Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

D.

Sabitlenmiş gönderi
Hayat herhalde bir katakulli değildi. Ama neydi? Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi. İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olmazdı ! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. Lakin tembelliğe alışmış olan kafası bunu bulamıyor, bulmak için uğraşmaya üşeniyor, yanlış ve bayağı olduğunu sezdiği şeyleri de kabul edemediği için selameti firarda buluyordu...
Sayfa 191 - ÖmerKitabı okudu
Reklam
"İnanç bir ihtiyaçtır, su içmek gibi. Ama insanlar bedenlerinin suya ihtiyacı olduğunu gözetmeksizin sadece bir şeyler içmek adına önlerine konan çay, gazoz artık ne varsa onu içerek susuzluklarını giderebiliyorlar, bu ne gibi biliyor musunuz?! İnanca ihtiyacı olan bir ruhun, imanını beslemek için önüne konan ne varsa sorgulamadan kabul etmesi gibi. Yani maalesef inananlar da her zaman imanlarını besleyecek şeyleri seçmeyebiliyorlar. Suya ihtiyaç duyan bir beden su yerine sürekli gazoz içip nasıl sonunda hasta olursa, imana ihtiyaç duyan bir ruh da, 'sorgulamazsa', düşünmeden, anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur, çünkü insan biat etmek için değil, anlamak için yaratılmıştır, sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır. Eğer sizin inancınız, bir diğerinin var olmaması gerektiğini size söylüyorsa ve siz bunu bir Müslüman olarak kabul ediyorsanız dünyanın en büyük günahını işliyorsunuz! Sorgulamamak İslam'a hakarettir! Çünkü sorguladıkça seveceğiniz bir yoldur bu!"
Sayfa 457Kitabı okudu
D.
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai
7.3/10 · 33,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Koşuyor koşuyor koşuyordum. Bir şeylerden kaçıyordum. Neden kaçtığımı bilmeden. Bir taşa takılıp düştüm ansızın. Gözlerim göğe çevrildi. Baktım o uzun uzun gelen aslında saniyeler süren zaman dilimi boyunca. Ne kadar da karanlık ? Içim gibi..  ya da şey köydeki o dipsiz kuyunun karanlığı. Hangisiyidi karar veremedim. Düşündüm, durdum. Durup, düşünmemiştim ki hiç. Peşimdeki şey neydi bulmuş muydum ? Ya da bulduğumu sanmıştım. Kötü düşünceler insanın gölgesidir derler. Gölgemden kaçmıştım ama saklanamamıştım. Bir anda beliriverdi yine kafamda bir şeyler. Git, git dedim. Beynim, benim beynim. Beni neden dinlemiyor? Anlam veremedim. Anlamsızlaştım. Gitmedi gölgem. Ne yakalayabildim ne de yok edebildim. Benimleydi hep benimleydi. Yok saydıkça daha çok var oldu. Deli miydim ? Delirdim mi ? Biri bana yardım edebilir mi ? Ben kendime edemiyorum. Benim düşüncem benim gölgem benim beynim ama benim olması baş edebileceğim anlamına gelmiyor değil mi ? Yardım et, yardım et, yardım et. Lütfen yardım et. 4 oldu 40 olsa gerçek olur mu ? Bilmiyordum. Sorular arasında kayboldum. Cevaplar yoktu çünkü. Gölgem ben olmuştum. Insan kendinden kaçamazdı. Geç anladım. Anladım ama bu hiç bir şeyi çözmedi. Bir de buna üzüldüm. Sonra uyudum. Zaten herkes bir gün uzun uzun uyumayacak mıydı?
"Düğmenin yerini fermuar alır ve insan şafakta giyinirken düşünmeye, felsefi düşüncelere dalmaya ve dolayısıyla da melankolikleşmeye ayıracak bir saat bulamaz olur."
Reklam
Seni rahat mı bırakayım! Bu çok güzel, ama kendimi nasıl rahat bırakabilirim peki? Rahat bırakılmamıza gerek yok. Aslında arada sırada rahatsız edilmemiz gerek. En son ne zaman gerçekten rahatsız oldun? Önemli bir konuda, gerçek bir konuda?
İnsanın içi nasıl bu kadar boşalabiliyor?
" Bugünlerde insanların birbirini nasıl incittiğini fark ediyor musun? "
"Hâlâ deliyim. Yağmur iyi hissettiriyor. Yağmurda yürümeye bayılırım." "Benim pek hoşuma gitmezdi sanırım," dedi Montag. "Denesen hoşuna gidebilir." "Hiç denemedim." Kız dudaklarını yaladı. "Yağmurun tadı bile güzel." Montag, "Ne yapıyorsun... her şeyi bir kez denemeye mi çalışıyorsun?" diye sordu. "Bazen iki kez."
%46 (93/202)
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury
7.9/10 · 89,1bin okunma
Reklam
Kendisiyle savaşmayan insan anlamlanamaz.
Bazen söylemek istediklerin yapmak istediklerini engelleyebilir. O çizgi kendimi eğitmemin çizgisidir. Kelimeleri içinde tutabilmeyi başardığında anlamları korursun. Her aklına geleni söylemek marifet değildir, kendinle savaşamadığının göstergesidir. İnsanın en büyük savaşı kendisiyle olandır, bunu anladığında birçok şey daha kolay gelir. Senin o sevmediğin çizgin benim en sevdiğim çizgi çünkü o çizgi sayesinde bugün hâlâ hayattayım. Aklıma gelenlerin filtresidir o çizgi kendimle savaşımın ve kendimi yenip anlamı koruyuşumun çizgisidir. Kendisiyle savaşmayan insan anlamlanamaz.
Sayfa 264Kitabı okudu
Insanın en büyük savaşı kendisiyle olandır. Bunu anladığında birçok şey daha kolay gelir.
Sayfa 265Kitabı okudu
D.
Bir kitabı yarım bıraktı
Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk Sever
Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk SeverEsra Ezmeci
7.3/10 · 3.771 okunma
İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiç bir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağırmaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız.
Sonunda yalnızdım ve artık asla yalnız olmayacaktım.
-sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.
658 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.