Gerçekten bu kitaptan sonra Nazan Bekiroğlu hayranlığının oluşmaması çok zor. Etkisinden kurtulamadığım kitaplardan biri oldu. Her olayda bende o anlatılanlara tanıklık ediyormuşum gibi hissettim. Trabzon-Tebriz-Tiflis-Batum-İstanbul-Tahtı Süleyman o yıllarda kitapla birlikte oraları gezdim gördüm neler yaşanmış ucunda olsa şahit oldum sanki. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ben kalbiyle yaşayanlar zümresindeyim diye açtığım kitabı, her hikaye başlamadığı yerde biterle kapattım. Mirza Han, Settarhan, Azam, Piruz, Sofia, Zehra, İsmail, Hacıbey, Büyük hanım, her karakter her hikaye kendini has bir lezzetle anlatılmış.
Settarhan’ın Azam aşkı, Azam’ın Piruz aşkı, Zehra’dan doldurması için İsmaile verdiği defter ve İsmail’in o savaş esnasında harika ele alınmış yaşanmışlıkları hangi hikayeyi anlatsam diye düşünüyor insan.
Ve sonunda Settarhan ile Zehra’nın buluşması. iki farkı kültürün iki farklı ırmağın artık tek denizde buluşması. Birilerinin mucizesi olmak lazım belkide.
İyi okumalar.