çocukluğumun ok ve yayı ile
kadim bahçelerin yollarında, ıslanmış ağaç kümeleri arasında,
bir serçenin göğsünü nişan almıştım ki sana aşık oldum.
serçe omzuma kondu
ve ben mahir bir avcı oldum.
ondan sonra asla bir kuşu avlamaya çıkmadım.
ne zaman özlesem şarkı söyledim.
kuş gelir, kuş konar.
kuşu koklarım, öperim ve özgür bırakırım
ve bir başka avcıya av olunca çocukluğumu görürüm.
yağmur yağmış ağaç kümeleri arasında
saman, çiçek ve kuşun şarkısıyla
kendine kıvrılır ve ağlar;
ey şarkı! seni nasıl seviyorum.