Zaten dünya, adalet yetmezliğinden kendi sonunu getirecek. Öyle ki adalet, yaşamaya yüz tuttuğumuz yeryüzümüzde, mahkeme duvarındaki cümlenin öznesinden, bu özneyi hayatında hiçbir zaman tatbik etmeyen kimi hâkimlerin, kimi savcıların, müdürlerin, başkomiserlerin ağzındaki sakızdan öteye gitmiyordu. Belki bir sarayla ya da bakanlıkla isim tamlaması oluşturuyordu, o kadar.
Belki de adaleti icat eden arkadaş yanlış yapmıştı. Bir temassızlık vardı dünyamızdaki adalette. En kısa zamanda düzeltilmeli, gevşemiş vidası sıkılmalıydı.
ölümün planı çok yakında kitapyurdu'nda!