Spoiler içerir!
Mükemmel bir kitap, insan elinden bırakamıyor. Kişilerin yaşadığı duyguları doğrudan ve derinden içinizde hissediyorsunuz. Son sayfasında geçen şu söz : Allah'tan son bir şey isterdim:Kocaman bir hanım olmuş kızımı son bir defa kucaklamak... Fakat buna imkan yok... Çocuğum benden utanır... Ne yapalım, elverir ki o bahtiyar olsun.
Çok çok tarifsiz bir duygu. Kitabı okumayanlar " Ne var bunda bu kadar abartılacak? “ diyebilirler fakat okuyanlar bilirler ki bu Çalıkuşu romanında Feride'nin evlatlığı öldüğünde onun sürmesinden sakındığı kokuyu cenazesine sürdüğü andaki hissettirdiği duygudur. İlk defa ağladığım kitaptı Çalıkuşu. Bunu da okuyunca anladım ki Reşat Nuri'nin bütün kitapları okunmalı.
Dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim için yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir.