Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Betül EMİR

Betül EMİR
@Betulemir
Ege Üniversitesi
3 Ocak 2002
40 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
Reklam
“İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kâğıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?”
Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir; insana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir.
Sayfa 549Kitabı okudu
Olan bir Oblomov’u değil, olacak bir Oblomov’u sevdim.
Sayfa 465Kitabı okudu
Reklam
“Aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki. Daha şimdiden ne haldeyim. Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum: Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek…”
Sayfa 310Kitabı okudu
-Niçin böyle dertlisiniz? -Bilmem ki, Olga Sergeyevna. Mutlu olmama da neden yok; nasıl olayım? -Çalışın, insanlarla daha fazla düşüp kalkın. -İnsanın bir gayesi olmalı ki, çalışsın. Benim gayem ne? Hiçbir şey. -Gaye yaşamak. -İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Sayfa 286Kitabı okudu
“Gurur hayatın tuzudur derler; gururum nereye gitti? Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Daha iyisini de bulamadım, göremedim, kimse de göstermedi.”
Sayfa 227Kitabı okudu
-Ne var, ne oldu? -Ne olacak, hayat hiç yakamı bırakmıyor. -İyi ya, daha ne istersin? -İyi mi? Evet hep yüzümü okşasa iyi. Nasıl yaramaz çocuklar okulda kendi halinde bir insanı rahat bırakmazsa, nasıl onu habersizden çimdikler, yüzüne gözüne kum atarlarsa hayat da beni öyle üzüyor… Bittim artık.
Sayfa 204Kitabı okudu
“İnsan hayatının normal amacı dört mevsimde de, yani hayatın dört çağında da fazla hoplayıp zıplamadan yaşamak ve son güne kadar hayat kadehinin hiçbir damlasını israf etmemektir: Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir.”
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Pelagea İgnatyevna söze başlar: - Burnun yanı kaşınırsa, haber; kaşlar kaşınırsa, gözyaşı; alın kaşınırsa, birini göreceksiniz; sağ taraf kaşınırsa erkek, sol taraf kaşınırsa kadın; kulak kaşındı mı yağmur var; dudaklar, öpüşme; bıyık kaşınırsa hediye alacaksınız, dirsek kaşınırsa yer değiştireceksiniz; ayak altı kaşınırsa yolculuk… İlya İvanoviç: - Aferin sana Pelagea İgnatyevna, der. Yağ ucuzlayınca insanın ensesi kaşınır değil mi?
Sayfa 156Kitabı okudu
Dertlerle yıpranmış ya da dert nedir bilmeyen bir gönül; kimsenin bilmediği bu köşede saklanıp mutluluk içinde yaşamak dileğine kapılır. Orada her şey, saçlar ağarıncaya kadar uzayan bir ömür ve uykuya benzeyen sakin bir ölüm vaat eder.
Sayfa 121Kitabı okudu
Yarım kalmış bir adam olduğunu, ruh güçlerinin gelişmeden kaldığını, hayatına bir ağırlığın çöktüğünü düşündükçe içi parçalanıyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey durmadan bitip yeniden başlıyordu.
“Yalnızlık olağan ama öyle ansızın çıkagelmesi korkunç bir şey.”
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.