"Tükeniş Kulübü" içinde güzel gariplikler taşıyan bir kitap. Okumaya başlamadan önce yaptığım araştırmada, kitapta David Lynch filmlerine benzer ögelerin de bulunduğunu okumuştum. Yazan arkadaş kesinlikle doğru söylemiş. Lynch'in filmlerindeki derin, garip ve bir o kadar tüyler ürpertici karakterlere rastlamak mümkün. Ayrıca, Lynch'in de filmlerinde yaptığı gibi, Jeffrey Moore da hikayesini psikanalitik bir derinliğe taşıyor. İki ana karakterimizin ağzından dinlediğimiz hikaye göründüğünden fazla ipucuna sahip. Bunları burada açıklamam içeriği fazlasıyla ortaya çıkaracağından daha fazlasından kaçınıyorum. Fakat Lynch ve Moore'un benzer özellikleri üzerine sohbet etmek isteyen olursa, seve seve konuşurum.
Teknik değerlendirmeye gelirsek; Moore'un dili gerçekten çok akıcı. Ayrıca karakterler arası geçişteki değişen dil yapısı kesinlikle bu sağlam tekniği sekteye uğratmıyor. Konudan koparmayan anlatımı akıcılığını korurken, hikaye dahilinde neyi ne kadar bildiğiniz de çok önemli. David Lynch'in karmaşık karakterleri burada karşımıza çıkıyor işte. Okuduğumuz karakter, karşısındakiler hakkında ne biliyorsa biz de onu biliyoruz. Bu zaten birinci kişi anlatımında kullanılan bir akış, fakat bunu yaparken karakterin kafa karışıklığını okura yansıtmak büyük başarı.
Gerek konusu olsun, gerek muazzam kapak tasarımı olsun; Tükeniş Kulübü beni kendine çeken bir kitap oldu. Gizemli ilerleyişini takip etmemizi zorlaştırmayan başarılı anlatımı sayesinde keyifli bir okuma sağlıyor. Ayrıca verdiği güzel mesajlarla da asıl "tükenişi" bizlere gösteriyor, dünya üzerindeki asıl canavarı okurlarına parmakla gösteriyor.