Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Ayşe
Ayşe
@Aysee_Can
15 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Görünmez Kadın
"Stefan Zweıg" okurken hep aynı his oluyor içimde.Kitabın içinde sadece hikâyeyi okumayıp içimde hissettiğim bir kitap daha.Bir kadın bir aşk bir yaşam.İnanılmaz farklı hissettiğim bu kitapta isimsiz kadına üzülmek yerine bu kadar kutsal bir duyguyu yaşayabildiği için şanslı saydım kendisini.
"Beni asla tanımayacaksın,asla.Yaşarken buydu kaderim , ölünce de bu olsun.Ömrümün son anlarında çağırmak istemiyorum seni, adımı ve yüzümü sen bilemeden gidiyorum.Ölmek kolay benim için, çünkü öldüğümü uzaktan hissedemezsin.Ölüyor olmam acı verseydi sana,ölmezdim." Bu satırlarla bir kadının aşkını en güzel şekilde anlatsada bu kadar güzel seven bir kadın, görünmez bir kadın olarak veda etmiş olması hikâyenin acı veren kısmıydı.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225bin okunma
Siyah Gözler
1910 tarihli, Siyah Gözler,dul ve yanlız bir genç kadının kendinden küçük biriyle yaşadığı yasaklarla dolu hayatını anlatıyor.Koca bir yaşam başkası duysa ne söyler diyerek akıp geçiyor.Yaşadığı şeyi aşk olarak adlandırmayı başarsada asla gerçekten aşkını yaşayamayan, korkarak kendini ve sevdiği kişiyi karanlığa boğan bir kadın.Tek çözümü ölmek ya da öldürmek olarak kabul etmiş bir kadın.En son aşık olduğu siyah gözlerde sadece kendisi kalsın diye sevdiğini boğarak mutlu olacağını sanan bir kadın.Bir kadın olmanın zor olduğunu boşanmanın ve yaşının büyük olmasının seni sevme hakkından mahrum edebileceğini anlatan hikâye acı ama gerçekleri fazlasıyla yüzümüze vurmuş.
Küçük bir not
Ben hasta bir adamım.... Kötü bir adamım.Suratsız bir adamım diye başlıyor kitap. Sanırım kitabı hissetmek için Dostoyevski'yi daha yakından tanımak gerekiyor.Ben bu konuda biraz eksik olduğumdan dolayı kitabı tam manasıyla anlamak için kitapla mücadele edip durdum . Sonuç olarak biz insanların kendilerine bile itiraf etmekten çekindikleri duyguları birisi sonunda yazmış ve yüzümüze vuruyormuş gibi bir hisle bitirdim kitabı.İnsanlar akılcı ve bilimsel verilerle hareket ediyormuş gibi gözükse de içgüdülerinin ve arzularının her zaman daha ağır bastığını söylüyor.Altını çizdiğim cümlede yazar "Kim olursa olsun, insan daima her yerde akılla çıkarın buyurduğu gibi değil, canının istediği gibi hareket etmeyi sever; arzularımızın çıkarımıza tamamıyla ters düşmesi de mümkün,hatta bazen zorunludur." bu düşünceyi desteklemiş . Kendinini ifade etmeye çalışıp tekrar kendi iç dünyasına yani yeraltına dönen bu kişi tekrar tekrar okunup anlaşılmayı hak ediyor.
