Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eylül

Eylül
@Azula
Durduğum yer, düşler.
Türkçe Öğretmeni
1998
117 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdir, ikisinden de kaçılamazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti.
Reklam
Ona göre esas olan, zaman dediğimiz şeyi insan ruhunun benimsemesi, bir meyve ısırır gibi, kendi izlerini ona kuvvetle geçirmesiydi. Her türlü saadet ve felaket düşüncesinin üstünde bir talihin kendisini tamamlaması lazımdı.
"İşte böyle, aldanmak, her şeyde, her vakit."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ah fakat ölüm olmasaydı dünya ne müthiş bir cehennem olurdu." diye kalbi sıkıldı.
Mesut olsak bile hayat, sadece tahrip eden, yalnız yiyen, yıkan, öldürüp ezen hayat hükümran oluyordu.
Reklam
"Ben bilakis o kadar bile mesut olmadım, sadece sevdim." diyordu. O sadece sevmişti, aşk kelimesinden belirsizce hissedilen en büyük manasına kadar sevmiş, ölümlere kadar sevmişti; fakat onu istemenin bile cinayet olduğunu görerek hayatta sevdikleri tarafından sevilenler olduğunu düşününce ah ediyordu.
Ah bu dünyada herkes kendini, yalnız kendini, hatta başkalarının zararına olarak kendini mi düşünürdü?
Sonra bir gün: "Lakin mademki onun bir şeyden haberi yoktur, olmak ihtimali de yoktur." dedi ve kendisini tatmin etti.
Tekrar o yara, o küçük yara feryat etti. Ah niçin ona yetmiyordu? Niçin ona her şeyi unutturamıyordu? Erkek kalbinin kadın kalbinden daha isteyici olması bir haksızlık değil miydi?
Kendine hürmet edememek kadar ona acı veren bir hâl yoktu.
Reklam
İkarus Başarsa
Tekil hayatlar da bir gün devrim yapar ya... Sakin
Eylül tekrar paylaştı.
Ölümsüz olmak kadar ürkünç bir şey Bu dünyaya alışmak duygusu.
Sayfa 55 - Everest Yayınları, 7. Baskı, Eylül 2004.Kitabı okudu
Çıkılmayan
"Sıkıştık mı yalnızlığımız daha koyulaşıyor." Yusuf Atılgan
582 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.