Binn yaşında gibiyim uyusaydım daha az yaşlanırdım. Bin yıl yaşamış gibi, on bin kez kadınlarla yatmış gibi. Artık yorulduğumu hissediyorum, attığım adımların yavaşladığına tanık oluyorum. Bi gün o kadar yavaş yürüyeceğim ki, duracağım. Yakında o da olacak.
'Fakat bu umut, rüzgârlı açık havada elle korunan bir fener ışığı gibi, şimdi söneceğe benzer, titreye titreye yanar, bir müddet bütün alevini gösterir, yine titreyişler içinde çırpınır durur.
"Kim olursak olalım, dünyanın hangi yerinde yaşarsak yaşayalım, ta derinlerde bir yerde hepimiz bir eksiklik duygusu taşımaktayız. Sanki temel bir şeyimizi kaybetmişiz de geri alamamaktan korkuyoruz. Neyin eksik olduğunu bilenimiz ise hakikaten çok az."
‘Benim gibi hayatta hiçbir şeyin zevkli olmayacağına bir kere kanaat getirmiş olanların yaşayışları bir tesadüftür ve yine bir tesadüf onları hayattan kolaylıkla ayırabilir.