Ne çok ah vardı bu memlekette. Hesabı doğru düzgün sorulmamış, özrü dilenmemiş, halının altına süpürülüp yok sayılmış ne çok ah! Ne yası tutuluyordu büyük acıların, ne cezası kesiliyordu. Belki de bunca ah yüzünden bir türlü toplanamıyor, bir türlü iki yakasını bir araya getiremiyordu bu topraklar. Kim bilir! Belki de...