Erken geçten iyidir, geç de hiçten iyidir.
Yıllar yıllar önce buraların en azılı müdavimi iken hayat koşturmacasının beni yerlerde sürüklediği anların birinde bir an da kapatma kararı almıştım bu çok sevdiğim platformu :)
Bu sabah her zamanki gibi erken uyandım ve karşıma çıkan bu söz beni geçmişe götürdü.
Geçmiş, gelecek ve şimdi arasında kısa metrajlı uzun bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.
“Hadi bakalım güzel kızım zaman eskiye dönme vaktidir, zaman yakın geçmişi hatırlama vaktidir” dedim ve tutup ellerimi kaldırdım kendimi.
“Zaman, alışkanlıklarını kaybetmene bir adım kalmışken geriye doğru kilometrelerce koşma vaktidir,” diye de fısıldadım kulağıma.
“Çünkü erken geçten iyidir, geç de hiçten iyidir.”
Rastgele,
İçimi düşüncelerin sardığı bir gecenin sabahında dökmek istiyorum içimi, sevgili dostlar..
İnsan; 'sevmek' maskesinin altına nasıl saklanır, ondan bahsedeceğim.
Sizi sevip saydığını kararlarınıza saygı duyduğunu sık sık söylerken, ondan başkasıyla arkadaşlık dostluk kurmanıza tahammül edememesi sevgi değildir mesela,
Aldığınız her
-Siz, kendinizi bu harikulade insanlardan biri olarak mı kabul ediyorsunuz?
Monte Kristo soguk bir ifade ile:
-Evet, ben onlardan biriyim, dedi. Ve bugüne kadar benden baska bir kimsenin kendini böyle bir durum içinde bulduguna inanmıyorum. Bir kralin etki alani dogal engeller yahut adet ve dildeki degisikliklerle sınırlandırılmıştır. Benim saltanat alanim ise dünya kadar büyüktür. Cünkü ben ne Italyan'im, ne de Fransız, Hintli, Amerikali yahut Ispanyol'um. Ben kozmopolitim. Bütün dilleri konusurum. Sizin gibi kolaylıkla ve dogru olarak Fransızca konustugum için siz benim Fransiz oldugumu sanirsiniz.
Fakat usagim Ali beni Sudanli, vekilharcim Bertuccio Italyan, cariyem Haydée Yunanlı bilir. Bunun için hiçbir memleketten olmadigima, hiçbir hükümetten yardim istemedigime, hiçbir insani kendime kardes diye kabul etmedigime göre zayfin gayretlerini baltalayan hiçbir engel, hiçbir süphe ile cevrili degilim. Benim üç düşmanım vardir: Bunlardan ilk ikisi mesafe ve zamandir. Fakat inat ederek bunları yenebiliyorum. Üçüncüsü en korkuncudur: "Ölümlü olmam." Beni hedefime ulasmaktan ancak o alıkoyabilir. Sag oldugum sürece hep ben olarak kalacagım. Bunun içindirki, size bugüne kadar krallardan bile duymadiginiz seyleri söyleyebilirim. Çünkü krallarin size ihtiyacı vardır. Başka kimseler de sizden korkarlar.
-Sizden tekrar tekrar özür dilerim Kont, dedi. Bütün bu olanlar için bana gücenmeyeceğini ümit ederim.
-Kesinlikle azizim Vampa. Üstelik hatalarını öyle asil bir şekilde telafi ediyorsun ki, insan bu hatayı işlediğin için sana minnet hissi bile duyuyor.
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim. #özdemirasaf
- Kaptan mı dediniz? dedi… Beni, Firavun’un kaptanı mı yaptınız?
-Eğer tek başıma karar verecek durumda olsaydım, elini sıkar “Evet” derdim, azizim Dantes. Ama bir ortağım var. Sen o İtalyan sözünü bilir misin? “Ortağı olanın, patronu var demektir.”