılığından hiçbir şey kaybetmeyen Aya Kito'nun yaşam öyküsünü anlatıyor bu kitap. Diğer hastalara umut olabilmesi amacıyla Aya'nın günlükleri annesi tarafından derlenmiş. Benim için "şükür sebebi" olan bir kitap olmadı, zaten kimsenin hastalığı bir başkasının şükür sebebi olmamalıdır bana kalırsa. Bunu çok bencilce buluyorum. Ancak Aya bana çok güzel bir ders verdi. Hayatta yaşadığın her soluğun sayılı olduğunu bile bile mücadele etmekten vazgeçmemeyi, hayatına bir anlam katabilmeyi öğretti. Her of çekmem yüzünden beni kendimden utandırdı diyebilirim. Teşekkürler sana Aya-chan, ruhun şad olsun.
Bin Damla Gözyaşı
Bin Damla GözyaşıAya Kito · Portakal Kitap · 2016374 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Antabus" ismi aslında ne zamandır gitmek istediğim Nihal Yalçın'ın oyunundan aklımda kalmıştı ama oyuna gidemedim bari kitabını okuyayım dedim. :) Öncelikle kitabın dili o kadar akıcı ki iki saat içinde (evet iki saat yanlış okumadınız) bitirdim. Ancak hızlı yenilen bir yemeğin mideye oturması gibi bir etki yarattı bende. Dili ne kadar yalınsa anlatılanlar o kadar ağır. Sindiremedim, okurken bunların sadece bir kurgudan ibaret olmadığını, bir yerlerde belki daha da ağırlarının yaşanıyor olduğunu yüzüme tokat gibi çarptı Seray Şahiner. Üçüncü sayfa haberleri geldiğinde hızlıca bir göz gezdirip magazin sayfasına geçtiğin gibi bırakamıyorsun ki. Leyla sivri diliyle dürtüklüyor seni, "Beni dinle" diye. Okurken sanki Leyla karşımdaydı, gözleri olsa göz göze gelmeye utanırdım. Bu arada kitabın dilinin aşırı küfürlü olduğuna dair bir incelemeye denk geldim, tuhaf bir şekilde epey de beğeni almış. Her gün erkek sürücülerin trafikteki diğer sürücülere ettikleri küfrün yarısını bile etmiyor Leyla (Daha fazlasını etse de hakkıydı zavallının) Kaldı ki, küfür her dilin bir parçasıdır. Gerçek hayattan bir karakter olduğunu düşünürsek Leyla gibi eğitim seviyesi düşük, sistematik olarak tecavüze uğramış, şiddet görmüş bir kadının konuşma stilinin nasıl olmasını bekliyordunuz yani, Divan edebiyatı diliyle mi konuşsaydı? Neyse uzattım. Türkiye'de çok kadın var Leyla gibi olup da sesi çıkmayan. Kitabı okuyunuz efendim, başka da bir tavsiyem yok.
Antabus
AntabusSeray Şahiner · Can Yayınları · 20143,531 okunma
Reklam
352 syf.
6/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Taşlanmak uğruna yazacağım. Bu kitabı hiç okumadığımı duyanların deli gibi ısrarı üzerine okumaya başladım. Ancak okurken "Bu kadar övülen kitap bu muydu?" şeklinde okudum desem yalan olmaz. Soğuk Savaş döneminde yazıldığı buram buram kasvetinden belli, edebi açıdan aman aman denilemeyecek bir eser. Çoğunluk da edebi bir bakış açısıyla incelemiyor zaten kitabı; tepkiler çevremde genelde "Vay bee şu anda da aynılarını yaşıyoruz Big Brother is watching us abii". Güzel, konusu dönemine göre ilgi çekici ama insanların bu eser için övgüsünü fazla overrated (abartı) buldum diyebilirim.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,4bin okunma
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Öncelikle ben pek roman okumayı seven bir insan olmadım hiçbir zaman. Bunu söylüyorum ki ne kadar yabancı olduğumu anlayın duruma. Buna rağmen Zweig'ın ilk olarak başladığım, bir o kadar da bayıldığım eseri oldu bu. İnsan beyninin komplikeliğini, duyguların nasıl beyni ve bedeni ele geçirebildiğini mükemmel anlatmış Zweig. Etkilenmemek elde değil. Okurken neden intihar ettiğini daha iyi anlıyorsunuz.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2019236,6bin okunma
328 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Türkiye'de Meryem Uzerli sayesinde tanıdığımız "tükenmişlik sendromu" çoğunluğumuzun iş hayatı sayesinde bildiği bir kavram. Oysaki duygusal ilişkilerde de tükenmişlik sendromuna yakalanabileceğimizi anlatıyor Ayala Pines. Kendisi İsrailli bir klinik psikolog ve çalışmalarını genelde İsrailli ile Amerikalı çiftleri karşılaştırarak yürütmüş. Kendim de bir çift-aile terapisti olarak İsrailli çiftler ile Türk çiftlerin benzer özellikleri olduğunu görmek epey şaşırttı beni. Pines, çiftlerin tükenmişlik sendromuna yakalanmasındaki en büyük nedenin masallardaki gibi "Birbirlerine deli gibi aşık oldular ve sonsuza dek mutlu yaşadılar" şeklindeki bir beklentiyle ilişkiye başlayan kişilerin, hayatın acı gerçekleriyle yüz yüze kalınca büyük bir hayal kırıklığına uğraması olduğunu söylüyor. İlişkilerimizde bizi tükenmeye götüren nedenleri, tükeniyor olup olmadığımızı anlamayı (bunun için kitabın sonunda sevgilinizle/eşinizle birlikte uygulayabileceğiniz bir test mevcut) ve tükeniyorsak da bunun önüne nasıl geçebileceğimizi anlatıyor. Çiftlerle birlikte yapılan atölye çalışmalarını okumak mesleğim için ayrı bir kazanç oldu diyebilirim. Pines ile yazışmak istedim ancak maalesef 2012 yılında vefat etmiş. Psikoloji bilimine kazandırdığı bu dolu dolu kitabı için kendisine teşekkür ederim.
Çiftlerde Tükenmişlik
Çiftlerde TükenmişlikAyala Malach Pines · İletişim Yayınevi · 201733 okunma
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Bitik erkekler... Zimbardo'nun hızla yükselişe geçen feminizm "modasına" sanki bir inat olarak yazdığı, "Konuya bir de biz erkeklerin gözünden bakın. Bir zamanlar çalışan, eve ekmek getiren, kadınına aslanlar gibi bakan erkeklerken yıllar sonra hayata adım atmaya korkan, video oyunu ve porno bağımlısı, umutsuz bir nesil olduk. Ama bir sorun niye olduk?" mesajını sürekli olarak gözümüze dayadığı bir derleme. Derleme diyorum çünkü pek çok makaleden bahsediyor ve bunları yorumluyor. Pozitif ayrımcılığı kendi çıkarları uğruna kullanmayı asla hoş karşılamayan, olabildiğince hayatta eşit şartlara sahip olmayı savunan biri olarak Zimbardo'nun pek çok çarpıcı tespitini beğendim. Ancak Zimbardo'nun alttan alta verdiği "Bu zalım kadınlar hep erkekleri sömürüyor" mesajını almaktan da pek hoşlanmadım. Çalışmalarıyla dünyaca ünlü bir sosyal psikologtan böyle "ekşimsi", herkesin yapabileceği sığ bir genelleme beklemezdim.
Bitik Erkekler
Bitik ErkeklerNikita D. Coulombe · Pegasus Yayınları · 2017180 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Adli bilimlere ilginiz varsa Türkiye'de aklınıza gelen ilk isim Sevil Atasoy'dur. Birçok tüyler ürpertici cinayet, Sevil hanımın akıcı diliyle anlatılınca ortaya okunması epey rahat bir roman çıkmış. Cinayetlerin ve tecavüzlerin önlenebilmesi için bahsettiği her noktada da çok haklı. Dilerim bahsettiği "tecavüz kiti", bizim hastanelerimizde de yaygınlaşır.
Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş Gerçekler
Züppe Kocanın Şarkıcı Karısı ve Başka Nahoş GerçeklerSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2017207 okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.